Cengiz Aldemir/Ankara -  Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz," ifadeleri gündem olurken, AKP iktidarının sosyal medyaya karşı düzenleme kararı almalarının yanı sıra RTÜK’ün TELE1 Tv ve Halk Tv’ye 5 günlük ekran karartma cezası verilmesine toplumun bir çok kesiminden tepki yağıyor.

ABDÜLHAMİT SANSÜRÜ

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ karar hakkında, “Bu Abdülhamit sansürüdür. RTÜK bağımsız değil, iktidarın sopası haline gelen politikleşmiş bir kurumdur. Hiçbir despotluğa boyun eğmeyeceğiz” dedi. Kararı duyuran RTÜK üyesi İlhan Taşçı, “Demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğünün ‘bel kemiği’ kırılmıştır” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’Yİ KARARTIYORLAR

AKP iktidarının özgür ve muhalif basına uyguladığı baskılardan sonra sosyal medyayı da hedef almasına tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili ve Gazeteci Atila Sertel, İz gazeteye konuştu. Sertel, İktidarın ülkeyi bir çıkmaza soktuğunu, çıkmaz büyüdükçe AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baskı ve zulmünün arttığını vurgulayarak, “ Tele1 ve Halk TV’nin ekranının 5 gün süreyle kapatılma kararı hasmane bir tutumla, kin ve intikam duygusuyla alınmış bir karardır. Bu kararı verenler aslında ekran değil Türkiye’yi karartıyorlar. Öyle bir kara tablo oluşuyor ki, o kara tablo onların eseri olarak yıllar boyunca anılacaktır. RTÜK’ün de sansürcü başı bir kurum olarak anılacaktır” dedi.

HALK DERS VERECEK

HALK TV ve Tele 1’i ve sosyal medyayı susturmanın Erdoğan için yeterli olmayacağını ifade eden Sertel, “ Erdoğan’ın alacağı bir karar var. Herkesi eve kapatsın. Herkesin çenesini kapatsın. Ama ilk seçimde özgürlükleri kısıtlanan eller öyle bir ders verecek ki, yapılacak bir seçimde ne denli yanlışlar yaptığını, hatalar zinciri içinde ülkeyi batırdığını kendisi de görecek ve anlayacak. Bu işlerin baskıyla çözülemeyeceğini önce o anlayacak” sözleriyle tepki gösterdi.

SORUMLU ERDOĞAN’DIR

Sosyal medyanın hakaret ve kötü niyetle kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Sertel, sosyal medya ağının, ülkenin sosyo-ekonomik ve her açıdan çok önemli işlevlerinin olduğunu da hatırlattı. Sertel tepkisini şöyle sürdürdü: Bir çok ticari işler de sosyal medya aracılığıyla yapılıyor. Bu yasaklama kararının konuşulması bile Türkiye’nin önünü karartıyor. Bakın bir örnek vereyim. Manisa’ya Volkswagen şirketi yatırım kararı almıştı ve şimdi geri çekti. Bunun nedenini bir araştırsınlar derim. Ülkede özgürlükler, demokrasi olmadığı sürece, ne yatırım geliyor, ne de insanların iş ve aş bulma umudu kalıyor. İçerideki yatırımlar da dışarıya kaçıyor. Bugün ülke ekonomik açıdan zor günler yaşıyorsa, bunun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. CHP insanların özgürlüklerinden yapa bir partidir ve bu karartmalara ve sosyal medyaya karşı yaptırımların karşısında yasaklara ve arti demokratik kararlara karşı mücadelemizi vermeyi sürdüreceğiz.”

İKTİDARIN BOROZANI RTÜK

Özgür basın ve sosyal medyaya karşı iktidarın baskıcı tavrına sert tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzgazeteye yaptığı değerlendirmede, Basın özgürlüğünün, o ülkedeki demokrasi kalitesinin göstergesi olduğunu hatırlattı. sadece gazetecileri değil, vatandaşların da kapsayan fikri haklar bütünü ve insanın temel haklarından biri olan haber alma özgürlüğü ile de doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı. RTÜK’ün iktidarın borozanı haline geldiğini belirten Bakan, “ RTÜK muhalif medyayı tam olarak susturmak için harekete geçmiştir. Aynı maddeden bir kez daha ceza almaları halinde kanalların lisanslarının iptal olacağı (tamamen kapatılacağı) düşünülürse, ne hedeflendiğini daha net bir şekilde görebiliyoruz. Sosyal medya ile eşzamanlı olarak televizyondaki iki muhalif kanalını da kapatarak halkımız duymasın, görmesin, bilmesin istiyorlar. Sosyal medya platformlarını kontrol altına alma hatta kapatma niyeti, Z kuşağının verdiği tepkinin anlaşılamadığını; kaybedilen oyları, sarsılan iktidarlarını baskıyla yeniden elde edebilecekleri zannettiklerini gösteriyor ancak bu bir illüzyondur” sözleriyle tepki gösterdi.

Ülke insanını can yakıcı ekonomik krizle mücadele ettiği bu günlerde, yandaş medyanın yalan ve umursamaz haberlerle ülkeye zarar verdiğini kaydeden Bakan, “Bir avuç yürekli gazeteci ve ekranı karartılan medya kuruluşları, havuz medyasının aksine ülkenin gerçek sorunlarını gündeme taşıyorlar. AKP iktidarı, her gün birbirinin aynısı ısmarlama manşetlerle çıkan gazeteler olsun, insanlara alenen yalan söyleyen, pembe ekonomi tablo çizen ekranlar olsun istiyor. Ülkemiz aydınlığa elbet çıkacaktır ancak AKP iktidarı kendi karanlığında tarihe gömülü kalacaktır. “

Editör: Haber Merkezi