Sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle yapılan operasyonlarda hukuk garabeti yaşanıyor. Bu operasyonlardan biri de İzmir’de HDP’lilere yapıldı. 23 Ocak sabahı aralarında HPD İzmir İl Eşbaşkanı Çerkez Aydemir, HDP Parti Meclisi üyesi Aydın Çetinkaya ve Torbalı İlçe Eşbaşkanı Ferit Tamğa’nın da olduğu 24 kişi sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
7 gün gözaltında tutulduktan sonra 24 kişi Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Bir kişi tutuklanıp diğerleri serbest bırakılırken Ferit Tamğa için denetimli serbestlik kapsamında ev hapsinde tutulma kararı verildi.
“Suç unsuru” olarak gösterilen paylaşımlardan bazıları da SiyasiHaber’in sayfalarından yapılmıştı.
Operasyonun asıl nedeninin sosyal medya paylaşımları olmadığı şuradan belliydi: İzmir İl Eşbaşkanı Çerkez Aydemir sosyal medya kullanıcısı dahi değildi. Buna rağmen 7 gün gözaltında tutuldu.
EV HAPSİ ZULMÜ
Ev hapsi şeklindeki adli kontrole tabi tutulan Ferit Tamğa SiyasiHaber’e gönderdiği yazıda “ev hapsi”nin nasıl insani olmayan bir uygulama olduğuna ilişkin çarpıcı örnekler veriyor.
Evinde tek başına kalan Tamğa, alt kata dahi inmenin, ekmek almak için markete gitmenin, çöp dökmenin yasak olduğunu aktarıyor.
‘İŞİMDEN ATILDIM’
İşinden atıldığını belirten Tamğa, “Hastalansam dahi öncelikle Ankara'daki merkezi arayıp onlardan izin alabilirsem hastaneye gidebilirmişim!” diyor.
Ferit Tamğa’nın mektubu şöyle:
Merhaba, ben HDP İzmir/Torbalı İlçe Eşbaşkanı Ferit Tamğa. 23 Ocak'ta Efrin işgaline yönelik sayfanızdan yapmış olduğum paylaşımlar gerekçe gösterilerek gözaltına alınmıştım ve 7 günlük gözaltından sonra mahkeme gününe kadar denetimli serbestlik dahilinde ev hapsinde tutulmama yönelik bir karar verildi.
Ben Ferit Tamğa. İzmir'in Torbalı ilçesinde oturuyorum. 25 yaşındayım ve gururla, onurla iki dönemdir HDP Torbalı ilçe eşbaşkanlığı görevini yürütüyorum. 23 Ocak günü yani Efrin işgalinin 4. gününde SiyasiHaber.org'dan yapmış olduğum paylaşımlarım gerekçe gösterilerek gözaltına alındım. 7 günlük psikolojik işkence ve baskının olduğu gözaltından sonra yoldaşlarımla birlikte Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldık ve ilk mahkemeye çıkana dek denetimli serbestlik kapsamında olan ev hapsine alındım.
Bulunduğum evde yalnız kalıyorum ve alt kata dahi inmem yasak! 1,5 aydır sadece yoldaşlarımın dayanışması sayesinde ev ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum, ekmek almak, çöp atmak dahi yasak!
Gözaltına alındıktan sonra işimden de atıldım. Hastalansam dahi öncelikle Ankara'daki merkezi arayıp onlardan izin alabilirsem hastaneye gidebilirmişim!
Şu ana dek yapmış olduğumuz her iki itiraza da cevap verilmiyor. Gerçi buna şaşırmıyoruz ya! Her alanda iflas eden iktidarın tutuklamalarla ve bu tip baskılarla yaşamımızı çıkmaza sürüp bizlere diz çöktürmeye çalışması sadece hıncımızı biliyor, öfkemizi kabartıyor. Eğer duymak istiyorlarsa bir daha bağırıyoruz:
Biz kazanacağız, biz kazanacağız!
Siyasi Haber
