Sızdırılan kimlik bilgileriyle kredi çekmekten, resmi belge almaya, vekâlet vererek mal varlığı devrinden, okul ve ehliyet gibi resmi işlemlere kadar birçok şeyi yapmak mümkün olması nedeniyle yaşanılabilecek mağduriyetlere dikkat çeken Bayır, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım, "Hırsızlıktan haberimiz var" diyor, Diyarbakır Milletvekiliniz Galip Ensarioğlu özel bir kanalda katıldığı programda,  “Yasama, yürütme ve yargı elimizde” sözlerini sarf ediyor.  Adalet Bakanı da, "Bu bilgiler Yüksek Seçim Kurulu tarafından Siyasi partilerle de paylaşılıyor"  açıklamasını yaparak, Türkiye’deki tüm siyasi partileri zan altında bırakmış oluyor.  Bu durumda,  Üç partilinizin söylemlerinden yola çıkarak, en büyük zanlı AKP olmaz mı?’’ dedi.

Öte yandan 2009’dan bu yana yapılan tüm seçimlerin şaibeli olabileceğin ifade eden Bayır, “2008 sonraki tüm seçimlerde sahte oy kullanılabileceği konusunda ne düşünüyorsunuz?” diye sordu.

Bayır, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın açıklamalarını “Hırsızlık olayı resmiyet kazanmıştır” diyerek yorumladı.

Paylaşılan bilgilerde 1990 yılından önce doğmuş vatandaşların bilgilerinin mevcut olduğu ve oluşturulan veri tabanındaki bilgilerin silinmesinin de imkânsız olduğunun uzmanlarca dile getirildiğini belirten Bayır, verdiği yazılı soru önergesinde şu soruları yöneltti:

  1. Paylaşılan veri tabanındaki bilgilerin sadece 2008 yılında 18 yaşını doldurmuş kişileri kapsadığı iddiaları doğru mudur? 

 

  1. Alınan kimlik bilgileriyle sahte kimlik kartı çıkartılıp, ölmüş ya da bir önceki seçimde oy kullanmamış kişiler adına 2008 sonraki tüm seçimlerde sahte oy kullanılabileceği konusunda ne düşünüyorsunuz?

 

  1. 12 Haziran 2011, 7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015 Genel seçimleri, 29 Mart 2009, 30 Mart 2014 Yerel seçimleri, 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği ve 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinin şaibeli olmadığını iddia edebilir misiniz?

 

  1. Bu konu hakkında savcıların adli soruşturma açması sizce yeterli midir? Değilse bu konunun meclis gündemine alınması ve tüm siyasi partilerin katılımıyla bir Meclis Araştırma Komisyonunu kurulması konusunda parti grubunuza talimat vermeyi düşünüyor musunuz?

 

  1. O dönemde de Ulaştırma Bakanı olan Binali Yıldırım’ın “Bu haber çok eski bir haber. 2010 yılında da böyle bir iddia ortaya atılmıştı. Şimdi bu, zaman zaman ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor, yeni bir haber gibi servis yapılıyor. Şu an ortaya çıkan haberlerin güncel bir değeri yok. Bu, bildiğimiz bir konudur, geçmişte yaşanmış bir hadisedir” diyerek itiraf etmesiyle bu hırsızlık olayı resmiyet kazanmıştır. Sayın Başbakan Ulaştırma Bakanınızın o dönemdeki internetten paylaşımdan haberi olmasına rağmen, gerekli önlemleri almaması ve görevini ihmal nedeniyle hakkında bir soruşturma açtırmayı düşünür müsünüz?

Adalet Bakanınızın bu bilgiler Yüksek Seçim Kurulu tarafından Siyasi partilerle de paylaşılıyor demesi Türkiye’deki tüm siyasi partileri zan altında bırakmaz mı? Özellikle Diyarbakır milletvekiliniz Ensarioğlu'nun “Yasama, yürütme ve yargı elimizde” demesine bakılırsa, en büyük zanlı siyasi parti, AKP olmaz mı?

Editör: Haber Merkezi