CENGİZ ALDEMİR/ İZ GAZETE-  Meclis Plan ve Bütçe komisyonunda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde değerlendirmelerde bulunan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, eğitim ve öğretim arasındaki farka ilişkin görüşlerini dile getirerek, pandemi sürecinde EBA’yla yapılan öğrenimyayınlarının çok büyük bir eğitim eksikliğine neden olduğunu belirterek, “ Tabii “eğitim” derken de kültür, sanat, spor, müzik, resim, güzel sanatlar, el becerileri, zihinsel gelişim, bireysel gelişim gibi bireyin kendisini bu ülkenin geleceğine ve milletine, devletine, cumhuriyetine bağlı bir birey olarak çağdaş, sorgulayan, sentezleyen, analiz eden ve yeni bilgiler üreten birey olabilmesi adına, EBA üzerinden bir başarı şansımız olmadığını düşünüyorum” dedi.
 

ÖĞRETMEN MAAŞLARI ÇOK DÜŞÜK

Öğretmen maaşlarının diğer mesleklerle kıyaslandığında oldukça düşük olduğunu vurgulayan Sındır, 2020 Temmuz ayı itibarıyla, 1’in 4’ü olan bir öğretmen maaşının 5.634 lira olduğunu,bunun bir mühendis vebir polis maaşının üçte 2’si civarında olduğuna dikkat çekti. OECD ülkeleri arasındaöğretmene en düşük maaşı 1.740 dolarla Macaristan’ın verdiğini, Türkiye’de isebir öğretmenin 662 dolar aylık aldığını belirterek, “ Tamamen iyi niyetinize dayalı olarak düşünüyorum. 1.500 lira da ek ders ücreti alsa aylık 839 dolar yapar ki OECD üyesi ülkelerden en düşük olanının yarısı kadar maaş alıyor. Dolayısıyla bir öğretmen, bütün bunların yanı sıra kendi ekonomik sorunları, aile içindeki sorunları, yaşadığı bütün sıkıntılar, sorunlar bir yana bir de öğretmenleri ben iyi biliyorum, benim eşim de öğretmendi. Öğrencisinin bir ihtiyacı olur, hiç kimseye hissettirmeden ona yardımcı olur; kalemi, defteri yoktur, kendi cebinden alır” örneğini verdi.

İHTİYAÇ VAR ATAMA YAPILMIYOR

AKP ve MHP’nin öğretmenlere 3600 ek gösterge sözü verilmesine rağmen yerine getirilmediğini hatırlatan Sındır, 2020 yılı ÖSYM verilerine göre atanmayı bekleyen 460 bin civarında öğretmen ve tespit edilemeyenlerle birlikte bu sayının 550 bine yakın olduğu bilgisini paylaştı.Öğretmenlik yapma hevesiyle okulundan mezun olan gençlere umutsuzluk ve hayal kırıklığı aşılanmaması gerektiğinin altını çizen Sındır, “Sayıştay raporuna baktım, Aralık 2019 itibarıyla ülke genelinde 86.879 sözleşmeli öğretmen var, boş kadrosu 93.235 ve öğretmen ihtiyacı da 138.393 olarak belirtilmiş. Bu ihtiyaç ortadayken bu öğretmenlerin atanmıyor olması gerçekten büyük bir eksiklik diye düşünüyorum” eleştirisinde bulundu.

EĞİTİME AYRILAN BÜTÇE ÜLKEYE FAYDA SAĞLAMAZ

2020 Yılı için eğitim AR-GE harcamalarına yüzde 1,14 olarak öngörüldüğünü kaydeden Sındır, Avrupa Birliği ortalamasının yüzde 2,25 olduğuna dikkat çekti. MilliEğitim Bakanlığına ayrılan bütçenin gittikçe düştüğünü söyleyen Sındır, “Tabii, bu oran tek başına doğru değil aslında. Siz, özellikle yüksek teknolojik ürünler, katma değeri yüksek ürün üretiminde AR-GE’nizi diğer ülkelerle rekabet ederek daha ileri düzeye taşımak istiyorsanız bunun oransal değil, rakamsal, parasal değerine bakmak lazım yoksa oransal değerle rekabet etme şansınız yok. Eğitime ayrılan bu bütçeyle yetişmiş elemanları ve üretim yapabilmek için AR-GE’ye dayalı teknoloji üretimini sağlayacak bütçeyi ortaya koyması gerekirken eksik kalan ve düşük düzeyde olan bu oranların ülkenin geleceğine çok fayda sağlamayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

İKTİDARA REKTÖR UYARISI

Üniversitelere Cumhurbaşkanı tarafından atanan bazı rektörlerin siyaset yaptıklarını, aidiyet duygusu hissettiği parti dışındaki partilere ve onun milletvekillerine karşı saygısızca ve hadsizce hareket ettiklerini hatırlatan Sındır, bu duruma izin verilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi