CHP emeğin ve emekçinin yanında olan ve emeğin savunan bir partidir." diyen Sındır CHP'nin sendikal mücadelenin yanında olan bir parti olduğunu söyledi. İZBAN meselesinde ise İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de toplu sözleşme ile verebildiğini verme çabasında olduğunu gördüğünü söylerek şunları belirtti: "Grev bir haktır. Bu eleştirilecek bir şey değildir. Greve giden işçinin talebi neden karşılanmadı, işveren neden bunu vermiyor noktasında şunu altını çizmek lazım. Bilmeyenler için altını çizeyim bu toplu sözleşmeyi yöneten TCDD'dir İzmir Büyükşehir Belediyesi değildir. İzban, yüzde 50 İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde 50 TCDD'nin katılımıyla kurulmuş bir şirkettir. İş veren temsilcisi konumunda olan taraf TCDD'dir."

"ÖNCEKİ SEÇİMDE DE ARSENİK SORUNUNU ORTAYA ATTILAR"

Sındır, 2009 seçimleri öncesi İzmir'de ortaya çıkan "arsenikli su" sorununun da İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik karalama çalışması olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bundan önceki yerel seçimler öncesinde bir arsenikli su sorunu ortaya çıkmıştı. Büyükşehir Belediye ile uğraştılar, halkını düşünmeyen halkının sağlığını hiçe sayan bir belediye olarak gösterdiler. O konuda Aziz Bey'in en iyi yardımcıları da bizler olmuştuk. Arsenik sorunu, su seviyesinin azalması ve kuraklık sonucu ortaya çıkmıştır. İnsanların Büyükşehire olan tepkisini artırmak için yapılıyor. İZBAN işçisi, Metro işçisi bizim partimizde tüm belediyelerde en düşük asgari ücret en az 2200 tl olacak. İZBAN işçisinin diğer Büyükşehir Belediye işçilerinden maaş ücretlerine yaklaşmak adına taleplerinin diğer sözleşmelere göre biraz yüksek olması haklı bir neden olarak ortaya konabilir. Ancak sanki grevi uzattırma algısı varmış gibi hissediyorum."

"ÖVÜNMEYE GELİNCE BİZ YAPTIK, GREVE GELİNCE SUÇLU BÜYÜKŞEHİR"

Kamil Okyay Sındır mevcuttaki İZBAN grevinin tüm yükünün İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeymiş gibi gösterildiğini belirterek, "Vatandaş üzerinde algı belediyenin üzerindeymiş gibi kalıyor. Üzüntü vericidir ki İZBAN ilk kurulduğunda rayları, trenleri İzmir Büyükşehir Belediyesi aldı, sadece sinyalizasyonu TCDD yaptı. Tüm istasyon inşaatlarını da Büyükşehir Belediyesi üstlendi. 5 Milyon TL artı 5 Milyon Dolar karşılığı İzmir Büyükşehir Belediyesi TCDD'ye hat kirası ödüyor. Ortağına ödüyor. Bunun bedeli vatandaşın sırtına biniyor. İZBAN grevinin yarattığı sorun, ulaşım sorunu ancak diğer yandan İZBAN, Binali Yıldırım'ın bakanlığı döneminde yapıldı ve İZBAN İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin büyük yatırımı ile yapılmış bir sistemdir, ancak sanki Bakanlık yapmış her şey onun, övünmeye gelince 'biz yaptık' greve gelince 'suçlu Büyükşehir'. Mesele sadece ulaşımın aksaması değil, trafiğin de kaosa gelmesine neden oldu ki vatandaşın öfkesini daha da büyütmesi ne yazık ki ben bundan. Sayın Erdoğan'nın da üzüntü duyduğunu sanmıyorum, hoşnutmuş gibi 'CHP'li belediyelerde böyle şeyler olur' deme gibi bir hak buldu." dedi

"İZMİR'İ TANIMADAN YÖNETMEYE KALKMAK İZMİR'E BÜYÜK KÖTÜLÜK"

Sındır, AKP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekçi için ise "Ben her şeyden önce bu tür durumlarda seçim ortamlarında hep kendi niteliklerim ve kendi değerlerimle, birikimlerimle vatandaşa kendimi anlatmak ve vatandaşın güven duygusunu geliştirmesini sağlamak istemişimdir. Diğer adayları eleştirmek değil, kişiler değil fikirler üzerinde tartışmak doğru olur." şeklinde konuştu ve Zeybekçi'ye saygı duyduğunu ve başarıları dilediğini ekledi. "İzmir'e bir büyükşehir belediye başkanı seçeceğiz, Başkan İzmir'i alacak, ileriye taşıyacak, kent, binalar ve yollardan oluşan yeşil alanlarını yapacağım diyerek ama değerlerinden yoksun bi şekilde plan yaparsanız yazık edersiniz. O kenti tanımadan yönetmeye kalkmak İzmir'e çok büyük bir kötülük olur.

"İZMİR ELE GEÇİRİLİP KUŞATILACAK BİR ŞEHİR DEĞİLDİR"

AKP'nin İzmir politikasını da değerlendiren Sındır, "Bu kentte en azından gençliğini yaşamış olmak bile bu kentin kültürünü özümsemiş, içselleştirmiş olmak demektir. AKP'nin İzmir'e bakış açısı bana çok sıkıntılı geliyor. Şu anlayış hakim: 'İzmir'i alacağız, ele geçireceğiz, kurtaracağız... Biz sizin yaşam tarzınıza dokumayacağız.' Bu Osmanlı'nın Balkanlara girdiğinde bir Sırp şehrini kuşatıp padişah fermanıyla 'size zarar vermeyeceğiz, biz buraya sizi korumaya kollamaya geldik' gibi diyerek kuşatılmış bir şehrin vatandaşını ikna etmek gibi oluyor. Hiç bir farkı yok. Üzülüyorum, İzmir Türkiye'nin Diyarbakır'ı, Ankara'sı Adana'sı gibi İzmir de bu ülkenin güzide bir şehridir. Burası kuşatılıp ele geçirilecek bir şehir değildir. Siz hükümetin partisi olarak İzmir'e böyle bakarsanız İzmir'i aç bırakıp muhtaç bırakıp sonra teslim almak anlayışına benzer ve bu sakat bir yaklaşım" dedi

CHP'nin aday belirlemede geç kaldığına yönelik soruya ise Sındır şöyle yanıt verdi; "Zeybekçi, İzmir'i bir tur dönmüş olabilir, ama ben 56 yıldır bilmiyorum kaç tur döndüm, ben geç kaldığımızı düşünmüyorum." dedi. Sındır, seçimden önceki sürecin yükseliş ve alçalış dönemlerine sahip olduğunu adayın da yükseliş döneminde seçime girmesinin daha faydalı olacağını belirtti.

"SELVİ'NİN SÖYLEDİĞİ GİBİ ANKETLE İLGİLİ KARAR ALINMADI"

Bugünkü(4 Ocak 2019) MYK'nın sadece seçime yönelik oldunu söyleyen Sındır, PM öncesi, MYK'da yapılan görüşmelerin ve PM'ye önerilecek isimlerin değerlendirileceğini, birçok yerde yapılan çalışmaların sonucunda belirlenen birçok adayın da MYK'da netleştirileceğini ve PM'ye sunularak netleştikten sonra nihai adayın açıklanacağını söyledi. Dün ve bugün haber sitelerinde yayınlanan ve CNN Türk'te ekrana gelen Gece Görüşü programında Abdulkadir Selvi'nin değindiği, CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayını belirlemek için dörtlü veya beşli bir anket yaptıracağı haberi içi ise Sındır şunları söyledi: "Öyle bir şey yok dünkü MYK'da ,İzmir'i bırakın, seçim ile ilgili bir şey görüşülmedi. Süreç uzadıkça bu tür manipülatif, seçmenin veya partinin taraf birliğine yönelik değişkenlik yaratma adına söylentiler duyuyoruz. Bunların kıymeti harbiyesi yoktur."

"Genel Başkan İzmir, Ankara ve Bursa gibi şehirlerin adayları noktasında özel bir çalışma yapıyor zaten, o çalışmanın sonucunda MYK ile konuşarak PM'ye sunacaktır. Bu tür dedikodular: spekülatif söylemlerdir. Sabah bakıyorsunuz başkası, öğlen başkası, akşam başkası çıkıyor. Bunlar için medyadaki dostlarımızın da hemen haber yapmamasını altyapısını incelemesini rica ediyorum"

CNN Türk'te Abdülkadir Selvi'nin belirttiği Figen Baz ismi için ise Sındır, "Asla öyle bir şey MYK'da konuşulmuş değil diyerek, "Dün akşam MYK'dan sonra iki Genel Başkan Yardımcısı arkadaşımı aradım özel olarak, 'Hakikaten var mı böyle birşey' dedim. Onlar da biz İzmir'i değil, seçimler hakkında bile konuşmadık dediler." şeklinde konuşarak bu iddiaları yalanladı. 

BÜYÜKŞEHİR İÇİN GÖREVE HAZIR MI?

CHP'nin olası İzmir adaylarından biri olarak da gösterilen Sındır, heyecanının olup olmadığı ve göreve hazır mı sorusuna şöyle yanıt verdi: "Beni ve bizi izleyen seyirciler, o enerjiyi almışlardır herhalde. Benim İzmir'e dair İzmir'in geleceğine dair bir hikayem var mutlaka. İzmir'in bugünü ve geleceğine dair düşüncelerim mutlaka var. İzmir'in geleceği ve geçmişi arasında bir köprü oluşturmak. Gittikçe yitirilen yaşam alışkanlıklarını yeniden kazandırmak. Partimize bir oy fazla getirecek kimse onu desteklemek gerekir ama bu da yetmez, sonraki dönemde 10 oy kaybettirecekse bu olmamalı. Biz genel iktidarın Ankara yönetiminin sorunlarını en azından yerelde ortadan kaldırıp, yerelin kendi görev ve sorumluluklarını yerine getirererk halkın güvenini kazanmak gibi önemli bir görevi var İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanının"

"TUNÇ SOYER ÇOK SEVDİĞİM DEĞER VERDİĞİM BİR ARKADAŞIM"

Sındır, ismi İzmir Büyükşehir için geçen diğer adaylardan olan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer için ise "Çok sevdiğim çok değer verdiğim, Seferihisar Belediyesi'nde çok güzel işlere imza atmış bir arkadaşım. Kendim kadar,O'nun aday gösterilmesini çok isterim. Ancak diğer arkadaşlarımız da var, hepsinin kendine göre değerleri var kendine göre nitelikleri var. Hiç birini kıyaslamak istemem bu doğru değil. O nitelikleri bir arada oluşturup bu niteliklerle İzmir'e fayda oluşturacak bir uygulama gerekli. Kim seçilirse, diğer aday arkadaşlarla bir araya gelip. Dayanışmayı bir an evvel başlatmak ve Ortak Akıl anlamından ziyade birlikte hareket edebilme refleksini gösterebilmek gerek." dedi.

Yerel seçimin önemi hakkında ise Sındır "Seçmenlerimizin en doğru tercihi yapacaklarına inanıyorum. Ancak sizin eğer bir tercihiniz varsa, ve İzmir'e çok fayda getireceğini söylüyorsa bunu diğer yakınlarına da anlatabilmeleri çok önemli. Şuan İzmir'de CHP olarak iktidardayız ancak İzmir her şekilde demokrasiyi özgürlükleri içselleştirmiş ve bunu yaşama arzusunda olan bir kent. Her ne kadar son yıllarda bir baskı hissedilse de. İzmir'i İzmir olarak tüm değerleriyle geliştirmek ve geleceğe taşımak, yaşam kalitesini iyileştirmek ve özellikle yoksul bölgelerimizdeki sorunları ve dertlerle ilgilenebilmek onlara pozitif ayrımcılık yapmak çok önemli. Kimse geç kalındı paniğine kapılmasın en doğru adayın belirlenebilmesi için partimizin çok ciddi bir çalışması var. Bu rehavetten değil titizlikten kaynaklanıyor. Şu öne çıktı bu güçlü gibi söylemlere kimse inanmasın. O sadece bizim kendi kendimizi manipüle etmekten öte birşey değil." diyerek medyada yaratılan manipülasyonlara da cevap verdi.

KANAL EGE

Editör: Haber Merkezi