Cengiz Aldemir/ANKARA - İktidarın, “Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna mahsus 15 metreden yüksek kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurları, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında, alan fonksiyonu tahdidi olmaksızın ve herhangi bir bedel, ücret, harç alınmaksızın gösterilecek.” Denilen yasa teklifinin bazı maddeleri tartışmalara neden oldu.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, getirilen düzenlemenin insan sağlığını hiçe sayarak şirketlerin daha çok kar etmesi için, imar mevzuatının baypass edilmeye çalışıldığını vurguladı. Anayasa Mahkemesinin haberleşme istasyonlarının imar mevzuatına göre yapı niteliğinde olduğuna dair kararını hatırlatan CHP’li Sındır, Belediye başkanlığı döneminde çıkan bu yasa ile binaların çatısında yapılmış, yapı nitelikli bütün şeylere mühür vurduğunu söyledi.

ALAN TAHDİDİ KALDIRILIYOR

İktidarın getirdiği düzenlemenin Anayasa’nın insan ve çevre sağlığı konusundaki temel hakları yok sayan bir çalışma olduğunu belirten Sındır, düzenlemedeki sakıncalı maddelere dikkat çekerek, “Bakın 15 metreden yüksek kule ve direkler 1/1.000 ölçekli uygulama imar planlarında alan fonksiyonu tahdidi olmaksızın ve herhangi bir bedel, ücret, harç alınmaksızın gösterilir.” Ne demek alan tahdidi? Arkeolojik sit alanıdır, tarım alanıdır yani kanunla korunan alanlar var, toprak koruma kurullarının kararlarını gerektiren alanlar var. Yani bu tahdidi reddediyor, alan fonksiyonu tahdidini kaldırıyor. “Dilediğim her yere yaparım, bunu da 1/1.000 ölçekli imar planına koyacaksın.” diyor. Biz nasıl bir hukuk devletiyiz?

İSTASYONLAR İZNE TABİ OLMAYACAK

Bakın, tüylerim diken diken oluyor “Her tür elektronik haberleşme cihazları ile bu cihazların teknik donanım ve bileşenleri izin veya ruhsata tabi değildir.” Diyor. Bu kabul edilemez. Dibimize, kafamızın, kulağımızın dibine, yaşam alanımızın dibine gelecek birisi, bir elektronik haberleşme cihazı koyacak, bir teknik donanım koyacak, bunun bileşenleri izin ve ruhsata tabi olmayacak.

TEKNOLOJİ İLAVESİNDE RAPOR İSTENMEYECEK

Son olarak şunu da söylemek istiyorum, bakın, diyor ki: “Elektronik haberleşme cihazları ile teknik donanımlarında…” Bir donanım kuracaklar, onun güvenliğiyle ve etkileri konusunda bir ölçüm yapılacak, sonra da ona ilave yapılacak ama “…teknoloji değişikliği, ilavesi veya revizyon yapılması durumunda bu hususlar için ayrıca proje veya rapor düzenlenmez.” Yani 1 etki yaratan bir şey konulacak, onu 100 etki yaratana dönüştürecek ama o 100 etki farkının raporunu istemeyeceksin! Böyle sakıncalı bir şey olabilir mi?

ŞİRKET DAHA ÇOK KAR ETSİN İSTENİYOR

Bir de ayrıca “Büyükşehir belediyelerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yer seçim belgesi için belirlediği ücretin dört katını, diğer yerlerde iki katını geçemez.” diyor, buna da bir sınır getirilmiş. Neden sınır getiriliyor? Şirket daha çok kâr etsin diye herhâlde. Yani bu kanun maddeleri tamamen “Operatörlerin, şirketlerin önündeki Danıştay kararlarını, mahkeme kararlarını nasıl aşarız?”ı “Bu şirketlere nasıl daha çok kâr ettiririz?”i ve 5G teknolojisi yakında gündeme gelecek, bununla ilgili birçok engeli ortadan kaldırmayı amaçlayan bir düzenleme” uyarısında bulundu.

İMAR MEVZUATI BAYPASS EDİLİYOR

“2004-2009 tarihleri arasında kurulmuş olan elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna mahsus yapılmış kule ve direkler için izin veya ruhsat aranmaz.” denilen düzenlemenin kabul edilemez olduğunu söyleyen Sındır, imar mevzuatının her şekilde baypas edilmeye çalışıldığını belirterek, “Nedir bu ayrıcalıklar? Devletimiz böyle kanunlar çıkarırsa halkımız, vatandaşımız, yurttaşımız kendini nasıl güvende hissedecek? Güven duyacağı bir devlet olsun. Bu teklifin bu maddelerini kesinlikle reddediyorum ve çıkarılmalarını özellikle talep ediyorum” sözleriyle tepki gösterdi.

Editör: Haber Merkezi