CENGİZ ALDEMİR/ANKARA - İçişleri Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, “Günlük vaka sayısının 30 binlere geldiği bir ülkede İçişleri Bakanı olarak sizin, Sağlık Bakanının ve Hükûmetinizin 11 Marttan beri yaptığınız konuşmalar, ortaya koyduğunuz söylemler, tüm eylemler, çıkardığınız genelgeler, Hükûmetiniz tarafından yapılmış her şey Sağlık Bakanının dünkü konuşmasından sonra gerçekliliğini yitirdi, sorgulanmaya başlandı” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Grup Başkan Vekilleri, sağlık konusunda uzman milletvekilleri ve Büyükşehir Belediye Başkanlarının ısrarla ortaya koydukları politikalar ve rakamları Sağlık Bakanı Koca’nın da kabul ederek doğruları söylemek zorunda kaldığını vurgulayan CHP’li Serter, halkın bu saatten sonra iktidara inancının kalmadığını net bir gerçek olarak ortaya koyduğunu söyledi.
SOYLU’YA 10 NİSAN HATIRLATMASI
Bakan Soylu’ya, salgını önlemek için 10 nisan gecesi 31 ilde sokağa çıkma yasağını 2 buçuk saat önce ilan ederek, marketlerde yaşanan ‘izdihamı’ hatırlatan Serter, “Hükûmetin içinde yetkin, güçlü bin bakan olarak bu konuda neler düşünüyorsunuz? Halka en çok güven vermesi gereken bir İçişleri Bakanı olarak, bu saatten sonra bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz? Yine, sizlere, 10 Nisan Cuma akşamı saat 22’de, “Gece yarısı itibarıyla sokağa çıkmağı yasağı var.” dediğinizi, halkımızı bir torba ekmek peşinde koşturarak kalabalıklar oluşmasını sağladığınızı hatırlatmak isterim ve sorarım size hastalığın yayılması noktasında sorumlulardan biri olduğunuzu düşünüyor musunuz? Sonrasında da yaptığınız bir hareketle, bir ileri iki geri mektubunuzu geri almak zorunda kalmıştınız. Çok samimi soruyorum, bir vatandaş gibi, son bir yılda Türkiye’de yaşanan büyük sağlık krizinin başta Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı olarak siz ve Sağlık Bakanı tarafından yanlış yönetildiğini kabul ediyor musunuz? Çünkü dün akşam Sağlık Bakanı bu gerçeği kabul etti” eleştirisinde bulundu.
CHP’NİN ÖNCELİĞİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ
Bakan Soylu’nun konuşmasında, 2014-2016 yılları arasında ülkede İçişleri Bakanı, Hükûmet yokmuş gibi bir hava oluşturan işlem, yatırım ve hizmetlerin 2016’dan sonra, göreve geldiği dönem itibarıyla gerçekçi bir yapıya oturmuş gibi bir çerçeve çizdiği eleştirisinde bulunan Serter, cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana devlet idaresinde, her bir kamu idaresinin devlet kurumunun kadrolarıyla, uzmanlarıyla var olduğunu hatırlattı. Emniyet, Jandarma teşkilatı mensuplarına, teşekkür eden Serter,“Parti olarak ana amacımızın Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarını bir bütün olarak korumak ve hiçbir vatandaşımızın burnunun kanamamasını sağlamak olduğunu biliyoruz. Dört bir tarafı bazen ateş çemberi olan vatanımızı da akıllı, ince ve diplomatik bir felsefeyle herkesin kendini içinde hissettiği, hiç kimsenin kendisini dışlanmış hissetmediği, ötekileştirilmiş hissetmediği bir bakış açısıyla ve ruhla korumak partimizin temel ilkelerindendir” ifadelerini kullandı.
TAKVİYE HAZIR KUVVET NEREDEN ÇIKTI?
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet teşkilatının cumhuriyetin köklü kuruluşları olduğunun altını çizen Serter, bu kurumları bir kenara koyarak Cumhurbaşkanı kararnamesiyle büyükşehirlerde Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurma kararının nereden çıktığını ve nasıl bir karar olduğunu sorgulayarak, Bakan Soyluya, “ Bunu bir yere koyamıyorum Sayın Bakan. “Yurtta barış, dünyada barış.” felsefesiyle hareket eden ve Kurtuluş Savaşı’nı hep birlikte kazanmış Türki ye Cumhuriyeti’nin yurttaşları, sizden iç barışa ve iç huzura katkı koymanızı beklemektedirler” diye seslendi.
