Cengiz Aldemir/ANKARA - Son yıllarda ulaşım alanındaki kamu hizmetlerinin Yap-İşlet-Devret olarak biline Kamu Özel İşbirliği projeleri üzerinden gerçekleştirildiğini anımsatan CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, ulaştırma alanında gerçekleştirilen projelerin kamuya getirdiği zararı ve ortaya çıkardığı sorunları meclis gündemine taşıdı.

PROJELER HAKKINDA BİLGİ VERİLMİYOR

Konuyla ilgili araştırma önergesi veren CHP’li Serter, “Ulaştırma alanında hayata geçirilen projelerin önemli bir bölümünü de karayolları yapımı oluşturmaktadır. Karayollarının yanı sıra, hızlı tren hatlarına dair projelerde aynı şekilde kamu özel işbirliği modeliyle yapılmaktadır. Ancak kamu eliyle doğrudan yapılmayarak, kamu kaynaklarının kullanılmasının yanında büyük ölçüde özel sektöre ihale edilerek yapılan ve uzun yıllar işletme hakkı da ilgili firmalara devredilen bu projeler, orta ve uzun vadede kamunun sırtında çok büyük yük oluşturmaktadır. Ayrıca, bu projelerin detaylarının kamuoyu ile paylaşılmıyor olması da ayrıca şeffaflık noktasında çok büyük sorunları ortaya çıkarmaktadır” dedi.

İHALELER KAMUYA KAPALI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçesinin, 2020 yılına göre 20 milyon TL artış gösterdiğini ve 2021 yılının en yüksek bütçesine sahip 7.bakanlık olduğuna vurgu yapan Serter, İzmir 2. Çevre yolu ihalesiyle ilgili iddialara dikkat çekerek, “Kamu özel işbirliği modeline dayalı ihalelerine kamunun sağladığı katkıların, kamunun bu projelere karşılıksız olarak verdikleri desteklerin de araştırılması ve şeffaflıklarının ortaya konması anlamında büyük önem taşımaktadır. Devletin yatırım projelerinin ve KÖİ modeliyle yapılan projelerin maliyetlerinin her senenin başında açıklanan yatırım programında yer alması önemlidir. Bakanlıkların yıllık bütçeleri içinde bu projelerin payının ve yerinin açıklanması önem taşırken, bu yatırım programlarının açıklanmasının ardından geçen birkaç ay içinde kamuoyunun bilgisi olmayan, sadece Bakanlığın bilgi sahibi olduğu üstelik kamuya açık olmayan ihalelerle yapılması planlanan Çevre yolları ortaya çıkmaktadır. Bunun önemli örneklerinden biri geçtiğimiz günlerde açıklanan ve kamuya kapalı bir ihaleyle bir firma tarafından yapılmasına karar verilen İzmir 2.çevre yoluna dair medyaya yansıyan haberlerle ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

İHALENİN KAMUYA ZARARI BİLİNMİYOR

41 Kilometrelik uzunlukta olacak olan İzmir Kuzey-Doğu çevre yolu projesiyle ilgili hiçbir detayın kamuoyuyla paylaşılmadığının altını çizen Serter, önergesinde şu bilgilere de yer verdi: “5,7 milyon TL’ye mal olması beklenen projeyle ilgili içerisinde kamunun payının, özel sektör payının ne kadar olacağı, ihale sözleşmesinin detaylarının ne olacağı bilinmezken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca ÇED süreci başlatılmıştır. 2007 yılından beri yatırım programlarında yer alan ilk yıllarında 4,5 milyon TL’ye bitirileceği belirtilen Ankara-İzmir Hızlı Tren Hattı projesinin 13 yıl sonra hala başlamadığı ve son ihalesinin de 27.7 milyon TL gibi bir rakama verildiği düşünüldüğünde, söz konusu İzmir 2.çevre yolu projesinin pek çok soru işareti taşıdığı ortadadır ve bu projeden de kamunun uğrayacağı zararın ne kadar olacağı bilinmemektedir. Özellikle ulaştırma alanında gerçekleşen Kamu Özel İşbirliği projelerinin ve çevre yolu projelerinin kamuya getirdiği yükün belirlenmesi ve bu projelerin ortaya çıkardığı sorunların araştırılmasını arz ve talep ederiz.”

Editör: Haber Merkezi