“4 OYUN 1’İNİ GEÇERSİZ SAYMAK KAZANILMIŞ BİR SEÇİMİN GASBIDIR”

31 Mart yerel seçim sonuçlarına AKP’nin olağanüstü itirazları neticesinde Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin yenilenmesine yönelik verdiği kararı değerlendiren Sertel, YSK’nın henüz konuya yönelik gerekçeli kararını açıklayamadığının altını çizerek “YSK, gerekçeli kararı zaten açıklayamaz. Çünkü hakimler aynı hakimler, sandık başkanları ve müşahitler de öyle. Bir zarftan çıkan 4 oy içinde sadece birini geçersiz kabul etmek, aslında hepsinin inkarı anlamına geliyor. Yani, orada bir manipülasyon yapılmış, sandık başkanları olayı kurgulamış, müşahitler görevini yerine getirmemiş gibi sözler ediliyor. Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti aslında bir olayın kanıtlanması için başvuruda bulunmuştur. YSK’ya asla güvenmiyoruz. YSK, bu kararla bizim tezimizi doğruladı. Zarftan çıkan 4 oyun 3’ünü geçerli sayıp birini geçersiz saymak kazanılmış bir seçimin gasbıdır. Bu durumu topluma havale ediyoruz. Toplum bu konuda çok duyarlı ve Ekrem İmamoğlu’nun başkan seçildiğinin farkında. Bu farkındalığı da inşallah 23 Haziran seçimlerinde bu iktidara bir ders olarak tekrar verecek. Bu seçimlerin çok kolay olabileceğini zannetmiyorum çünkü iktidar bakanlarıyla Cumhurbaşkanı ile ve bütün güçleriyle polisiyle iç işleriyle ve her şeyiyle bu işin içine dahil olmaya çalışacak. “ ifadelerini kullandı.

“23 HAZİRAN, ÇOK BÜYÜK BİR DEMOKRASİ REFERANDUMUDUR”

Sertel, 23 Haziran’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin yol haritasının nasıl olması gerektiğine yönelik olarak şu saptamalarda bulundu:

“Cumhuriyet Halk Partisi adayıyla ve İstanbul halkıyla beraber bu seçimi CHP’nin sorunu olmaktan öte bir demokrasi , ülke ve millet sorunu olarak görüyor. Ben Ekrem İmamoğlu’nun sadece CHP’nin adayı olarak görmüyorum artık. İstanbulluların adayı olarak görüyorum hatta Türkiye’nin adayı olarak görüyorum. Bu seçim Türkiye’de demokrasi yeniden bütün kurum ve kurallarıyla işletilecek mi işletilmeyecek mi onun da sorgulandığı bir seçim. 23 Haziran, çok büyük bir demokrasi referandumudur. Bütün demokrasi güçleri, haksızlığa uğramış bütün insanların gerçekten bu seçimi böyle görmesinde büyük yarar görüyorum. Ekrem İmamoğlu, sadece İstanbul için değil Türkiye için de bir şans. 16 Milyonun üzerinden insanın yaşadığı bir kent olarak İstanbul, öğrencisiyle işsizi ile genciyle yaşlısıyla büyük hizmetler bekliyor. İstanbul’u bir rant sahası olarak görenler insanı ihmal ettiklerini göremediler.”

“SADECE İMAMOĞLU’NU DEĞİL DEMOKRASİNİN VARLIĞINI DA OYLAYACAKLAR”

Seçimlerin iptali ile birlikte doların ani yükselişinin hem içerde hem de dışarda büyüyen tepkilerin bir yansıması olduğunu dile getiren Sertel, “ Türkiye, güvenilir bir ülke olmaktan çıkarılmıştır. Biz tekrar bu güveni sağlamak için milletvekilleri olarak, CHP’liler olarak, vatandaşlar olarak çaba sarfetmeliyiz.” diye konuştu.

Seçim iptal kararı sonrası mazbatası geri alınan İBB Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medyada büyüyen tepkilerin de sloganı haline gelen “Herşey Güzel olacak” ifadesi ve bunun seçimlere katılım oranını nasıl etkileyeceği sorusu üzerine Sertel, “Katılım oranı 23 Haziran’da artar. İnsanlarımızın sandığa gideriz, oy atarız ama oylar korunmak şeklinde bir umutsuzluğu vardı. ‘Oyları CHP koruyamıyor’ diye bir algı vardı. Bu algı kırıldı. Çünkü seçim ve sonrasında Anadolu’daki bütün milletvekillerinin İstanbul’a gidip orada görev alması, CHP örgütlerinin cansiperane nöbetleri halka büyük bir güven verdi. İkinci olarak da ‘siz ne yaparsanız yapın kazanamazsınız’ algısı vardı toplumda. İstanbul için. O da yıkıldı. Şimdi burada insanlarımıza düşen görev önce seçim sandıklarında, YSK listelerinde kendilerini kontrol etmeleri ve mutlaka sandığa gitmeleridir. Sadece İmamoğlu’nu değil Türkiye’de demokrasinin var olup olmadığını da oylayacaklar. Biz iktidarı seçimle yıkacağız, seçimle götüreceğiz başka yolu yok” şeklinde konuştu.

“BASMANE ÇUKURU ACİLEN DOLDURULMALI”

Programın ikinci yarısında İzmir’in gündeminde yer alan konular masaya yatırıldı. Geçtiğimiz günlerde, Gazete 9 Eylül’de yer alan habere göre, Fuar alanı içerisinde yer alan ‘Basmane Çukuru’ olarak nitelenen bölgede yapılması planlanan projeden Folkart’ın çekilmesi kararını yorumlayan Sertel, “Folkart’ın çekilmesi doğru bir karar. Çünkü yapacağı bina tam bir ucubeydi. Çok kötü bir yapıydı ve o bölge o kadar yüksek ve çirkin bir yapıyı kaldıramazdı.” dedi.

Söz konusu çukurun bir an evvel doldurulması gerektiği uyarısında bulunan Sertel, “ 20 yıldır o çukur var ve istinat duvarları eskidi. Binaları tutan istinat duvarlarının herhangi bir şekilde çökmesi halinde diğer binaların da çökmesi söz konusu olabilir. Orası hemen doldurulmalı. Milli Park haline getirilmeli ve trafik yerin altına alınmalıdır. Ayrıca 9 Eylül Meydanı (Basmane Meydanı) yeniden düzenlenmeli ve İzmir’e yakışır bir güzellik olmalıdır. Bunu söylerken bir İzmir yurttaşı olarak söylüyorum.” diye konuştu.

Programda İz-Web izleyicilerinden gelen soruları da yanıtlayan Sertel, ayrıca Milli Mücadelenin 100. Yılı kutlamaları için tüm İzmir halkına çağrıda bulundu. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nde başkanlık yaptığı dönemden bu yana Gazeteci Hasan Tahsin’i anma törenlerinin hiçbirini kaçırmadığını belirten Sertel, işgale karşı İzmir’de attığı ‘ilk kurşun’ ile simge haline gelen Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’i de programda anarak, yarın Konak Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşecek anma etkinliğine tüm İzmir halkını davet etti.

Editör: Haber Merkezi