ÜMİT KARTAL / İZ GAZETE – Cumhuriyet Halk Partisi Çiğli İlçe Örgütü, CHP İzmir milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Selin Sayek Böke’nin konuşmacı olarak katıldığı bir kahvaltılı toplantı düzenledi.

Açılış konuşmasını CHP Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü’nün yaptığı toplantıda, Böke’den önce; CHP’li Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, CHP İzmir milletvekili Zeynep Altıok da birer konuşma yaptı.

BELEDİYE-ÖRGÜT BİRLİKTELİĞİ

Konuşmasına ‘hayır’ vurgusu yaparak başlayan ve katılımcılara ‘hayırlı pazarlar’ dileyen Gümrükçü, “Neden ‘hayır’ vurgusu yaptığımı soruyorlar. Çalınan oylarımızı hatırlatmak için yapıyorum” dedi. Gümrükçü, İlçe örgütü ve belediye olarak ortak hareket etmeye gayret ettiklerinin, 2019’a birlik ve beraberlik içerisinde yürüdüklerinin altını çizdi. Gümrükçü, ilçe binasının yapılmasına katkı koyan belediye işçilerine teşekkür plaketi verdi.

Gümrükçü’den sonra konuşan CHP’li Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan da katılımcılara teşekkür ederken, kahvaltı etkinliğinin tüm masraflarını kendisinin karşıladığını söyledi. Arslan, “Bu birlikteliğimiz sürecek” dedi.

Kısa bir konuşma yapmak istediğini söyleyen CHP İzmir milletvekili Zeynep Altıok, ittifak tartışmalarında sağa yönelme eğilimlerini eleştirdi. Altıok, “Cumhuriyet için, adalet için mücadele eden tüm insanların ittifakına ihtiyacımız var. Çeşitli ittifak dayatmalarıyla sağ akımlara değil, biz olduğumuz birlikteliklere ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. Zeynep Altıok konuşmasını “Devrimin umut ve inanç olmadan yapılamayacağını hatırlatmak istiyorum. Bu salonda umudu ve inancı görüyorum” sözleriyle tamamladı.

Konuşmasına “Değerli yol arkadaşlarım, sevgili ailem” ifadeleriyle başlayan CHP İzmir milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Selin Sayek Böke, “Bu tür buluşmalara giderken inanılmaz heyecanlanıyorum. Çünkü bir araya geldiğimizde bir şeyleri değiştirebileceğimize ve bunu Cumhuriyet Halk Partisi’nin öz değerleriyle yapılabileceğine beni yeniden inandırıyorsunuz” dedi.

Karanlık bir dönemden geçildiğinin ve olağanüstü gelişmeler yaşandığının altını çizen Böke, “Bu olağanüstülük tekil olaylarla mücadele ettiğimizde yıkılmayacak, bir rejimle mücadele ettiğimizi açıklıkla tespit etmeliyiz. Bu tespiti yaptıktan sonra, karşısına koyacağımız şeyin aynı kararlılıkla olması gerektiğini kendimize hatırlatmalıyız.”dedi.

Kadınlara, gençlere, barış savunucularına yapılan baskılara örnekler veren Böke, “Her gün aynı karşı devrimin; geleneğimizi yıkmaya çalışan, bizi biz yapan ve ortaklaştığımız Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan, günlük hayatımıza müdahaleleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Biz çok açıkça bir Cumhuriyet mücadelesi veriyoruz ve ortaya koymamız gereken siyaset bir Cumhuriyet devrimi siyaseti olmalıdır”dedi.

‘KARANLIĞI ANLATMAK, UMUTSUZLUĞU PEKİŞTİRMEZ’

Selin Sayek Böke’nin konuşmasının satır başları şu şekilde:

“Karanlığın yarattığı duygu umutsuzluk değil, devrimcilik olur. Karanlığı tespit etmekten çekinmeyeceğiz. Çünkü karanlığı anlatmak umutsuzluğu pekiştirmez. Aksine, biz değiştireceğimizi, kazanacağımızı, devrim yapacağımızı biliyoruz.”

“ATATÜRK’ÜN 1919’DA YAPTIĞI GİBİ…”

“Her şeyden önce –mış gibi yapmayacağız. Sanki bir meclis varmış gibi yaptığımız her gün, o mecliste karşı devrimin tüm adımlarını meşrulaştırmış oluyoruz. Bize düşen Atatürk’ün 1919’da yaptığı gibi, ‘İstanbul’da bir meclis vardır’ demeyip, karış karış Anadolu’yu dolaşarak halkla buluşan meclisler kurmaktır.

“LAİKLİK CUMHURİYETİN ÖZÜDÜR”

“Bu rejimin birinci ayağı, Siyasal İslam. Bu siyaset kadını sahneden indirmeye başladı. Siyasal İslam’ın karşısına laikliği en kuvvetli şekilde koymamız gerekiyor. Laiklik Cumhuriyetin özüdür, sadece kadınlar için değil, o sahneye kadınlarla beraber çıkmayı değerli bulan erkekler için de böyledir.”

“BU TOPLUMU YENİDEN SINIF SİYASETİYLE BARIŞTIRACAĞIZ”

“Bu rejimin ikinci ayağı ekonomidir. Bugün güvencesiz çalışılan ve yarın işinizin olup olmayacağına dair sürekli bir endişe içinde olduğunuz bir düzen. Bu düzen emeği yok sayan, bu toplumun yüzde 99’unu yok sayan, rantçı sermayeden başka hiçbir şeyi gözü görmeyen bir neoliberal ekonomik düzendir. Bunun karşısına cesaretle koyulması gereken siyaset açıkça bir sınıf siyaseti olmalıdır. Çünkü AKP de açıkça sınıf siyaseti yapıyor. Hepimiz aynı emek gücünün ve sömürü düzeninin parçasıyız. Biz de sınıf siyaseti yapacağız, emekten yana, evrensel değerlerle, yüzde 99 için özgürlük barış diyerek bu toplumu yeniden sınıf siyasetiyle barıştıracağız.”

“NASIL DEĞİŞTİRECEĞİMİZİ SİZ BİLİYORSUNUZ”

“Laiklik yoksa barış gelmez, barış yoksa ekonomi düzelmez, ekonomide sınıf mücadelesi vermezsek kadınlar özgürleşmez. Ya birini yaparım ya ötekini derseniz bu devrim kazanılamaz.  Nasıl yapacağız? Nasıl değiştireceğiz?

Nasıl değiştireceğimizi siz bütün Türkiye’ye anlattınız. Bundan yaklaşık bir sene önceydi. ‘Hayır’ iradesi Türkiye’de karış karış demokrasiyi anlatıyordu. Bir araya geldiniz ve ‘siyasi farklılıklarımızın bir arada yaşaması için bugün asgari değerlerde buluşmamız gerekir’ dediniz. Biz yapmadık, siyasi partiler yapmadı, siz yaptınız. Siz bu ülkeye, bir arada durabilirsek, omuz omuza durursak faşizme karşı birleşebileceğimizi gösterdiniz.

Yeniden yapmamız gerekiyor. Bu kapalı kapılar ardında, meclisin dört duvarı arasında kazanılacak bir mücadele değil.

“O GECENİN YÜKÜNÜ ÖMÜR BOYU TAŞIYACAĞIM”

“16 Nisan gecesi bize gayri resmi bir sonuç dayatıldı. YSK’nın bir sonuç açıklayarak, mühürsüz oyları geçerli kılması, siyasilerin çıkıp ben bindiğim atla geçeceğim yeri geçtim dayatmasını yaşadık. O gecenin yükünü ben ömür boyu taşıyacağım. Kimimiz için koltuklardan vazgeçilen, kimimiz için hayal kırıklığını sözle ifade edilen, sonuç hayırdı diyen milyonlar için bir hayal kırıklığı oldu.

“ADALET YÜRÜYÜŞÜ’NÜN İLK ADIMINI SİZ ATTIRDINIZ”

“16 Nisan gecesi, toplumsal muhalefetin ‘irademize biz sahip çıkacağız’ cesaretini dindirmeye çalışmanın hiçbir faydası olmadı. Adalet Yürüyüşü’nün ilk adımını siz attırdınız, siz demokrasi mücadelesinin ortağı olmayı her fırsatta söylediğiniz için sayın Genel Başkan Adalet Yürüyüşü’nün ilk adımını güvenle attı. Adalet Mitingi’nde adımlar büyüdü, milyonlar olduk. Siyaset öncü olursa halk zaten hazır. Siyasetten bu değişime cesaretle öncü olmasını talep etmeye devam etmek zorundayız.”

“GELİN HEP BERABER DEVRİM YAPALIM”

“Bu mücadele –mış gibi yaparak değil, olağanüstülüğü kabul edip, olağanüstü mücadelemizi büyüterek kazanılabilir, yeniden yeniden adım atacağız. Görüyorum ki, -mış gibi yapmamaya hazır, gerçeği gören ama gerçeğin karanlığı altında ezilmeyen milyonlarız biz. Gelin hep beraber devrim yapalım.”

Selin Sayek Böke’nin coşkulu konuşması, salonda ayakta alkışlandı. Kahvaltı sonrasında vatandaşlar Böke ve Altıok ile fotoğraf çekindi.

Fotoğraflar: Ürgen Tepe

Editör: Haber Merkezi