İZ TV’de Gizem Taban’ın sunumuyla gerçekleşen Z Raporu’nun yayın konuğu İBB ve Aliağa Belediyesi İYİ Parti Meclis Üyesi Sedat Sarı oldu. Sarı, İYİ Parti’nin Aliağa’daki beklentisi, yerel iktidarın yönetim anlayışı, asbestli gemi sökümü iddiaları, Çaltılıdere’de yapılmak istenen yat tersanesi ve Millet İttifakı uyumuna dair pek çok konuda değerlendirmede bulundu.

Aliağa Belediyesi Meclisi’nde gerçekleşen başkan vekilliği seçiminde Meclis Birinci Başkan Vekili seçilen İYİ Parti Meclis üyesi Sedat Sarı, başkan vekilliği seçimine ilişkin şunları söyledi: “Pazartesi günü CHP’den temsilci arkadaşlarımız aradı ve grup toplantılarında bir karar çıktığını söylediler. Kararda da ittifak ortağı olarak meclis başkan vekilliğine şahsımı aday göstermeyi düşündüklerini söylediler. Hakikaten oldukça olgun ve siyasetin istediği uzlaşıyı ortaya çıkarak kıymetli bir teklifti. Yakışanı CHP’den bir arkadaşımızın aday olmasıydı. Buna rağmen böyle bir tevazu göstermelerinden dolayı partim ve şahsım adına kendilerine şükranlarımızı iletiyorum. Süreç bu şekilde başlamış oldu. Yapılan kura sürecinin de oldukça ilginç olduğunu belirten Sarı, “Öncelikle encümen kurası yapıldı. 6 adaydan 3 seçildi. Ancak diğer seçilmeyen 3 aday torbadan çıkarılmamış. Başkan vekilliği içinde iki isimde torbaya konuldu ama kimse farkında değil. Başkan torbadaki isimleri çektiğinde adımı çekti. Son anda iki değil beş pusula olmadığı ve haliyle iptal edildi. İkinci kuraya geçildi ve tekrar adım çıktı. Başkan beye uğurlu elinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

‘BORÇLAR ARTMIŞ’

Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın görevdeki 2 yılına dair değerlendirmede bulunan Sarı, “Son iki yıldan bahsediyoruz ama Aliağa’da 7 yıldır belediye başkanlığı yapan yönetim var. Seçim öncesinde de şuan da söylediğim bir cümle var. Aliağa Mercedes konforunda seyahate çıkmış durumda ancak bu arabanın frenleri yok. Buradaki kastetmek istediğim şey, kontrolsüz harcama alışkanlığı var. Bunu her sene denetim komisyonları raporunda ne kadar borçlu bir belediye olduğumuzu görerek buna şahit oluyoruz.  Yine büyük bir borç tablosuyla karşı karşıyayız. Baktığınızda yatırım ve hizmet varsa elbette borç olunacak deniliyor. Bu amaçla seçimin ardından çok sayıda işçi de çıkarıldı. Burada kendilerince ortaya hedef koydular. ‘Bu sürdürülebilir işçi maliyeti değil, biz her fırsatta çok borçlandıran belediye olarak eleştiriliyoruz. Bunların sebeplerinden birisi aşırı işçilik maliyeti dolayısıyla bu yolla borçlarımızı aşağıya çekeceğiz’ denildi. Bizim caydırıcı gayretlerimize rağmen bundan vazgeçmediler. Aradan bir yıl geçmesine rağmen belediye borçlanma ya da giderler anlamında tasarrufa gitmiştir diye beklerken, karşımıza geçen seneden daha fazla borç çıkınca öfkemiz arttı. Bu kadar işçi ekmeğinden oldu ama borçlar durmadan artmış” dedi.

‘SUİSTİMALE AÇIK’

Nisan ayında açıklanan denetim komisyon raporuna ilişkin ‘Ne kadar yanlış bir yönetim anlayışı olduğunu görebiliyoruz’ diyen Sarı, “Geçmişte olan savurgan harcama alışkanlığı halen devam ediyor. Kanunda bütçenin yüzde 10’u kadar doğrudan alım hakkı tanımış. Bunlara da parasal limitler koymuş. Bakıyoruz 2020 yılında yaklaşık 12 milyon TL doğrudan alım limiti aşılmış. Bu aşılmanın bizleri rahatsız etme nedeni; bu yöntemle alınan alımların kontrolleri güç oluyor. Hile yapıldı demiyorum ama suistimale açık” ifadelerini kullandı.

Aliağa’nın kaderini doğrudan etkileyecek büyük vaatleri ve projeleri faaliyet raporunda görmek istiyorum’ diyerek sözlerine devam eden Sarı, “2021 yılının faaliyet raporunu gördüğümüzde bu yatırımlar bitti diye görmek istiyorum. Bunlar zor ama imkansız değil. Bazı firmalardan özel kalem bütçesinden alımlar yapılmış. 547 milyon lira çorba parası. Bir yıla bir firmadan 240 bin TL’ ye çiçek parası. Aliağa Belediyesi bu paraya çiçek harcaması yapabilir. Ancak bunu ihaleyle mi aldınız? Hayır. Bizim temel eleştiri noktamız vizyonu büyük Aliağa Belediyesi’nde harcamalar, temsil ağırlamalar hepsi olabilir ama savurganca değil.  2020 yılında Aliağa Belediyesi’nden beklentimiz; birkaç yatırımın bitirildi diye faaliyet raporunda yer almasıydı” açıklamasında bulundu.

TEK ADAM ANLAYIŞI

Aliağa’daki yönetim anlayışına dair ‘Tek adam anlayışı iliklerine kadar işlemiş durumda’ eleştirisinde bulunan Sarı, “Ortak akıl kesinlikle yok. Kentlerin geleceğiyle ilgili bazen önemli yatırımlar ve kararlar alınabilir. Geçmişte kentte yapılan hataları masaya yatırıp hata yapılmış diyebiliyoruz. Gelecekte de hata yapılmış denilmemesi için ortak akılla beraber hareket edelim istiyorum.  Sadece sizin ya da kim olduğunu bilmediğimiz danışma kurulunuzun kararı olmasın. İZBAN hattının Bergama istikametine ilerlemesiyle ilgili mesele günlerdir bizi meşgul ediyor. Mevcut son duraktan sonra devam etmesi düşünülen güzergah kentin içinden geçiyor. Demiryolu hattının kenti ikiye bölmesinin arızalarını Çiğli’de ve Karşıyaka’da görüyoruz. Daha hat yapılmadan şimdiden güzergahı değiştirelim istiyoruz. Bunu dile getirdiğimizde aldığımız cevap, ‘Merak etmeyin biz Aliağa’nın dinamikleriyle gerekli görüşmeleri yapıyoruz’ şeklinde oluyor.  Merak ediyorum Aliağa’nın dinamikleri kimler oluyor? Çünkü Aliağa’nın dinamikleri olarak İYİ Parti’den ya da CHP’den fikir alınmadı. Bütün bunlardan anlaşılan tek adam yönetim anlayışıdır” dedi.

‘ASBESTLİ GEMİ’ YORUMU

Aliağa'da söküleceği ve bünyesinde 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen gemiye ilişkin konuşan Sarı, “Liman başkanına sorduk. Limana yanaştırılmak üzere gemi var mı diye? Böyle bir başvuru olmadığını söylediler. Firma sahipleri geminin Brezilyada deniliyor. Fiziki olarak bu gemi görünür alanda yok. İşin prosedür kısmını konuşacak olursak. İhaleye girebilmek için Avrupa Birliği uygunluk belgesi sahibi olmak lazım. Bu firmaların katıldığı şekliyle ihale yapılmış ve Aliağa’dan bir firma gemiyi satın almış. Geminin bulunduğu dış devlet limanından buraya gelmesinden önce olmazsa olmaz kurallar var. Birisi Brezilya’nın çevre otoritesiyle Çevre Şehir Bakanlığı’nın gemi üzerinde yapacağı incelemeler ortaya çıkan raporlamalardan sonra yola çıkış izni ortaya çıkınca prosedür devam edecek. Şayet asbestli bir içerik varsa asbestli söküm işini yapan firmalar tarafından malzemeler sökülecek ve raporlandıktan sonra teslim edilecek. Tehlike oluşturulacak şeyler evrak üzerinde belgelenecek. Peki evrak üzerinde olan her şey sağlıklı mı ilerleyecek. Ona bakmak lazım” dedi

Devletin, bu uygulamaların aşama aşama denetimini ve raporlamasının yapması gerektiğini söyleyen Sarı, “Bazen dış uyarıcılar olursa denetim daha sağlıklı olur. Meseleye duyarlı kişiler devreye girmelidir. Bizlere de bu saatten sonra düşen takipte olup gündemde tutmaktır” dedi.

Sedat Sarı, asbest barındırdığı iddia edilen gemiye yönelik Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın açıklamaları hakkında ise, “Yıllar önce bu gemi söküm tesisi kuruldu. Sayın Başkan’ın başlangıçtaki iptidai şartlardan bugün gelinen noktanın geçmişe göre çok daha modern yapı olduğunu söylemeye çalışmıştır diye düşünüyorum. Yoksa burada hiçbir sorun yok demek imkansızdır. Bunun için sıfır iş kazası olması gerekiyor. Bugün kalkıp da bu tesisi market havasında anlatmak doğru değil. Peki hedef var mı noktada? Ciddi yatırımlar yapılıyor. Bununla alakalı emeği geçenlere teşekkür etmek gerekiyor” dedi.

‘CAN MALİYETİ VAR’

Aliağa’nın Çaltılıdere Köyü’nde yapılmak istenen yat tersanesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İYİ Partili Sarı, “Baktığımızda istihdam, üretim, ihracat gibi faydaları var. Ancak bundan daha ciddi maliyeti var. O da can. Faaliyet yapılan alanda yüzlerce canlının ve özellikle göçmen kuşların faydalandığına şahit olduk. Buna rağmen yatırım buraya niye yapılıyor. Bir sene önce elime geçen raporda buranın sulak alan olmadığını dair bir belgeydi. Bilimsel raporda, ‘defaatle alanı inceledik ve orada 8-10 taneden başka kuş görmedik’ deniliyor. Nisan 2017 ‘de hazırlanan rapor, eylül aylarında Valilik nezdindeki toplantıda bu raporda referans edilerek sulak alan olmadığına dair karar veriliyor ve yatırımın önü açılıyor. Oysa oradaki hafriyat faaliyetleri başladığında yüzlerce göçmen kuş oradan faydalanmaya çalışıyordu” açıklamasında bulundu.

‘EŞİT OLSAK DA AZINLIKTAYIZ’

'Meclisteki üstünlüğün Cumhur İttifakında olması konusunda Millet İttifakı olarak zorluk yaşıyor musunuz?' sorusunu yanıtlayan Sarı, “Eşit olsak bile açık oylamadan kaynaklanan ayrıcalık sebebiyle azınlıktayız. Genellikle iktidar kimse mecliste de çoğunluk o tarafta olur. Buna rağmen yasanın öngördüğü sınırlar çerçevesinde mücadelemize devam ediyoruz. Azınlıkta olsak bile genel işleyişte bir sıkıntı yok. Ancak bazen istemediğimiz önergelerle karşımıza çıkabiliyor. Bu konuda da oy noktasında önüne geçemiyoruz ama kamuoyunu aydınlatma noktasında mücadelemizi veriyoruz” dedi.

‘UYUMLUYUZ’

İlçedeki ve meclisteki Millet İttifakı uyumuna yönelik de konuşan Sarı, “İttifakın bize yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle beraber kurumsal yapımızdan dolayı sürekli dinamik olan çalışmaları da yapan bir yapıya sahibiz. Dolayısıyla yarın seçim olacakmış gibi hazırlıklı yapıda olmak gerektiğine inanmaktayız. Uyum içerisinde siyaset yapıyoruz” şeklinde yanıt verdi.

‘HALK GÜVENİYOR’

İYİ Parti’nin önümüzdeki yerel ya da genel seçimler için Aliağa’daki beklentisini değerlendiren Sarı, “Aliağa’nın seçmeni oldukça demokrat bir yapıya sahip. Geçmiş yerel seçimlere baktığımızda güven unsurunun ön planda olduğunu görüyoruz. İYİ Parti olarak kurumsal yapımızı güçlendirerek isimlere bağlı kalmaksızın tüm unsurların halkın nezdinde kıymetli olacağı bir yapıya bürünmeye çalışıyoruz. Her ne konu olursa olsun hazmederek ilerlemek lazım. Aliağa halkı bize gerçekten güveniyor. 3 buçuk yıldır var olan partiyiz. Hala ulaşamadığımız Z0noktalar muhakkak var. Onlara ulaştığımızda bu iş tamamına erecektir ve bunu görebiliyorum” dedi.

Editör: Haber Merkezi