Cengiz Aldemir/ANKARA - TBMM’nin 45 günlük tatile girmesine tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, katıldığı bir tv programında konuştu. Polat, meclisin Kurtuluş Savaşı sürecinde bile kapatılmadığını hatırlatarak, “ Partimiz meclisin kapanmasına karşıdır. Kaldı ki istiklal mücadelemiz sırasında düşmanın Ankara önlerine dayandıklarında bile meclis kapanmamıştı. Darbe girişiminde bile meclis ayakta kaldı direndi. Halkın gerçek umududur meclis” dedi.

MASKE FİYASKOSU

Maske konusuna da değinen Polat, Türkiye’yi yönetemeyen iktidarın, maske dağıtımı gibi basit bir olayı bile yönetemediğini belirterek, “ Dönüp baksınlar millet ittifakının belediyelerinin dağıtım şekline anlarlar. Bir model çalışma yapıyor belediyeler. Biz başından beri belediyelerle birlikte hareket edin dedik, yapmadılar. Üstelik belediyelerin çalışmalarını engellediler. Maske ihracatını kayda bağladılar, bir takım şirketlere izin verdiler. Üstü örtülü işlere devam ediliyor. Başka ülkelerde piar çalışması yapacağına kendi insanın maske bulamıyor ona bak. Üzülerek söylüyorum yaşananlar tam bir fiyaskodur” sözleriyle eleştirdi.

ÇİFTÇİYE DESTEK ŞART

Tarım sektörünün stratejik öneme sahip olduğunun altını çizen CHP’li Polat, devletin şimdiden tarım ile ilgili alt yapı çalışmasını tamamlaması gerektiğini vurgulayarak, “ Yani devlet tarlasında sağlık korkusu olmadan çiftçisini, üreten insanına destek olmalıdır. Köylerine kadar gübresini, ilacını, mazotunu, tohumunu yetiştirmesi ve bir şekilde sübvanse etmesi gerekiyor. Bugün dünya ekemiyor, üretemiyor. İnsanlığın bilinçaltında kıtlık korkusu var ki geçtiğimiz hafta sonu sokağa çıkma yasağı öncesi bunu canlı bir şekilde yaşadık. Devlet bunu bilinçli bir şekilde organize ederse, yani üst düzey desteklerle köylüyü, çiftçiyi desteklerse, dünya ülkelerinde, Türkiye tarımda ileri algısını yaratırsak kazanan biz oluruz. Bu süreçte ekonomimizi de en az hasarla atlatabiliriz. Ayrıca çiftçiye, “ürününü alırım” anlayışla bu yapılmalıdır. Çiftçi kesinlikle desteklenmelidir” önerisinde bulundu.

YENİ SEKTÖRLER

Çözümün iyi planlama ile mümkün olabileceğinin altını çizen Polat, salgın sonrası bir çok sektörün değişime uğrayacağı ve yeni sektörlerin oluşacağı öngörüsünü paylaştı. Polat, “ Türkiye salgın sonrası şapkasını çıkartıp önüne koyacaktır. Örneğin ileri teknolojik ve biyolojik yatırımlara yönelebilir. Sanayisini bu yöne çevireceği yeni oluşumlarla karşı karşıya gelecektir. Bir çok ülke ilaç konusunda kendisini geliştirirken bizim ülkemizde böyle bir gelişme göremiyoruz. Ama bundan sonra olacak. Aşı çalışması konusunda aşıyı bulsak bile üretecek bir teknolojiye sahip değiliz. Bizim göz ardı ettiğimiz sektörler gelişecektir” öngörüsünde bulundu.

ÖRNEK MODEL İZMİR’DE

Anlaşmalı kooperatifler aracılığıyla domates, soğan, patates… ve halen kara kılçık buğday ekimi yaptıran İzmir Büyükşehir Belediyesini, alım garantili, üretime örnek model olarak gösteren Polat, iktidarın bu modeli alıp kullanabileceği önerisinde bulundu. Polat şöyle konuştu: “ Tarım da ithalattan yana bir anlayışa sahip bir Tarım Bakanımız var bizim. Hem de beni bölgemde olan Ödemiş’e ithal patates yediren birisi. Bunları düşünmüyorlar, sonra vatandaş eleştirince, “ vatan haini” damgasını vuruyorlar. İzmir Büyükşehir belediyemiz bir çok konuda olduğu gibi bugün de çiftçinin, üretenin yanında olmuş ve olmaya devam eden bir anlayışla hizmet vermektedir. Buradan iktidara ve onun tarım bakanına sesleniyorum; üretmek ve ülkeyi kalkındırmanın yolu kendi insanına yatırımdan geçer. İzmir Büyükşehir belediyemiz örnek model olarak bunu ortaya koymuştur. Tarım bakanına bu modeli alıp tüm Türkiye’ye yaymasını öreniyorum ” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi