Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis genel kurulunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Vietnam Maliye Bakanlığı arasında Gümrük Konularında İş Birliği Anlaşmalarına Dair Kanun Teklifi üzerine söz alan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, silah, tarihî eser, uyuşturucu madde gibi yasa dışı ticaretin önlenmesini de içeren bu anlaşmanın 2017 yılında protokolü bağlanmasına rağmen, dört sene sonra getirilmesine dikkat çekti.

ANLAŞMA VENEZUELLA İLE OLSAYDI…

Türkiye'ye yönelik kaçakçılık ve uyuşturucu söylemlerinin geliştiği bugünlerde dört sene sonra gelen bir kanun teklifinin neden geldiğini sorgulayan CHP’li Polat, “Dört sene içerisinde böyle bir kaçakçılık olsaydı, bunun faili kim olacaktı? Kim, kime hesap verecekti? Bu tip anlaşmalar önemli. Keşke biz Venezüella ve Kolombiya'yla da bu çerçeve anlaşmalarını yapabilseydik. Şimdi, ikili anlaşmamız bunlarla olmuş olsaydı, Türkiye limanlarına doğru hareket ettiği için yakalanan uyuşturucuların kim hangi vasıtalarla, kimin adına, hangi tarife pozisyonlarıyla ithal edileceğini hep beraber öğrenmiş olurduk” eleştirisinde bulundu.

YASAYI DEĞİŞTİRİRSENİZ UYUŞTURUCU CENNETİ OLURUZ

Türkiye’nin bugüne kadar toplamda 5 kaçakçılık yasası yaptığını kaydeden Polat, en uzun vadeli kaçakçılık yasasının 1932’de yapıldığını, AKP hükûmetleri döneminde 2 yasa yapıldığını, bunlardan birinin ömrünün üç yıl sürdüğünü, 2007'de yürürlüğe giren ve yürürlükte olan yasa olduğunu anımsattı. Yürürlükte olan 1918 sayılı Yasa'nın 29'uncu maddesinde, "Kaçakçılık suçunun devletin siyasi veya mali veya iktisadi veya askerî veya idari güvenliğini bozacak nitelikte olması hâlinde fail yirmi seneden aşağı olmamak kaydıyla ağır hapis cezası..." yazdığını belirten Polat, “Peki, sizin son yaptığınız, yürürlükte olan 5607 sayılı Yasa'nın "Nitelikli haller" başlığı altındaki 4'üncü maddesinin (7)'nci bendinde ne der: "Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın, Devletin siyasî, iktisadî veya askerî güvenliğini bozacak ya da çevre veya toplum sağlığını tehdit edecek nitelikte olması halinde, alt sınır on yıldan az olamaz." Siz bunu on yıla düşürürseniz İnfaz Yasası'ndaki değişikliklerle birlikte, ceza yasalarındaki kaçakçılık olaylarıyla ilgili caydırıcılık ortadan kalkmış olur; bugün Türkiye, adı çokça konuşulan uyuşturucu kaçakçılığı cenneti hâline döner” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

GÜMRÜK MEMURLARININ DURUMU DÜZELTİLMELİ

Her fırsatta yerden yere vurulan gümrük memurlarının vasıfsız işçi statüsünden daha az maaş aldıklarını ve bir an önce düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Polat, “Örneğin, 9/1'den düz başlayan bir gümrük memurunun aylık ücreti 2.767 liradır. Yine aynı dereceden başlayan bir gümrük muayene memuru ki bunlar sistemin baraj kapaklarıdır 2.813 lira alır. Kaçakçılığın önlenmesi, men ve takibinden sorumlu muhafaza memurlarıysa 3.129 lirayla başlarlar. Bir koca gümrük müdürü 4.852 lira maaş alır. Gelin, gümrük memurlarının maaşlarını, hak ettikleri sosyal ve ekonomik prestiji kazandıracak şekilde düzenleyelim ve gümrük memurlarının emeklilikte rahat edebilmesi için aldıkları mesailerin de emekli keseneğine eklenmesini sağlayalım, 3600 ek göstergeyi de onları için verelim” önerisinde bulundu.

DİKİLİ’YE BALIKÇI BARINAĞI ÇAĞRISI

Küresel iklim krizinden kaynaklı fırtına ve deniz taşkınları sonucu İzmir Dikili ve Ayvalık'ta yaşanan felakette zarar görenlere geçmiş olsun dileklerini ileten Polat, devletin zarar görenlere destek vermediğini, Dikili Belediyesinin enkaz kurtarılma ve teknelerin çekilmesine destek verdiğini söyledi. Dikili'de yıllardır süren ve bitmeyen balıkçı barınağı sorununu anımsatan CHP’li Polat, “Hükümete ve Bakanlığa seslenmek istiyorum; Eğer gücünüz yetmiyorsa, eğer iradeniz yoksa aslan gibi Dikili Belediyemiz var, yanında da İzmir Büyükşehir Belediyemiz var. Verin yetkiyi, biz bunu en kısa sürede gerçekleştireceğiz diyorum” çağrısında bulundu.

Editör: Haber Merkezi