MEHLİKA GÖKMEN / İZ GAZETE - Sema Pekdaş, İzmir Barosu’nun ilk kadın başkanı olarak bir başarıya imza atmış, sonrasında Konak ilçesine Belediye Başkanı olmuş, biridir. Son yerel seçimde aday gösterilmedi ama o ne partisine küstü, ne de köşesine çekildi. Aksine seçimlerde çok aktif çalıştı, sonrasında da hemen her parti etkinliğinde kendisini gördük.  ‘Yurttaş sorumluluğunu’ önemseyen, CHP nin vereceği her görev için kendisini hazır tutan Sema hanımla, tartışmalı gökdelen konusundan, kongrelere kadar pek çok konuyu konuştuk. Buyrun, başlayalım…

Alsancak’ta yapılması planlanan ve büyük tartışmalara yol açan Zorlular’ın gökdelene sizin zamanınızda ruhsat verilmesi  sizi de bu işin içine çekti, konuyla ilgili siz ne söyleyeceksiniz?

O mülkü Zorlular’ın diye tanımlamak da doğru değil, bu gün o olur yarın başkası. Nitekim daha önceki sahipleri Küçükbay ailesiydi. Burada yapılmak istenen yapıyla ilgili problem var. Fakat konuyu sadece yüksek yapı ölçeğinde değil plan ölçeğinde tartışmak gerekiyor. Orada üzerlerinde biri tescilli olmak üzere yapı olan 3 parsel var. 2008 yılında Muzaffer Tunçağ döneminde belediye meclisinde plan değişikliği onaylanmış ve kesinleşmiş. Bizim dönemimizde ruhsat için müracaat ediyorlar imar müdürü planlama müdürü soruyor ve ruhsatı kesiliyor. Projede 3 parseldeki inşaatlarını bir tek parselde kullanıyorlar yapı yüksek ama yoğunluk değişmiyor. Yani yoğunluk artışından söz edilemez. Parsellerden biri bedelsiz belediye terk ediliyor, yeşil alan olarak tescilleniyor. Tescilli yapının da restorasyonunu yapacaklar. 2008 plan notlarında bunlar yazılı. 3 parseldeki inşaat hakkı bir parsele toplanıyor biri tescilli yapı diğeri yeşil alan ve yol olmak üzere orada yol genişliyor. Zemin altında 3 kat zemin üzerinde 5 kat 7 katlı 550 araçlık otopark yapılıyor. O bölgenin otopark ihtiyacını da karşılayan bir yapı. Kesilen ruhsat 146 metrelik. Kamuoyuna intikal ettirildiği gibi 260 metre değil. Kamuoyunda dönen görsel  de  gerçek değil. Hilton kıyaslaması yapılıyor Hilton 142 metre. İki katı bir buçuk katı açıklamaları da doğru değil. Ruhsatın iptali için mahkemeye odalar dava açtı. Mahkemede ret edildi ve karar kesinleşti. Sonuçta bir plan varsa,  o plana uygun ruhsat kesmek belediyenin görevidir. Yüksek bina, tabanı çok kullanan bina tartışmaları şehircilik ilkeleri etrafında tartışılması gereken konulardır. Yoğunluktur esas olan orada, şehrin silüetidir. Elbet bunlar tartışılır. Ama meseleyi plan kararları çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor. Bu plan yanlışsa, planın iptali yoluna gidilirdi. Plan böyle ortada durduğu sürece, bu plana göre uygun ruhsat bu ruhsattır. İçimize sinip sinmemesi tartışmasının ötesinde..Ben avukatım içime sinmeyen o kadar çok yasa var ki ben bunlara uymayacağım çünkü içime sinmiyor deme hakkım yok. Planlar da şehrin anayasasıdır bu planlara uygun davranmak idarenin görevidir. Zeminde kamuya  yer çıksın mı çıkmasın mı, aynı yoğunluk 3 parselde zemine yayılabilir miydi bunu tartışmışlar 2008 de böyle  karar verilmiş.

Seçimden sonra kişisel ve siyasi geleceğiniz için nasıl bir yol haritası çizdiniz?

3 yıl Baro ardından 5 yıl Belediye Başkanlığı yaptım. Türkiye’nin en çalkantılı dönemleriydi.  Yargıdaki alt üst oluş, FETÖ’nün yargıyı dizayn etme dönemi, malum davalar..Baro başkanı olarak yoğun yaşadım. Başkanlığım döneminde de ekonomik ve siyasi anlamda Türkiye alt üst oluşlar yaşadı. Rejim değişti, her sene seçim oldu. Yerelin değil ulusalın önde olduğu bir süreç yaşadık. Görevim bitince, bu dönemleri  değerlendirdim. Notlarımı topladım, belki ileride yazarım. Partimin etkinliklerine katıldı genel başkanı birkaç kez ziyaret ettim. Siyasete giriliyor da çıkılmıyor. Bütün görevlere hazır olmak, kendini yenileme,  okumak öğrenmek gerekiyor. ‘Politikacının emeklisi olmaz rahmetlisi olur’ derler. Bu da sahne tozu yutmak gibi! Hayatın ne getireceği belli olmaz ben kendimi her türlü çalışma için hazır tutmaya gayret ediyorum. Bu bir yurttaş sorumluluğu zaten. Siyasette 24 saat uzun derler yurttaş sorumluluğuna uygun yaşayın, o görev sizi bulur.

CHP İzmir Kongre sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Onu da Türkiye’den bağımsız düşünmemek lazım. Türkiye demokrasiden uzaklaştığı sürece partiler de demokrasiden uzaklaşıyor. 12 Eylül’ün getirdiği siyasi partiler ve seçim yasalarının değişme demokratik olmasını söyledi. Türkiye kötüye gittiği için partiler de bundan etkileniyor her şeye rağmen CHP üyelerini kongrelerle diri tutmayı beceren bir yapı. Bu çok değerli Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştığı bir süreçte üyelerinin partiyle ilgili organlarda karar verici ortamları hazırlamak çok değerli. Eksik fazla demokrasiye uygun az uygun çok uygun bu tartışmalar yapılıyor ama bu süreçleri devam ettirip yaşatmak çok önemli bunun sürdürülmesi önemli.

Sizin de il başkanlığı için adınız geçmişti…

Evet yani...Başkanlık bitince köşeme çekilmedim, izledim,etkinliklere katıldım, sohbet ettim…  Ben siyasi  laf söylemeyi, tespit yapmayı, görüşümü söylemeyi severim.  Böyle olunca ‘ya il başkanı olsana’ filan gibi değerlendirmelerde bulundular. Benim için onur verici ama benim irademle olacak şey değil,  örgütün de bunu istemesi  lazım. Ben bu görevlerin hepsini yaparım. Görev verilirse yapılır verilmezse de sorumlu bir yurttaş olarak yaşamak görevlerin en büyüdüğüdür zaten.

İnönü Vakfında danışmanlık göreviniz de var, misyonunuz nedir orada?

Bu görev devam ediyor ve beni geliştiren bir yönü var. Konuşmalar söyleşiler oluyor İnönü belgeseli  hazırlıyoruz birebir anıları dinliyorsunuz, ona göre okumalar yapıyorum. İnsan her döneminde deneyimleri sonucu  okuduklarını farklı değerlendiriyor ve sonuçlar çıkarıyor.

Nasıl bir belediye devrettiniz?

Parası olan bir belediye devrettim!..Konak Belediyesi bürokrasi  geleneği açısından oturmuş bir belediye aslında. Oradaki arkadaşlarımın hepsi çok değerli.  Pek çok konuda Konak Belediyesi uygulamalarıyla  örnek alınırdı. Böyle deneyimli bir kadro ile çalışmak bir de hukukçu kimliğiyle öğrenmeye açık biri olarak onların deneyimlerinden yararlanmak beni de geliştirdi.

Devrettiğimde, hem belediyemizin hem şirketin hiç borcu yok, parası vardı. Böyle bir belediyeydi. Bununla da iftihar ediyorum.

Belediye başkanlığınıza 10 üzerinden kaç puan verirsiniz?

O notu ben vermem, tarih verir…

Editör: Haber Merkezi