İZ GAZETE - Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz'un FETÖ terör örgütü üyesi olduğu iddia edilerek tutuklanmasına yönelik konuşan Uyan, "Bu durumu bir siyasi bir hukuki olarak değerlendirmeliyiz. Hukuk fakültesinde okurken çok sevdiğim hocamızın bir lafı vardı. ‘Hukukun siyasileşmesi rezalettir, siyasinin hukukileșmesi fazilettir’ derdi. Şunu söylemek gerekirse CHP'ye FETÖ yakıştırması yapmak kimsenin haddi ve harcı değildir. Suç saptanmadan kimse tutuklanmamalı. Tutukluluğunun şartları olması lazım. Burak Oğuz, kaçma şüphesi olan biri değil. Yargıtayın belirlediği FETÖ üyesi şartlarının hiçbirine dahil değil.  Anlıyoruz ki, gerçekten hukukun siyasallaşması rezalet. Kendilerine göre ördükleri hukuk sistemiyle insanları yargılıyorlar. Burak Oğuz hakkında böyle bir suçlama varsa ki kesin kanıtlanmamış bile, meclis üyelerinden biri belediye başkanı olarak seçilmelidir, siz neye göre meclis üyelerini zan altında bırakıyorsunuz” dedi. 

‘CHP’Lİ BELEDİYELER HALKLA SİYASET YAPARLAR’

Zorlu Konak projesi hakkında konuşan Uyan, "CHP'li belediyeler Cumhuriyet Halk Partisi geleneğine göre halkla siyaset yaparlar. Konak Belediye Başkanımız mimar. Bu gökdelene karşı çıkma sebeplerinde de sonuna kadar haklı. Kentin ortasına bu kadar yükseklikte bir gökdelenin dikilmesi, kenti rant çekim alanına dönüştürür. İzmir'e rant mı gerekiyor yoksa daha fazla yeşil alan mı? İzmir Büyükșehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de aynı şekilde tavır gösterdi, bir ilçe başkanı ile Büyükșehir Belediyesi'nin uyum içerisinde durması çok önemliydi. Biz de CHP gençleri olarak gereken desteği vermeye hazırız” ifadelerini kullandı. 
Uyan, Karşıyaka kongresinde insanlara defalarca teşekkür etmesine yönelik, “Sosyal demokratlar birbirini eleştirmeyi çok severler ama o sırada birbirlerine teşekkür etmeyi unuturlar. Düşmanın olsa bile o partide emeği varsa esas olan budur. Bu partiye bir gram emek veren birinin sırtımızda izi olsun diye siyaset yapıyoruz. Sırtımızda yeri vardır, omzumuzda izi olacaktır” dedi.

‘CHP GERÇEK HAYATIMIN BİR DENKLEMİ’

Uyan, siyasi hedefine ilişkin konuşarak, “10 yıl boyunca CHP’de siyaset yaptım. 14 yaşında girdim bu kapıdan. Benim hayatımda CHP gerçek hayatımın bir denklemi. Hayatımın hiçbir alanına kendim karar vermedim. Yarın siyaset yapmayacağına ya da yapacağına ya da ne görev yapacağına örgüt karar verir. Bize düşen örgütü bu noktada uzlaştırmaktır. Örgüt mesajı verir” dedi.

‘ÖNERGE VERECEĞİZ’

Uyan, yaklaşan CHP İl Kongresi’ne yönelik konuşarak, “CHP gençleri olarak biz Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlıyız. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun kararının dışına çıkmamız mümkün değil, o yüzden başkanımızın takdirinde hareket ederiz. Aslında şunu konuşmak lazım. İl Kongresi’nde 30 ilçe delegesinin vereceği ortak bir karar var ama ne üzerine bir il kongresi geçireceğimiz çok önemli. Kongrede bir buçuk saat Yüksel başkanı dinlemek bir genç olarak beni mutlu etmiyor. Parti adına bir şeyleri söylemek zorundayız, partinin küçük problemlerini konuşmalıyız. Daha geliştirici bir kongre olmalı. Herkesin bir takdiri olacak, biri elbet başkan olacak. CHP’de ilçe kongrelerinde milletvekilleri konuştu, belediye başkanları varsa onları konuştu, geri kalanda yüksel başkan konuştu. Böyle bir şey yok. İl kongresinde milletvekillerimiz konuşmasın. Milletvekillerinin yeri kongrede konuşmak değil. Çıkıp bir genç kendini ifade edemiyor. Kızabilirler ama gerçek bu. Kendisi çok değerli şeyler söyler ama her kongrede bunları söyleyemezsiniz. Bırakın gençler konuşsun. Bu partinin en büyük emektarları gençler ve kadınlar. Onların hakkını kim savunacak? İl Kongresinde bunu istiyoruz ve bunun hakkında gerçekten önerge vereceğiz. Bütün genç arkadaşlarımız tek tek dolaşacak ve insanlara önerge verecek” dedi.

‘YETİMİN HAKKINI PEŞKEŞ ÇEKENLER BİZE YERLİLİK DERSİ VERİYOR’

Ozan Uyan, son zamanda ülke gündemine oturan yerli araba üretimlerine ilişkin şöyle konuştu: “Yerli araba başlı başına bir komedi. Bazı söylentiler var ama yerli arabaların yerli ya da milli olup olmadığına bilim insanları karar verir. Bizim meselemiz başka. Öncelikle cumhurbaşkanımız çok garip bir adam, çok eğlenceli bir kişilik. Ciddiye almakta bazen zorlanıyorum. Şöyle ki, 60’larda devrim arabalarını yıkan zihniyetin bugün bu ülkede araba üretmesi ya da yerlilik millilik konuşması çok garip. Aynı şekilde şeker fabrikalarını, tekel fabrikalarını satan zihniyetin yerlilik dersi vermesi de. Her şeyden önce bir ülkede hazine bakanı ‘İnsanlara maaş ödüyoruz ya’ diyebilir mi? Yetimin hakkını satıp birilerine peşkeş çeken insanlar bize yerlilik millilik dersleri veriyor.”    

‘KANAL İSTANBUL BİR İHANET PROJESİDİR’

Ülkede büyük tepki uyandıran Kanal İstanbul’a yönelik, “Dünyada böyle projeler var. Ama bu projelerin yapıldığı nüfus 15 20 milyon değil, 1 milyon falandı. Doğayı çok etkilemiyordu. Ama burada bilim adamlarını, halkı, İstanbul Büyükșehir Belediye başkanını dinleyen yok. Kanal İstanbul bir ihanet ve rant projesidir. O yüzden Kanal İstanbul’u yapmaya çalışanlar bu projeyi gerçekleştirdikleri an İstanbul’a ihanet etmiş olurlar” dedi.

Editör: Haber Merkezi