ASYA YAŞARİKİZ / İZ GAZETE - Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a verilen tutuklama kararı ve dün İzmir’de de başlayan Demokrasi Nöbetleri ile ilgili konuşan EMEP İzmir İl Başkanı Emine Uyar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Demirtaş ve Yüksekdağ için ‘Bunları bırakamayız’ demecini yargıya müdahale olarak niteledi. Uyar, HDP’ye yönelik sistematik bir saldırı düzenlendiğinin altını çizerek “Son üç-dört haftadır HDP’ye yönelik sistematik bir saldırı gerçekleştiriliyor. Demirtaş ve Yüksekdağ’ın hiçbir hukuk düzeninin ve vicdanın kabul etmeyeceği biçimde yeniden tutuklanması, Yargı Reformu ve Strateji Belgesi’nin taslağının, diğer muhalefet partilerine verilirken HDP’ye verilmeyeceğinin söylenmesi HDP’nin yasal siyaset zeminin dışına itilmek istendiğini gösteriyor. HDP’ye yönelik bu kampanyanın aslında Millet İttifakı’na ve onunla dirsek teması içindeki HDP ve ilerici demokrat güçlerin ‘tek adam yönetimi’ karşısındaki birlikteliklerine yönelik bir operasyon. Olası bir erken seçim durumunda muhalif güçlerin birliği olmadan mevcut tek adam yönetiminden kurtulmak mümkün değildir. Bugün HDP’ye yönelik linç kampanyasına karşı çıkmak barış içinde yaşamı savunan, demokratik bir Türkiye’den yana olan herkesin görevidir. Demokrasi mücadelesi için en geniş birliktelik sağlanmalıdır” dedi.
İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE
Son günlerde gündemde yer kaplayan iklim kriziyle mücadele konusuna değinen Uyar, küresel iklim grevinde sokağa çıkan 4 milyon insana dikkat çekerek, Türkiye’deki çevre mücadelesi hakkında doğanın sermayece talan edildiğini söyledi. “Küresel ısınmaya karşı eylem günü ilan edilen 20 Eylül’de dünyada milyonlarca kişi gerekli önlemlerin alınması talebi ile sokağa çıktı.”diyen Uyar şöyle konuştu; “Türkiye’de küresel ısınmanın yanı sıra ülkeyi yönetenler ve onların arkasındaki büyük sermaye, uluslararası tekeller, ülkenin yer altı ve yer üstü servetlerini sınırsız biçimde yağmalamak için dört koldan harekete geçmiş durumda. Yine bu dönemde Munzurlar, Kaz Dağları, Murat Dağı başta olmak üzere herkesin gözü gibi koruması gereken bölgelerde, yerli ve yabancı firmaların siyanürle altın araması için teşvikler veriliyor. Değerli tarım alanları, sahiller, ormanlar, akarsular, göller, yer altı suları, tarihi ve doğal sit alanları maden ve enerji tekellerinin yağmasına sunuluyor. Buna karşı ülkemizde çevre mücadelesi de yayılıyor. Bugün çevre sorunu ülkemizde; bir yandan iklim ve halkın gıda güvenliği ile birleşen bir antiemperyalist içerik taşırken, kapitalizme karşı mücadelenin de bir adımı olarak gelişiyor. Bu mücadele güvenli bir gelecek mücadelesi de olduğu için aynı zamanda bir gençlik mücadelesi… Halkın yanında yer alan yerel yöneticilerin bu eylemlere katılarak yerini belli etmesi önemli ama asıl önemli olan kentin iklimini bozacak, havasını, suyunu, toprağını kirletecek, doğal ve kültürel değerlerine zarar verecek projelere imza atmamaları ve bunları engellemeleridir.”
'KATİLLER İNDİRİM ÜZERİNE İNDİRİM ALIYOR'
Kadın cinayetleri hakkında konuşan EMEP İzmir İl Başkanı Uyar Emine Uyar cinayetine değinerek, kadınlar için boşanma kararının her geç en gün bedelinin daha da ağırlaştığını söyledi. Uyar, “Kadınlara yönelik korkunç bir saldırı furyası yaşanıyor. İktidar ise söylemleri ile saldırıya zemin hazırlıyor, kadınların kazanılmış haklarını bir bir tartışmaya açıyor. Devlet, Hükümet şiddete uğrayan, ölümle burun buruna yaşayan kadını koruyamıyor, korumuyor. Saldırganlar, katiller indirim üzerine indirim alıyor. Kadınlar olarak haklarımıza da hayatlarımıza da sahip çıkacağız. Bunun için, şiddetin sadece görünen yüzü ile sınırlı kalmamalı mücadelemiz. Eşitsizliği merkezine alan, istihdam politikalarını, kamusal hizmetlerin nasıl yerine getirildiğini, bölüşümün hangi sınıflar lehine nasıl gerçekleştirildiğini, yükü en çok kimlerin sırtlandığını sorgulayan bütüncül bir mücadele hattı gerekli.” dedi.
