Mehmethanoğlu, diğer aday adaylarından duymadığımız bir üslupla dillendirilen bu sloganın ve dayanağı olan projenin içeriği hakkında Konuştu. Mehmethanoğlu "Geçtiğimiz yıllarda yapılan anayasa değişiklikleri ile ülkemiz, demokratik parlamenter sistemden uzaklaşarak, başkanlık sistemine geçti. 24 Haziran seçim sonuçlarıyla da bu değişiklikler taçlandırılıp, ülke yönetimiyle ilgili her şey, bir kişinin iki dudağının arasına sabitlendi. Mevcut Belediyeler Kanunu, belediyelerde Başkanlık Sistemini  öngörmektedir. Belediye meclisinde alınan kararların desteğinde yürütme işlevini yerine getiren başkanlık sistemi, ilgili yerelin tüm bileşenlerinin katılımını gözetmediği sürece, eksikli bir yönetim sistemi olarak kalmaktadır. Bizce Belediye başkanlıkları ödül değil, hizmet makamlarıdır. Merkezi hükümetlerin görevi refah seviyesini,belediyelerin görevi ise yaşam kalitesini yükseltmektir. Belediye başkanlığı dediğimiz organizasyon, ilgilisi olduğu ilin veya ilçenin ya da beldenin her bireyinin yaşam kalitesini yükseltebildiği ölçüde, yararlı bir organizasyon olur. Yerelin tüm bileşenlerinin katılımının sağlandığı, ortak aklın reel olarak oluşturulabildiği, bölgede yaşayan hemen her bireyin katılımının, sayısal ve niteliksel olarak çoğaltılmış sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla sağlandığı bir hizmet modelinin, istendiği taktirde hayata geçirilebilir olduğunu görebiliriz." diye konuştu.

BELEDİYECİLİK HUKUKUNDA BAŞKANLIK SİSTEMİ, İŞLEVSEL OLARAK DEĞİŞECEK

Av. Cemal Mehmethanoğlu Projelerinin arasında yer alan Sivil Toplum Merkezi, etkin sivil toplum kuruluşlarının bir merkezde toplanarak, temel giderlerinin karşılandığı bağımsız bürolarda ve somut bir binada konuşlanmasının sağlanmasını gerektiğini vurgulayarak, Açıklamasına şu şekilde devam etti " söz konusu Sivil Toplum Merkezi, sivil toplum kuruluşlarının kira, elektrik, su, internet, toplantı ve konferans salonları gibi temel problemleri çözülmüş haldeyken daha etkin olmalarını sağlayacaktır. Üye sayısı optimum düzeyde çoğaltılmış bu sivil toplum kuruluşlarıyla doğaldır ki, bir sivil toplum konseyi oluşacak, buna ek olarak oluşturacağımız Kadınlar Konseyi, Gençlik Konseyi, Spor Konseyi, Engelliler Konseyi, Muhtarlar Konseyi gibi konseylerin birlikteliğiyle, Meslek Odalarının etkin destekleriyle,  ilçemizin önceliklerini hızlıca saptamak ve çözüm yollarını birlikte bularak, yine birlikte çözüm çalışmalarını yürütebiliriz. Bu durum demokrasinin gereği olan 'herkesin belediyesi' olma halinin de gereğidir.  Bu çalışmalarımızı güçlendirmek için kullanacağımız bir başka araç, olanaklarının ne kadar genişlediğine ve geliştiğine tanık olduğumuz ve her alanda kullanabildiğimiz dijital teknolojidir. Dijital teknolojiyi etkin kullanarak, Bayraklı’da yaşayan her bireye ulaşabilir, her bireyin de bize ulaşmasını sağlayabiliriz. Nesnel raporlamaların yanı sıra dijital raporlamalar da, şeffaf belediyecilik anlayışımızın reelde de kendini göstermesine olanak sağlayabilir. Hatta elektronik referandumlar bile gerçekleştirebiliriz. Buna, pekala "Belediyelerin Kolektif Yönetimi" diyebiliriz. Demokrasi dediğimiz şey tam da bu değil midir? Açıktır ki bu model, olması gerektiği gibi, Bayraklı’da sağlam bir demokratik yapı oluşmasına neden olacaktır. Tabanda sağlayacağımız bu demokratik yapı, elbette ki aşağıdan yukarıya demokrasi talebini de güçlendirecektir.Bunu yapabilmenin olanaklarına sahibiz. Buradaki soru nasıl yapacağımızdan öte, yapmak istiyor muyuz biçimindedir. Bizim cevabımız evet. Yapmak istiyoruz. Yapacağız! Bu konuda Model İlçe olmak istiyoruz. Olacağız! " Diyerek iddialı bir çıkış yapan Mehmehtanoğlu   hem ilçedeki çalışmalarını hem de proje çalışmalarını sürdürmeye devam edeceğini söyledi.

Editör: Haber Merkezi