Derleyen: DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- Gazeteci ve yazar Levent Gültekin, İZ WEB TV’de yayınlanan ‘Tugay Can ile Herkes Konuşacak’ programına konuk olarak soruları cevaplandırdı ve siyasi gündemi değerlendirdi.
‘HERKESİN EŞİT OLDUĞU BİR TÜRKİYE’
23 Haziranla birlikte yeni bir siyaset şekillendiğini ifade eden Gültekin, “Türkiye tek adam rejimi oluşturmak istiyor, kolaya kaçmak da diyebiliriz buna. Biri bizi bu girdaptan kurtarsın anlayışı var. Ama bu mümkün değil. Bizim toplumun ortak duygusuna ihtiyacımız var. Bu birliktelik bir kişi üzerinden olmaz. Herkesin eşit olduğu bir Türkiye hayali yaratılması gerekir” diye kaydetti.
‘BİR GÜN ANITKABİR’E ERTESİ GÜN CAMİYE GİTMEMELİ’
Gazeteci Levent Gültekin, Ekrem İmamoğlu’nu yönelik yaptığı bazı eleştirilerine değinerek, “Biz siyasetçilerin dindar olmasını problem etmiyoruz ama Türkiye çok hassas bir dönemden geçiyor, uzun zaman din istismarıyla yapılan bir tahribat var. Dua meselesi bir inanç meselesi değildir, bir tanesi apaçık istismardır. Dua gizli bir yapılır. Hiçbir belediye başkanı kendi inancını bu tip bir alanda kullanamaz, kullanmamalı. Laiklik bu kadar tahrip edilmişken, laikliği tahrip edilecek bir adım da Ekrem Beyden gelmemeli. Türkiye'de yeni siyaset henüz kavranmadı. İnanç, kimlik üzerinden siyaset yapma devri bitti. Ekrem İmamoğlu popülerlizmden uzak durmalı. Asla hamasete yer vermemeli. Mesela yeni siyasette bir gün Anıtkabir'e ertesi gün camiye gitmemeli. Atatürk'e saygı Anıtkabir'e giderek gösterilmez. Yeni siyaset semboller üzerinden yürümez ve Ekrem Beyin bu semboller üzerinden siyaset yürümekten vazgeçmesi lazım. Eğer Türkiye'de dindarlık üzerinden oy alınıyor olsaydı. Ekrem Bey değil, Saadet Partisi oy alırdı” dedi.
‘TÜRKİYE YARINI GÖREN BİR ÜLKE DEĞİL’
Levent Gültekin yerel seçimlerin erken bir genel seçim getirebilme ihtimaline karşılık, “Türkiye yarını gören bir ülke değil. İşsizlik, dış politikanın kötülüğü, yoksulluk, adaletsizlik... Bütün bunlar Türkiye'nin yarınını görmeyi engelliyor. Yarınını göremeyen bir ülkenin bir yıl sonraki seçimi görmesi mümkün değil. Göçmenlerin yükü halkının sırtına yüklenmiş. Halk nefret besliyor ve bu bir kıvılcıma bakar. Ve bunların olduğu yerde ben erken seçim olabilir mi diye düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
‘DAVUTOĞLU’NUN BİR ŞANSI YOK’
AKP içerisinden Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın gibi kişilerin iki ayrı parti kuracağına yönelik konuşan Gültekin, “Davutoğlu'nun bir şansı yok. Türkiye'de islamcı siyasetin bir karşılığı yok. AKP Türkiye'de muhafazakar bir insanın alternatif siyaset yapma şansını bitirdi. Ali Babacan'ı kısmen daha anlamlı buluyorum çünkü islamcı değil. Hakkında en küçük yolsuzluk bir dedikodusu çıkmamış. Zaten Türkiye normal siyaset yapılacak bir ülke değil. Bunun düzelmesi için kurucu bir insanın çıkması ve siyaset yapma zemini yaratması gerekir” diye konuştu.
‘TOPLUM OLARAK BUNU ÖNLEMEMİZ LAZIM’
Gültekin, bireysel olarak bir çürüme olmasına karşılık toplumsal bir iyileşme gözüktüğünü ifade ederek, “Bugün kimse kadın haklarına ilgi ve saygı on yıl öncekinden daha kötüydü diyemez. Aynı şekilde on yıl önce hayvan haklarına daha fazla önem veriliyordu diye konuşamazlar. Bizim sorunumuz bu iki tarafın fena halde açılması. Toplum olarak bunu önlememiz ve ikisinin arasındaki açığı kapatmamız lazım” dedi.
Levent Gültekin, Erdoğan-Bahçeli ittifakına yönelik “Erdoğan Bahçeliye muhtaç cümlesini kurmuyorum. Bana sorarsanız Bahçeli muhtaç Erdoğan'a. Çünkü yüzde yedi sekiz gibi bir oyla ülkeyi yöneten lider pozisyonundasın. Eğer Erdoğan ile ittifak olmasaydı Bahçeli’nin esamesi okunmazdı ülkede” diye konuştu.
'SELAHATTİN DEMİRTAŞ TÜRKİYE'DE Kİ EN KALİTELİ SİYASETÇİLERİN BAŞINDA GELİYOR'
Öte yandan Gültekin İz WEB TV izleyecileri tarafından yönlendirilen Selahattin Demirtaş sorusu hakkında ise "Hendek döneminde çok hataları oldu. Ancak tüm bunlardan bağımsız olarak şunu söyleyebilirim Selahattin Demirtaş, Türkiye'de ki en kaliteli siyasetçilerin başında geliyor. Demokrasiyi iyi anlıyor, özgürlüğü biliyor adaleti biliyor. Demirtaş'ta bulunan özellikleri bir diğer siyasetçide yok. Ama en büyük dezavantajı Kürt hareketinin temsilcisi olması. Kürt Hareketi'nin temsilcisi olduğu zaman Türkiye'ye bir faydası olmayacak. Dışarı çıktığında oradan kopmuş olacak" ifadeleri ile yanıtladı.
‘TAYYİP ERDOĞAN'IN ELİNDEN DİN ALINMALI’
Gültekin cümlelerini, “Tayyip Erdoğan’ın elinden din alınmalı cümlesini en çok ben kullanırım. Ama şöyle alınmalı, birinin çıkıp ey halkım din bizim için önemli, onu alalım, başımızın üstüne koyalım ve işimize bakalım. Tayyip Erdoğan’ın elinden dini almak ondan alıyorum ben kullanıyorum demek değildir” diye noktaladı.
