Cengiz Aldemir/ ANKARA

Meclis genel kurulunda  konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, iktidarın torba ısrarının arkasında OHAL çıkartmak olduğunu, nereden gelirse gelsin kötülüğün ta kendisi olan darbelere karşı çıkılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu torbanın günahı çok büyük, o yüzden öncelikle bu torba yasayla ilgili konuşmak istiyorum" dedi. Nereden gelirse gelsin darbelere karşı çıkmak  gerektiğini vurgulayan Kemalbay, OHAL'in uzatılmasına tepki göstererek, "Asker ya da sivil bütün darbeler kötülüğün ta kendisidir. Darbeye karşı durmaksa demokrasiyi savunarak yapılır, OHAL'le ve KHK'lerle değil. Darbenin karşıtı demokrasidir ve halkın iradesinin tanınmasıdır, katılımcılıktır, hukukun üstünlüğüdür, üstünlerin hukuku değildir. Hem 15 Temmuz darbesine karşı olup hem de tek adam darbe düzenini savunamazsınız, ikisi bir arada olmaz çünkü. Tek adam rejimi ve OHAL faşizmdir" eleştirisinde bulundu. 

TORBANIN AMACI OHAL'İ UZATMAK

Torba yasanın alelacele çıkartılma sebebinin OHAL yönetimi için olmazsa olmaz olan 3 OHAL maddesini uzatmak olduğunu söyleyen Kemalbay, "Gözaltı süresinin on iki güne kadar uzatılması zaten işkencenin uzatılmasıdır. Kayyum hukuksuzluktur, kayyum halkın iradesini tanımamaktır. Bir de kamudan ihraçlar zaten vicdansızlıktır ve zulümdür. Sonuçta, 15 Temmuz steril bir siyaset alan tanzim etmek için tarafınızca fırsata çevrildi, otokratik bir düzen kurdunuz. Beş yıldır ekonomide ve siyasette korkunç bir tekelleşme gerçekleştiriliyor. Sarayın yandaş sermayesini beslemek için kamusal kaynaklar peşkeş çekiliyor. Tek adamın iki dudağı arasındaki kararlarla doğal varlıklar, kıyılar, ormanlar, meralar, akarsular sermayeye transfer ediliyor. Ülkede fakirden alınıp zengine transfer ediliyor bütün kaynaklar, vergiler ve ekonomi çökmüş durumda" diyerek tepki gösterdi.

TÜİK'E MECLİS 'POST-TRUTH' ÖDÜLÜ VERSİN 

Sarayın ekonomik kriz ve verilerden bunaldığı için TÜİK'in yapısını, yönetimini, yönetmeliğini değiştirdiğini anımsatan Kemalbay, TÜİK'e güvenin kalmadığını belirterek, "İşsiz sayısı Türkiye tarihinin en büyük rakamlarına yükselmişken, işsizliği azaltabilen TÜİK'e bu Meclisten "post-truth" ödülü vermek gerekir. Yine, TÜİK'in bir rakibi var, o da saraydan sesleniyor, diyor ki: "Porsiyonları küçültün; markete, pazara gitmeden önce liste yapın." Yani mızrak çuvala dahi sığmıyor" diye konuştu.

TÜİK YENİDEN YAPILANDIRILMALI

Kemalbay, iktidarın uyduruk istatistik kurumu hâline getirilen TÜİK'in tarafsız, doğru ve adil verileri sunabilecek duruma getirilmesi için kamusal ve etik düzenlemelerin bir an önce yapılması önerisinde bulundu.

MECLİS ENGELLİLERİN SORUNUNU ÇÖZMÜYOR

Torbada engellilere büyük bir ayrımcılık ve haksızlık yapıldığını, büyük bir haksızlık yapıldığını, pandemide sermaye ve yandaşlar kollanırken engellilerin hak gaspına uğradığını kaydeden Kemalbay, "Türkiye Büyük Millet Meclisi milyonlarca engelli yurttaşımıza karşı yükümlülüklerini burada erteliyor, yerine getirmiyor. Biz, yükümlülükleri ertelemek değil tam tersine, engellilere olan sorumluluk gereği bu yükümlülükleri yerine getirmeliyiz. Bu torba yasa bu açıdan da büyük bir günah işliyor" diye konuştu.

BOĞAZİÇİ DİRENİŞİNE SELAM OLSUN

Boğaziçi Üniversitesi direnişine de selam gönderen HDP'li Kemalbay,  kayyum rektörün gönderdilmesinden duyduğu memnuniyeti ancak vekil rektörün öğretim görevlisi Can Candan Hocayı görevden almasına tepki göstererek, "Burada bütün akademisyenlerin yanında olduğumuzu söylemek istiyorum, Can Candan Hocamız da yalnız değildir. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz diyoruz. Yine, Boğaziçi kayyumu öğrencileri fişlemişti ve bu öğrencilerin bursları kesilmişti. Arkadaşlar, siz hiç öğrenci olmadınız mı, hiç eylemlere katılmadınız mı, hiç protestolara katılmadınız mı? Öğrencilerin eğitim hakkını niye engelliyorsunuz, niye burslarını kesiyorsunuz, neyden korkuyorsunuz, neden öğrencilerin önünde bir engel oluşturuyorsunuz, eğitim hakkını gasbediyorsunuz? Buradan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini de selamlıyorum."

Editör: Haber Merkezi