İZ GAZETE- CHP’de koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen büyük kurultay bugün ve yarın Bilkent Odeon Gösteri ve Kültür Merkezi’nde başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sadece bize değil, bütün dünyaya ışık verecek bu kurultayda birlikte olarak karar almaktan mutluyum. Değişmez önderimiz, ilk Genel Başkanımız gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün şehitlerimizin anısına saygı duruşuna ve ardından istiklal marşımızı okumaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Kılıçdaroğlu, Özlem Çerçioğlu'nu divanı yönetmeye davet etti.

Çerçioğlu’nun konuşmasının ardından kurultay konuşmasını yapmak için çıkan Kılıçdaroğlu, “Bu kurultay TBMM’nin açılışında yüzüncü yılında gerçekleşen bir kurultaydır. Tarihi bir kurultaydır. Bu iktidar kurultayının 10 binlerle yapılmasını isterdik ama virüs buna izin vermedi. Ama milyonların aklı, yüreği, gözü, kulağı bu kurultaydadır. Bu kurultay sadece bizim değil, dünyanın gözünün kulağının olduğu bir kurultaydır. Çünkü bu kurultay, sosyal siyasal ekonomik buhran dan nasıl çıkacağımız anlatacağımız kurultaydır. Yüzyıl önce Atatürk nasıl bütün mazlum ülkelere örnek olduysa bizim de şimdi örnek olmamız gerek. Bu kurultayda alacağımız her kararın yankısı yüksek olacak” diye konuştu.

'HİÇBİR VATANSEVERİN UMUTSUZLUĞA KAPILMA HAKKI YOK!'

Kılıçdaroğlu, “Bu kurultay alçakgönüllü bir kurultayın inşasına çağrı kurultaydır. Bu kurultay adaletsizliği, kayırmacılığı, umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en ağır bunalımını, buhranın yaşıyor. Bu buhran yönetim, demokrasi, ekonomi, toplumsal ve kişisel sağlığımızı, birlik ve beraberliğimizi derinden dinamitleyen buhrandır. Hiçbir 'vatanseverin özellikle CHP'linin umutsuzluğa kapılma hakkı da yetkisi de yoktur.”

'NEDEN BUHRAN DİYORUZ?'

Kılıçdaroğlu ayrıca, "Biz birlikte inançla, kararlılıkla Türkiye'yi bu buhrandan çıkaracağız. Adalet yürüyüşünü kimse unutmasın. Bu bir son değil, yeni başlangıç demiştim, önümüzdeki duvarı yıkacağız demiştim. 31 Mart yerel seçimlerinde duvarın arkasına geçtik. O duvarı dostlarımız ve milletimizle parça parça yıkacağız. İkinci yüzyıla çağrı beyannamesi hazırladık. Bir dönüşümden, değişimden söz ettik. Evet, madem birinci yüzyılı bitirdik, ikinci yüzyıla bir çağrı beyannamesi hazırlamak ve hazırlanmak zorundayız. Çözüm önerilerimizi sunmadan önce Türkiye'nin önündeki beş temel sorundan kısaca söz edeyim. Neden buhran diyoruz? İçinde yaşadığımız beş temel sorun elimizi kolumuzu adeta bağlıyor" dedi.

5 TEMEL SORUN NELER?

“Birinci sorun, demokrasi sorunu. Yasama, yargI ve medya bir kişinin kontrolü altında. Demokrasi sadece kağıt üstünde kalmıştır. Saray ne diyorsa, yargı onu yapıyor. Egemen güçler ne diyorsa saray da onu yapıyor. Örneğin Selahattin Demirtaş içeride kalacak diyor, gereği yapılıyor. Cezaevinde onlarca gazeteci var. Buradan kalemini satmayan bütün gazetecilere selamımızı gönderiyoruz. Çok sık unutuyoruz, asla unutmayacağız. Trump, saraya talimat verdi, Rahip Brunson’u direkt serbest bıraktılar. Saray talimat veriyor. Özgür ve sosyal medya susturuluyor. 20 Temmuz sivil darbe sürecini yaşıyoruz. Devlet mekanizması adeta felç edilmiş, meclisin hakkı elinden alınmıştır”

'BU KADAR PARA HARCADIN, BU YOKSULLUK NE?'

"İkinci sorunumuz, ekonomi. Mutfağımızda yangın var! Sizin veya çocuğunuzun, komşunuzun oğlu işsizse 18 yılı sorgulamalısınız. Mısır’daki sağır sultan da duysun, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altında. Şu rakamları her bir delege arkadaşımızın ezberlemesini istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğunda savaş meydanlarında kuruldu, kimsenin önünde diz çökmedik. Tam 79 yılda 57 hükümet kuruldu. 79 yılda 714 milyar dolarlık bir kaynak kullanıldı. Bundan Sümer bank, Telekom, demir çelik fabrikaları, şeker fabrikaları yapıldı. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. 1929 da dünya ekonomik buhranda da onurlu durduk. Şimdi ise 18 yıllık harcanan para 2 trilyon 400 milyar dolar para harcandı. Neler yaptılar? Bu rakamlara, havaalaanı yaptık değil. Bunu bizim çocuklarımız ödeyecek. 79 yılda yapılanların hepsini sattılar. Vatan toprağını sattılar. Parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor. Elinizi vicdanınıza koyun, 18 yılda bu kadar para harcanacak ve bu paranın nereye gittiğini kimse bilmiyor! Soracak vatandaş, bu kadar para harcadın, bu yoksulluk ne?"

"82 milyon vatandaş, Londra’daki bir avuç tefeciye çalışıyor. 48 milyar 703 milyon dolardır. 18 yılda ödedikleri faiz 178 milyar 154 milyon dolar. İşçi çalıştı, çiftçi çalıştı, iş insanlarımız çalıştı. Caddede çalıştık, kimin için? Bir fabrika, yol için mi? Londra’daki tefecilere hizmet etmek için. Türkiye'yi bu hale getirenlerden hesap sormak zorundayız" 

'EGEMEN GÜÇLERİN TALEPLERİNİ YERİNE GETİREN ÜLKE DURUMUNA DÜŞÜRÜLDÜK'

"Üçüncü büyük sorunumuz dış politika. Türkiye bugün egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir devlet konumuna düşürüldü. Ekonomide bağımsızlığını, siyasette bağımsızlığını büyük ölçüde kaybetti. Atatürk, özgürlük ve bağımsızlık benim kaderimdir, hiçbir gücün boyunduruğu altına girmem der. Bu siyasi bağımsızlıktır. Cumhuriyet tarihinde Süleyman Şah türbesinde bayrağını indiren hiçbir zaman toprağını terk eden bir devletle karşılaşmadık, bunlar yaptılar. O türbeden kaçanlara asla vatansever denmez, onlar vatan hainidir."

“Suriye’de 36 askerimizin kanı yerde duruyor. Şehidin, gazinin hakkını biz savunuyoruz. Kendi toprağını terk edeceksin, başkasına bırakacaksın, şehide sahip çıkmayacaksın. Böyle bir dış politikanın onuru yoktur, asla kabul etmiyoruz. 9 Ekim 2019. Trump’ın gönderdiği mektup. Cumhuriyet tarihinde en ağır hakaretler içeren mektuba cevap verilemedi. Acı ama gerçek başka olay, Cumhuriyet tarihinde hiçbir devlet başkanı aldatıldım dememiş ve aldatılmamıştır. Ama 18 yıllık iktidarda bir kişi herkes tarafından aldatıldı. ‘Sayın Obama ile defalarca konuştuk ama hep aldatıldık’ demişti. Eğer sen rüşvet alanları büyükelçi olarak atarsan egemen güçlerin dediklerini yapacak konuma gelirsin”

'ÇOCUKLARI DENEK OLARAK KULLANAN TEK ÜLKEYİZ'

"Eğitim sorunu. Birleşik sınıflar var. Birinci sınıf, ikinci, üçüncü sınıf aynı odada, aynı öğretmenden aynı dersi görüyor. Hala dersliğin yetersiz, o kadar para harcadın. Geçmişte bizim gerimizde olan Arabistan vs ülkelerdeki üniversitelerin bilgi üretimi bizim bilgi üretimimizin önüne geçti. Bir devleti geriletmek için işgal etmenize gerek yoktur, eğitim sistemini bozarsanız o ülke geriye gider. Eğitim politikalarını sürekli değiştirerek kendi çocuklarını denek olarak kullanan dünyadaki tek ülkeyiz. Ve çocuğunu okula gönderen anne baba eğitim sistemden memnun değil. Ama değiştireceğiz”

'SORGULAYACAĞIMIZ ŞEY VATANDAŞIN KARNI AÇ MI TOK MU?'

"Beşinci sorun toplumsal barış. Etnik kimlik, inanç üzerinden siyaset, toplumu ayrıştırdı. Biz huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kimin hakkı insanları sorgulamak? Bizim sorgulayacağımız şey vatandaşın karnı aç mı tok mu, işi var mı yok mu? Siyasi iktidar başta kürt sorunu olmak üzere neredeyse tüm toplumsal sorunlarda kutuplaşmayı derinleştirmekte ve politikaları bunun üzerine inşa etmektedir"

Kılıçdaroğlu, 5 temel sorunu saydıktan sonra, "Çok genel hatlarıyla sorunlara değindim. Ama eleştiriden çok neyi nasıl çözeceğiz? Sorunları iyi analiz etmeden geleceği inşa edemezsin, bilelim ki çözelim. Asıl sorun şu biz bu sorunları kimlerle ve nasıl çözeceğiz? Kimlerle çözeceğiz, sizlerle çözeceğiz. Bir araya gelerek, hep birlikte çözeceğiz. Millet İttifakı’nı oluşturan dostlarımızla çözeceğiz. Özgürlük isteyen gençlerimizle çözeceğiz. Bu sorunu hakları elinden alınmak isteyen, her gün şiddet gören kadınlarla çözeceğiz. Bu sorunları sanatçılarla, sporcularla, aydınlara, bilim insanlarıyla, işçilerle, emeklilerle, esnafımızla, iş insanlarıyla, işsizlerle yani özet olarak halkımızla çözeceğiz. Nasıl çözeceğiz? Önümüzdeki ilk seçimlerle dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Maltepe'nin izdüşümü, önümüzdeki ilk seçimlerle iktidar olacağız. Firavunların iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız. Her firavunun bir Musa’sı vardır. Hiç kimseye kibirli bakmayacak, herkese saygı duyacağız. ‘Hangi partiye oy verdin’ sorusunu değil, ‘Hangi sorunun var ve nasıl çözebiliriz’ sorusunu soracağız. Vatandaşı hor geren değil vatandaşa saygı duyan anlayışı Türkiye’nin topraklarına indireceğiz. İstişare ile akıl akıldan üstündür duygusuyla,  adaletle çözeceğiz. İkinci yüzyıla çağrı beyannamesini hazırladık. 2023'de cumhuriyetin yüzüncü yılını bitireceğiz" dedi.

İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI BEYANNAMESİ İÇİN:https://www.izgazete.net/politika/kilicdaroglundan-2-yuzyila-cagri-beyannamesi-h50359.html

Editör: Haber Merkezi