Kılıçdaroğlu, "Biz 'Hayır' diyoruz. 17 Nisan günü de bu ülkede beraber yaşayacağız. Aramıza duvarlar örmeden, birbirimizi ötekileştirmeden, öfkeyi ve kavgayı büyütmeden, huzurlu, güvenli, geleceğe umutla baktığımız bir Türkiye istiyoruz. Gelin, siz de 'Hayır' deyin. Ancak şunu da hiç unutmayın, tercihiniz ne olursa olsun sizler bu Cumhuriyetin geleceğisiniz ve bizler sizi seviyoruz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan halk oylamasında ilk defa oy kullanacak genç seçmenlere gönderilmek üzere bir mektup yazdı. Yapılacak halkoylamasının milletvekili ve mahalli idareler genel seçimleri ile cumhurbaşkanlığı seçimlerinden farklı bir anlamı olduğunun anlatıldığı mektup, gençlere dağıtılmak üzere, CHP il ve ilçe teşkilatlarına gönderildi. Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği ile ilgili düşüncelerini paylaştığı mektupta şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye büyük bir ülkedir. Biz büyük bir halkız, güçlü bir milletiz. Gücümüzün kaynağı hiçbir şekilde tek bir kişi, merkez ya da kurum olamaz, gücümüzün kaynağı çalışma, dayanışma ve kucaklaşabilmemizdedir. Bu da ancak ortak akıl ve danışma-dayanışma kültürüyle olur. Referandumda oylayacağımız Anayasa değişikliği bütün bu ortak değerlerimizin yerine tek kişinin aklını ve gücünü yerleştirme, geri kalanı boş verme üzerine kurulu bir 'tek adam rejimi' öngörüyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin adı var kendi yok. Bir sembolik meclis haline getiren, yasama, yürütme ve yargıyı tek kişinin emri altında toplayan bu rejimde demokrasiye yer yok. Bu Anayasa değişikliğinde, en temel sorunumuz olan terör, işsizlik ve geçim sıkıntısına çare olacak hiçbir çözüm önerisi de yok. Her dört gençten birisinin işsiz olduğu ülkemizde bütün gücümüzü, çabamızı, enerjimizi işsizliği çözmeye ayırmak yerine, yetki hırsıyla heba etmek doğru değil."

"BAŞKANIN PARTİSİNDEN OLMAYANA DEVLET KAPISI KAPANACAK"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Önerilen rejim; Cumhurbaşkanını, hem devlet başkanı hem de parti genel başkanı yaparak çift başlılığı devletin tepesinden başlayıp, valilere, kaymakamlara kadar yerleştirecek bir düzen getiriyor. Başkanın partisinden olmayana devletin kapısının kapanacağı bir farklı rejim kuruluyor. Oysa bizler; huzur, güven ve mutlu bir gelecek istiyoruz. Bunun yolu daha çok demokrasi, daha özgür bir Türkiye'den geçer. Gençlik bir ülkenin hem bugünü hem de geleceğidir. Düşüncelerin özgürce ifade edilemediği, herkesin korktuğu bir ülkenin, bugünü de geleceği de olamaz.

"GELİN SİZ DE HAYIR DEYİN"

16 Nisan günü sandıkta ülkenin geleceğinin, demokrasinin oylanacağını söyleyen Kılıçdaroğlu mektubunu şöyle tamamladı: "Hayır demek için çok sebep var. Evet demek için ise hiçbir makul sebep yok. Sorun kimin başkan olup olmayacağı sorunu değildir. Sorun 'kaderimizi kim olursa olsun tek kişinin eline bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız?' sorunudur. Biz 'Hayır' diyoruz. 17 Nisan günü de bu ülkede beraber yaşayacağız. Aramıza duvarlar örmeden, birbirimizi ötekileştirmeden, öfkeyi ve kavgayı büyütmeden, huzurlu, güvenli, geleceğe umutla baktığımız bir Türkiye istiyoruz. Gelin, siz de 'Hayır' deyin. Ancak şunu da hiç unutmayın, tercihiniz ne olursa olsun sizler bu Cumhuriyetin geleceğisiniz ve bizler sizi seviyoruz."

Editör: Haber Merkezi