CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Elazığ'da düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin her tarafında dertler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu dertleri çözmek siyaset kurumunun görevidir. Halkın seçtiği iktidar gelecek, sorunları çözecek. Bugün büyükşehir belediye başkanımızla birlikte güzel bir okulun temelini attık. Bazıları korkudan gelmedi. Önemli değil. Bizim için önemli olan Elazığ ve Elazığlılardır. Daha iki okul yapacağız Elazığ'a" dedi.

"Elazığ bir tarım kenti, bir sanayi kenti, bir turizm kenti" diyen Kılıçdaroğlu, "Elazığlı çiftçilerin mutlu olmadığını biliyorum. Size mazotu ÖTV'siz ve KDV'siz vereceğiz. Bu ülkede en ucuz mazotu çiftçiler kullanacak" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Söz verdim, bütün çiftçilere söz verdim. Bir hafta içinde çiftçinin aldığı kredinin faizini sileceğiz. Üretenin, alın teri dökenin yanında olacağız. Önemli olan hakkı, hakkaniyeti kişiye teslim etmektir. Üretiyor musun kardeşim, başımın üstünde yerin var. Derdin mi var, derdi çözmek Bay Kemal'in görevi olacak. Hiç endişe etmeyin."

TARIM BAKANI'NA TEPKİ

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'ye tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Dışarıdan eti de, buğdayı da, yulafı da, hayvanı da dışarıdan getiriyorlar. Bizim insanımız var, üretecek. Bir Tarım Bakanı var, Allah selamet versin, tarımı düzeltmek için Venezuela'ya gidiyor. Öbürü Sudan'a gidiyor. Ya sen gel Elazığ'a kardeşim! Elazığ'daki ovaya bir bak bakalım, bu ova sulanıyor mu, sulanmıyor mu bir bak bakalım. Buraya gelmez, Venezuela'ya gider. Ama hiç meraklanmayın, Bay Kemal Elazığ'a gelecektir. Okulu nasıl yaptıysa ovaları da öyle sulayacaktır" diye konuştu.

KAMU GÖREVLİLERİNE ÇAĞRI

Kaç hanenin elektriğinin kesik olduğunu bilmediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, kamu görevlilerine şu çağrıyı yaptı: "Geçen yıl 3 milyon 449 bin elektriği kesildi. Şimdi kaç hanenin elektriği kesik bilmiyoruz. Buradan kamu görevlilerine çağrı yapıyorum. Milletvekillerinin soru önergelerini veya Bilgi Edinme Yasası'na göre istemiş oldukları bilgileri zamanında vermeyenlerin tamamı suç işliyor. Kendinizi suça ortak etmeyin, sorulara cevap verin. Sorun sizin sorununuz değil, sorun Türkiye'nin sorunu."

EKREM İMAMOĞLU'NUN YARGILANDIĞI DAVA

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 21 Eylül Çarşamba günü görülecek davasına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Önlerinde büyük bir engel var. Nedir engel? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. 'Nasıl bütün yetkileri elinden alırız', bütün çaba bunun üzerine kurulmuş. Hakimlere sesleniyorum. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda görevli olan hakimlere sesleniyorum. Size söylenmeyen bir sözü kimin talimatıyla 'Bu söz bize söylendi' diye üstlendiniz. Ben sizin meşrebinizi gayet iyi biliyorum. Sizin adaletsizliğinizi de gayet iyi biliyorum. Aynı zarfın içine dört tane oy pusulası koyacaksın, 'efendim biri doğru değil, üçü doğru.' Nereden biliyorsun? Onlara 'bunları yapan hakim değil, çetedir' dedim. Çete ne demek? Kanuna aykırı iş yapmak için bir araya gelenlere çete denir. Sen bu kararı veriyorsun, bir bakan ile ilgili sözü 'Bu bana söylendi' diye alıyorsunuz. Başka bir şey daha yapıyorlar. Hakimi değiştiriyorlar. Ceza verecek bir hakim oraya gelsin diyorlar. Ceza verecek bir hakim gelsin, kararı o versin diyorlar. Buradan o hakime de sesleniyorum. Eğer yargı için yüz karası olmak istemiyorsan hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar vereceksin, sarayın talimatına göre değil! Kaldı ki bu konuda bir de uzman raporu var. Ama o hakimi değiştirdiler. Başka bir hakim gelecek oraya."

"ELAZIĞ'A BİR BAKANLIK VERECEĞİM" SÖZÜ

İktidar olduklarında Elazığ'a bir bakanlık vereceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Elazığlıların bir özelliği var; koşulsuz bir şekilde iktidar partisine destek verdiler. Son seçimlerde bir milletvekili çıkardık. İktidara bu kadar destek veren, bütün belediye başkanlıklarını alan bir iktidar 20 yıldır Elazığ'a bir bakanlık vermedi. Tek bir bakanlık bile vermedi. Sözümdür, Bay Kemal'in sözüdür. Allah nasip eder Elazığlıların da oylarıyla iktidar olduğumuzda Elazığ'a bir bakanlık vereceğim."

AFİŞ TEPKİSİ

Elazığ’da yapacağı grup toplantısı öncesinde kentteki billboardlara asılan afişlere tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Billboardlara bir şeyler asmışlar. Elazığlılar için üzüldüm. Elazığlı böyle değil çünkü. Elazığlı ülkesini sever, vatanını sever, insanını sever, her düşünceye saygı gösterir. Ama birileri kendilerini Elazığlı yerine koyup o pankartları asıyorlar oralara. Sırf kışkırtmak için insanları. Ya bıkmadınız mı! Ayrımcılıktan, kavgadan bıkmadınız mı ya! Bu ülkeyi bu hale getirmekten bıkmadınız mı ya!" diye konuştu.

ALTILI MASA AÇIKLAMASI

Altılı masaya değinen Kılıçdaroğlu, "Çözeceğiz. Tamamını çözeceğiz. Altı lider bir araya gelerek çözeceğiz. Öyle kavga mavga, bunların hepsi fasa fiso... Atıyorlar palavrayı, inanmayın bunlara. Altı liderin tek hedefi var; bu ülkeye huzuru, barışı, demokrasiyi, adaleti getirmek. Amacımız budur" ifadelerini kullandı.

YURTTAŞLARLA BULUŞTU, MEŞALELERLE KARŞILANDI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Elazığ’da grup toplantısının ardından yurttaşlara seslendi. Meşalelerle karşılanan Kılıçdaroğlu, ANKA’nın aktardığına göre burada şunları söyledi:

“Türkiye’nin ciddi sorunlar yaşadığını biliyorum. Hiçbir vatandaşımın umutsuzluğa kapılmasını istemem. Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur.

Altı lider bir aradayız. Altı lider Türkiye’nin gelişmesi için, büyümesi için, sorunlarının çözülmesi için çaba harcıyoruz. Bir aradayız, beraberiz, birlikteyiz. Bundan emin olmanızı isterim. Havuz medyası yazar; bozuldu, şöyle oldu, böyle oldu… Masanın altı, masanın üstü… Bunlara sakın inanmayın. Sadece ve sadece bize inanın.

“BEBEKLERİN AÇ YATIRILDIĞINI GAYET İYİ BİLİYORUM”

Esnafın, çiftçinin, gençlerin dünya kadar sorunu var. Aileler, ciddi bir yoksulluk yaşıyorlar. Bebeklerin yatağa aç yatırıldığını, öğrencilerin okula giderken yeterli beslenmediğini gayet iyi biliyorum. Ama bunları çözme iradesi ve kararlılığındayız. Tamamını çözeceğiz. Bize soruyorlar, ‘Çözeceksiniz ama parayı nereden bulacaksınız?’. Hiç meraklanmayın, beşli çetelerin çaldığı paraların tamamını alacağım, bu milletin esnafına vereceğim. Bu milletin çiftçisine vereceğim. Kim alın teri döküyor, çalışıyorsa onun hakkını teslim edeceğim. Bana diyorlar ki ‘Efendim, beşli çetelerden bu paraları alamazsın.’ Hukuk içinde alacağım, adalet içinde alacağım, yargı süreci içinde alacağım. Alacağız parayı, vereceğiz millete. Para milletin parası.

Adaleti gerçekleştirmek için, devletin dini adalettir, haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Dolayısıyla kim adaletsizlik yapıyorsa karşısına çıkacağız. Kim mağdurun yanında değilse karşısına çıkacağız. Bütün mağdurların, haksızlığa uğrayanların tamamının hakkını ve hukukunu teslim edeceğiz. Eğer siyaset bunu yapmıyorsa, niye siyaset yapıyor? Sizden isteğim bize güvenin.

Sevgili hemşerilerim Elazığ’ın ekmeğini yedim, suyunu içtim. Gençliğim burada geçti. Ticaret lisesinden mezun oldum. Elazığ’ı hiç unutmadım. Bürokratken de Elazığ’a geldim. Elazığlılarla her yerde, her ortamda kucaklaşıyorum. Elazığ’ın bu bölge için ne kadar değerli bir kent olduğunu biliyorum. Elazığlıların gücünü, Elazığlıların çalışkanlığını da biliyorum.

“BURADA OYUMUZUN DÜŞÜK OLDUĞUNU BİLİYORUM; KABAHAT BİZDE”

Burada oyumuzun düşük olduğunu da biliyorum. Oyumuzun düşüklüğünün kabahati sizde değil bizde. Yani CHP’de. Gelmedik, oturmadık, konuşmadık, çayınızı içmedik, yemeğinizi yemedik. Ankara’da oturduk. Nutuklar attık. ‘Bize oy verin’ dedik. Siz de vermediniz, haklısınız. Şimdi geliyorum. Adım adım geziyorum. Şimdi geliyor, oturuyorum. Konuşuyorum, dertleşiyorum, her bir sorunuza tek tek, samimi olarak cevap veriyorum. Kanaat önderleri ile bir araya geliyorum. Gençlerle beraberim, kadınlarla, haksızlığa uğrayan ailelerle, çiftçilerle beraberim. Bunların sorunlarının tamamını çözeceğiz. Bu memlekete huzur ve bereketi getireceğiz. Hiç kimse endişe etmesin.

“BENİM SARAYLARDA OTURMA NİYETİM YOK”

Benim saraylarda oturma gibi bir niyetim yoktur. Saray değil halk gibi, vatandaş gibi yaşamak isterim. Dolayısıyla sarayda oturanlar milleti unuttular. Milletin derdini bilmiyorlar. Ama ben sarayda oturmuyorum, benim dışımdaki beş arkadaş da, genel başkanımız da sarayda oturmuyor. Beraber, kol kola, omuz omuza bu ülkenin sorunlarını çözmek için yola çıktık. Sizlere açık ve net çağrı yapıyorum. Bize katılın. Adalet istiyorsanız, bereket istiyorsanız, haksızlıklarla mücadele etmek istiyorsanız, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerle mücadele etmek için bize katılın. Bize katılın ki güçlü olalım. Bize katılın ki Mısır’daki sağır sultan da ‘Yahu Türkiye’de bir şeyler oluyor, Türkiye’de bir adalet arayışı var, Türkiye’de insanlar yola çıktı; Türkiye’de insanlar hakkı, hukuku ve adaleti arıyor. Bunun da liderliğini altı siyasi partinin genel başkanı yapıyor’ desinler. Bize katılırsanız beraber güçlü olur, ülkenin sorunlarını çözeriz.

“FİTİL FİTİL BURUNLARINDAN GETİRECEK BAY KEMAL”

Faizcilere ne kadar para ödendiğini, uyuşturucu baronları ile kol kola gezdiklerini, devleti soyanlarla omuz omuza yürüdüklerini biliyorum. Hiç unutmayın, adalet içinde onların burunlarından fitil fitil bu Bay Kemal getirecek.

“DÖNÜP BANA MİLLİYETÇİLİK EDEBİYATI YAPACAKSIN”

Öyle meydan okudum, dünya lideri oldum. Efelenecek, sövecek. ‘Bak mal varlığını araştıracağım papazı vermesen’. 10 dakika sonra papazı teslim edersen, ülkeyi yönetemezsin. Biz ne yapacağız, öyle yapmayacağız asla. Tank, palet fabrikasını Katarlılara sattılar. Katarlılardan o fabrikayı alıp ordumuza teslim edeceğiz. Askeri hastaneleri kapattılar. Terörle mücadelede yaralanan askerler hastaneye gelinceye kadar şehit oldular. O hastanelerin tamamını bir hafta içinde alacağız ellerinden, orduya teslim edeceğiz. Askeri hastaneleri de yerine koyacağız.

Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar, bana bir de milliyetçilik edebiyatı yapıyorlar. Siz kim, milliyetçilik kim? Milliyetçilik vatan toprağını terk etmemek, bayrağı indirmemektir. Elazığ’ın damarını biliyorum, güçlü bir milliyetçilik damarı var biliyorum. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırırken bayrağı indirecek ve türbeyi kaçıracaksın. Dönüp bana milliyetçilik edebiyatı yapacaksın. Ben o bayrağı götüreceğim, oraya dikeceğim. Süleyman Şah Türbesi’ni de toprağına götüreceğim.

“TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ ÇÖZECEĞİM”

Biz insanımızı seviyoruz. Siyaset halka hizmet etme sanatıdır, siyasetçinin halka hesap vermesidir. Halkına hesap vermeyen bir siyasetçi olmaz. Bakın geçen sene 4,5 milyon civarında vatandaşın, hanenin elektriği kesildi. Ben de elektriğimi kestim. 4,5 milyonun insanı derdini anlatmak için. Şimdi soruyoruz. Kaç hanenin elektriği kesildi, 2022’de? Cevap vermiyorlar, korkuyorlar… Doğru bilgilendirmek zorundasınız bu milleti. Meraklanmayın, çözeceğim. Tereyağından kıl çeker gibi çözeceğim.

“ASLA KARAMSAR DEĞİLİM”

Bu ülkede herkesi barıştıracağım. Yok sağcı, solcu, yok şu kimlikten, bu kimlikten, şu inançtan, bu inançtan. Ne derlerse desinler. Açık ve net söyleyeyim. Herkesin inancı başımın üstüne. Herkesin kimliği başımın üstüne. Herkesin yaşam tarzı başımın üstüne. Herkesin barışması, kucaklaşması lazım. Türkiye’nin dünya kadar sorunu var. Bu sorunlara talibiz. Sorunlara talibiz. Sorunların ağır olduğunu biliyorum ama asla karamsar değilim. Çünkü sizler varsınız. Sizler varsanız bu ülkenin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur.”

Editör: Haber Merkezi