CENGİZ ALDEMİR/ ANKARA- Meclis genel kurulunda ‘AYM ve AİHM kararlarının uygulanmamasının yaratacağı mağduriyet ve zararlarının araştırılması’ ile ilgili HDP grup önerisi üzerinde söz alan CHP İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç, İşkence ve kötü muameleye tabi olmama ve bu nitelikte cezaya çarptırılmama hakkının, savaş hali dahil uluslararası hukukta yasaklanan hiçbir istisnası olmayan bir hak olduğunu hatırlattı.

VATANDAŞ POLİSDEN KORKAR HALE GELDİ

Savaş, seferberlik ve sıkıyönetim dâhil olmak üzere kişinin maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamayacağının Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'nın 15'inci maddesinin ikinci fıkrasında da yer aldığını hatırlatan CHP’li Kılıç, “Eskiden büyüklerimiz bize "Sokağa çıktığınızda başınıza bir iş gelirse, rahatsız olduğunuz bir durum yaşarsanız gördüğünüz ilk polis memuruna, ilk bekçiye gidin, ondan yardım isteyin." derdi. Maalesef, AKP iktidarının yaratmış olduğu bugünümüz Türkiye'sinde şimdi, bırakın hırsızdan, arsızdan, caniden korkmayı; vatandaşlarımız, polislerden, bekçilerden çekinir, korkar duruma gelmişlerdir” dedi.

POLİS ŞİDDETİ ARTARAK SÜRÜYOR

İşkence ve kötü muameleden dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM)nin defalarca Türkiye’yi cezalandırdığını hatırlatan Kılıç, polis baskı ve şiddetinin artarak devam ettiğini belirterek, “Bırakın bu hukuksuz uygulamalardan vazgeçmeyi, orantısız güç kullanımı ülkemizde gün geçtikçe arttı. Birkaç örnek vermek istiyorum. İstanbul'da maske takmadıkları için 2 kadın, polisler tarafından şiddet gördü. Önce kamuoyuna polislerin görevden alındığını duyurdular sonra bir süre sonra baktık ki polisler görevlerine iade edilmiş. Diyarbakır'da polis bir eve baskın yaptı, vatandaşa fiziksel şiddet uyguladı, sonra yanlış eve baskın yaptığını anladı, bırakın özrü, vatandaşı suç duyurusunda bulunmasın diye tehdit etti. Tunceli'de 21 yaşındaki Gülistan Doku kayboldu ve hâlâ ortada yok, hâlâ kayıp. Onun gözü yaşlı annesine ve ablasına oturma eylemi yaptılar diye fiziksel şiddet uyguladılar. Polis, Kemal Kurkut'u sokak ortasında vurdu, gencecik bir hayata son verdi; vuran polis değil, o fotoğrafı çeken gazeteciye ceza verilmek isteniyor şimdi. Daha bunun gibi ülkemizde birçok vahim durum yaşanmakta insan hakları açısından” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

BASKININ ARKASINDA ŞAHSIN DEVLETİ VAR

İktidarı vicdanlara sığmayan insanlık dışı muamelelere karşı duyarsız kalmakla suçlayan Kılıç, yaşanan baskı ve şiddetin sorumlusunun tek adam yönetimi olduğunu vurgulayarak, “Tüm polis memurlarını ve bekçileri burada suçlamak istemem, gerçekten görevini iyi yapan kolluk kuvvetleri de var. Benim ailemde de kolluk kuvvetlerinden polis memuru kuzenlerim, yeğenlerim var. Hepsini aynı kefeye koymam. Fakat bu şekilde işkence uygulayan, kötü muamele yapan, vatandaşa böyle davranan polis memurlarının, kolluğun nereden güç aldığını da iyi biliyoruz. Güç aldıkları tek bir şey var, tek bir anlayış var; o da şahsın devletinden güç alıyorlar. Türkiye'de kolluk kuvvetlerinin yasalar çerçevesinde orantısız güç uygulamasının engellenmesi yaşamsal bir ihtiyaçtır. Bu yaşamsal ihtiyaç ancak insan hakları, özgürlükler, demokrasi, hukukun üstünlüğüyle taçlandırılacak, güçlendirilmiş parlamenter sistemle karşılanır. Bu görüş ve düşüncelerle HDP'nin grup önerisini desteklediğimizi belirtmek istiyorum.”

Editör: Haber Merkezi