Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis genel kurulunda konuşan CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, pandemi döneminde iktidarın esnafın feryadına gözünü, kulağını, vicdanını kapattığını ve AKP'nin ülkeyi yönetemediği eleştirisinde bulunarak, "Salgın döneminde açıkladığınız paketlerle esnafın hem bugününe hem de geleceğine ipotek koydunuz. Türkiye'nin dört bir yanında milletvekili arkadaşlarımızla birlikte esnaflarımızla bir araya geliyoruz, sorunlarını dinliyoruz. Bu işin İstanbul'u, İzmir'i, Ankara'sı, doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi kalmamış; bu işin sorunları ortak, çözümü belli. Sorun, ülkemizin yönetilememesi, rüşvet ve yolsuzluk çamuruna her seferinde tekrar tekrar batan iktidarın varlığı yani bu ülkenin sorunu AKP iktidarıdır" dedi.

Masallarınıza çocuklar bile inanmıyor

Siirt, Bitlis, Muş, Bingöl ve Diyarbakır'da yurttaşlarla buluştuklarını söyleyen CHP'li Kılıç, vatandaşların her yerde kendilerine iktidar vekillerini sorduklarını ifade ederek, "Nerede bunlar? Neden buraya gelmiyorlar? Yoksa bizimle görüşmeye yüzleri mi yok?" diyorlar. On beş aydır aç kapat, aç kapat oyaladığınız esnaf yüzlerine bakmanızı ve sizden yüz yüze hesap sormak istiyor. Gittiğimiz illerde çay ocaklarının, kahvehanelerin önü ve meydanlar çok kalabalık.

Genci, yaşlısı işsiz durumda. Kimisi esnafmış, batmış; kimisi işinden olmuş, kimisi hiç işe girememiş; milletin yarısından çoğu işsiz ve sokaklarda, gençler işsizlikten dolayı evlenemediklerini dile getiriyorlar. Ülke ekonomisinin yüzde 7 büyüdüğünü gelin de bu gençlere, esnafa, memura, işçiye anlatın. Artık sizin masallarınıza çocuklar bile inanmıyor"sözleriyle tepki gösterdi.

Herkes kusura bakıyor

Diyarbakır sokaklarında sokakta çalışan, kağıt toplayan çocuklar ve vatandaşlarla yaptıkları çarpıcı diyalogları paylaşan Kılıç, eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Adıyaman Milletvekilimiz Abdurrahman Tutdere'yle birlikte görüşmüştük çocuklarla. Yine ayıp olduğunu bilerek anlatıyorum ama anne, baba yüreği, çocukları o durumda bırakmak istemedik. Bir ayakkabıcıya soktuk çocukları ısrar ediyoruz, sonra en büyüğü geldi, kulağıma dedik ki: "Abla, bunlar borçsa biz alamayız. Çünkü babam 'Ben artık borç ödeyemem, bir böbreğim kalmış, bir de böbreğim gider o yüzden kimseden borç almayız." dedi. Çocuklar, intihar eden esnafın aileleri, evine ekmek götüremeyen müzisyenler, traktörü haczedilen çiftçi de işsiz gençler de kusura bakıyor. Yani bu ülkenin onurlu, namuslu vatandaşları kusura bakıyor ve artık önüne sandık istiyor diyor."

Editör: Haber Merkezi