Cengiz Aldemir/ANKARA - Sağlık hizmeti veren tüm sağlık personelinin yaşamlarını tehdit eden ve ciddi bir sorun haline dönüşen sağlıkta şiddetin önlenmesi için kanun teklifi verdi.

TEKLİF SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN TALEBİ

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) iktidara ve tüm siyasi partilere ciddi bir sorun haline dönüşen sağlıkta şiddetin önlenmesi için harekete geçmeye ve sağlık hakkına erişemeyen topluma olan sorumluluklarını yerine getirmeye davet ettiğini anımsatan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, sağlık emekçilerinin talebi olan kanun teklifini Meclis Başkanlığı'na sundu. 

BAKANLIK ŞİDDETİ GÖRMEZDEN GELEMEZ

Sağlık Bakanlığı’nın sağlıkta şiddeti görmezden geldiğini ve kışkırtan söylem ve politikalarından vazgeçmeye davet eden Kemalbay, TTB'nin sağlıkta şiddeti önleyecek etkili bir yasal düzenlemeye ve sağlık merkezlerinde gerekli güvenlik tedbirlerini almaya yönelik somut adımlar atacak kanun teklifi hazırladıklarını söyledi. 

DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ 

Sağlık emekçilerinin talebi olan yasa teklifinin süratle hayata geçirilmesinin, sağlıkta şiddetin önlenmesi ve sağlık sektöründe kronikleşen sorunların çözümüne dair acil ve ciddi bir adım olacağını söyleyen HDP'li Kemalbay, Anayasa’nın 56/3.maddesinde; herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, iş birliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesinin devletin yükümlülükleri arasında yer aldığını anımsattı.

TÜRKİYE'NİN İMZA ATTIĞI SÖZLEŞMELER 

Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu; Biyoloji Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi’nin 4.maddesinde sağlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili mesleki yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılmasının belirtildiğini kaydeden Kemalbay, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 6.maddesinde ise tabip ve diş tabibinin, sanat ve mesleğini icra ederken, hiç bir tesir ve nüfuza kapılmaksızın, vicdanî ve meslekî kanaatine göre hareket edeceği bilgisinin yer aldığını anımsattı.

SAĞLIK PERSONELİNE HUKUKİ KORUMA ŞART

Hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının mesleki özerkliklerinin korunmasının, hastaların sağlık haklarının teminat altına alınması için de zorunlu olduğunu belirten Kemalbay, "Tüm bu kurallar, insan yaşamıyla doğrudan ilişkisi olan sağlık hizmetinin uygulanması sırasında, bu hizmeti verecek kişilerin alacakları kararlarda ve yapacakları işlemlerde hiçbir baskı ve etki altında kalmamalarını gerektirmektedir. Sağlık hizmetinin bir ekip işi olması nedeniyle, yalnızca tabip ve diş tabiplerinin değil ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer sağlık personelinin de hukuksal koruma altında olması gerekeceği açıktır. Sağlık hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi ise ancak güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarıyla mümkün olacaktır. Güvenli ve sağlıklı çalışma ortamı; sağlık hizmetinin sunulabilmesinin, bireylerin tedaviye ulaşma haklarını kullanabilmesinin bir diğer deyişle hasta haklarının korunmasının da ön koşulunu oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.

RAPORDAKİ GEREKLER YERİNE GETİRİLMEDİ

Türkiye’de sağlık hizmeti alanının giderek bir çatışma ortamına dönüştüğü endişesini dile getiren Kemalbay, "Sağlık çalışanlarına yönelik hak ihlalleri fiziksel ve sözlü saldırıdan sosyal medya mecralarında hakaret ve aşağılama ile devam eder hale gelmiştir. Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesinden sonra ancak kurulabilen TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddet Olaylarının Araştırılarak Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporunda belirlenen gerekler tam olarak yerine getirilememiş, 3359 sayılı Yasanın Ek-12. Maddesinde yapılan değişikliklerin uygulamada karşılıksız kaldığı görülerek 7406 sayılı Kanun ile yeni düzenleme yapılmıştır" bilgisini paylaştı.

AĞIRLAŞTIRICI BİR CEZA DÜZENLEMESİ YAPILMALI

Anayasa Mahkemesinin, 2021 yılında, sağlık çalışanlarına yönelik hak ihlallerinin hizmet sunulan sağlık kuruluşunun niteliğinden bağımsız olarak kamu sağlık hizmetine ve dolayısıyla kamu sağlığına verdiği zararlar nedeniyle ağırlaştırıcı neden olarak ayrı bir kanun düzenlemesi yapılması ile ilgili kararlarına dikkat çeken Kemalbay şu bilgileri paylaştı: “Sağlık hizmetleri niteliği itibarıyla belirli bir düzen içinde sunulması gereken, kişilerin ve toplumun varlığı ve huzuru yönünden vazgeçilemez, ertelenemez ve ikame edilemez hizmetlerdendir. Kanun koyucunun sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlarda son yıllarda artış olduğunu değerlendirerek itiraz konusu kuralları öngördüğü anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kuralların sağlık personeline karşı anılan nitelikteki suçların işlenmesini önleme amacıyla düzenlendiği açık olup bu amaçla öngörülen farklı muamelenin makul ve nesnel bir temele dayanmadığı söylenemez” gerekçesiyle Anayasaya uygun bulunmuştur. Verdiğimiz teklif ile sağlık çalışanlarına yönelik hak ihlallerinin Türk Ceza Kanunu içinde tanımlanması için ilgili hükümlerde değişiklik yapılarak yargı uygulaması açısından da bilinebilir ve görünür olması amaçlanmıştır."

Editör: Haber Merkezi