HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, 18 yaşındaki Yiğit Üste'nin işkenceye maruz kalmasını Meclis gündemine taşıdı. Kemalbay olayla ilgili verdiği bilgide şu ifadeleri kullandı; "İzmir, Torbalı’da gözaltına alınarak tutuklanan 18 yaşındaki Yiğit Üste’nin babası Harbi Üste tarafından İnsan Hakları Derneği’ne başvuru yapılmıştır. Başvuru Torbalı Emniyeti tarafından işkencenin sistematik uygulandığına dair son derece ciddi iddialar içermektedir. Ailenin başvurusunda Yiğit’in Üste’nin ters kelepçe takılarak gözaltına alındıktan sonra emniyete götürülmeyip kar maskeli 4 kişiye teslim edildiği vebu 4 kişi tarafından ormanlık bir alana götürülerek 6 saat boyunca insanlık dışı fiziki ve sözel işkencelere maruz kaldığını İHD’ye bildirmiştir. Bu süre içerisinde Yiğit Üste’ye işkence edilerek ajanlık dayatıldığı, dahası emniyete getirildiğinde işkence izlerine rağmen darplailgili doktor raporu verilmediği belirtilmiştir. Fakat Avukatı Yiğit Üste’ ile görüşünde kafasında şişlik ve ellerinde ciddi yaraların olduğunu bildirmiştir."

"RAPORLAR ÇÜRÜTÜLMÜŞTÜR"

Konuyla ilgili Kemalbay açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’nin'de üyesi olduğu Avrupa Konseyi tarafından 11 Temmuz 2002 tarihinde kabul edilen “İnsan Hakları ve Terörle Mücadele Rehberi”nin IV. Maddesinde; “İşkence veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza, her koşulda ve özellikle de gözaltında, sorgulama sırasında ve kişinin terör eylemleri ile suçlanması ya da bu suçtan ceza almış olması durumunda dahi, mahkûmiyet kararına neden olan suçun doğası ne olursa olsun mutlak olarak yasaktır”ibaresi yer almaktadır. Fakat anayasaya ve uluslararası sözleşmelere rağmen ülkemizde ağır insan hakları ihlallerinin devam ettiği görülmektedir. Bu konuda Uluslararası Af Örgütü’nün 2017/2018 Dünyada İnsan Haklarının Durumu Raporu’nda ‘Türkiye’de işkence ve kötü muamelede artış olduğu, soruşturmalardan ise sonuç alınamadığı’ ifadeleri yer almaktadır.  Şimdiye kadar gerek AKP Genel Başkanı ve gerekse hükümet yetkilileri, işkence ve kötü muamele konusunda "Türkiye'nin işkenceye sıfır tolerans gösterdiği" şeklinde beyanlarda bulunmuşlardır.Hatta işkence, infaz vb. iddiaları dile getirenleri yalancılıkla ya da örgüt propagandası yapmakla suçlayıcı dil kullandıkları görülmüştür. Son zamanlarda kullanılan bu ifadeler, Uluslararası Af Örgütü ve insan hakları kuruluşlarının raporları ile defalarca çürütülmüştür."

"HUKUK DIŞINA ÇIKMANIN OLGUNLAŞTIRILMASI"

Türkiye’de işkenceye sıfır tolerans olmadığının altını çizen Kemalbay," Siyasi iktidarın ‘kadında olsa çocuk da olsa gereken yapılır’, “Polisimi yedirtmem” gibi beyanların tekrarlanması hukuk dışına çıkmanın olağanlaştırılması hatta teşvik edilmesi şeklinde algılanabilmektedir. Siyaseten yol verme ve hukuken cezasızlık politikalarının bir sonucu olarak kolluk tarafından daha gözaltına alınma sırasında başlayan hak ihlali, kötü muamele, darp etme ve ters kelepçe gibi ağır hak ihlalleri gözaltı merkezleri ve cezaevlerinde düşürmektedir. Ayrıca; Yiğit Üste’nin ailesinin evine 5 Ekim günü saat 05.00 sıralarında polisler tarafından düzenlenen ev baskınları sırasında babası Harbi Üste’’de işkenceye maruz kalmış, koridora yatırılarak üstüne oturulmuş, telefonuna el konulmuştur. Tansiyon hastası annesi eve yapılan baskında gördüğü kötü muamele sebebiyle fenalaşmıştır.Eve düzenlenen operasyon bitiminde polislerden birininbir üst amirini arayarak rahatsızlığı bildirmesi ve üst amirin izni sonucundaambulans çağırılarak hastaneye götürülmüştür.Yiğit Üste’ evde olmadığı için gözaltı yapılamamış, geçen bir hafta süre içinde de babası sürekli takip edilerek tehdit edilmiş, baba Harbi Üste’’ye emniyet görevlisi polisler tarafından silah gösterilmiş, silah emniyetinin açılıp kapatılarak “Yiğit’in hakkı budur” diyerek ölümle tehdit edilmiştir."dedi.

Yaşanan bu olay sonucunda bazı soruların cevaplanması elzem olmuştur diyen Kemalbay şu soruları gündeme getirdi;

Torbalı Emniyeti tarafından gözaltına alınan Yiğit Üste’nin gözaltına alındığı andan itibaren CMK ve Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği gereğince işlemlerinin yürütülmesi gerekirken, gözaltı kaydı yapılmayarak Yiğit Üste’nin yüzü kar maskeli 4 kişiye teslim edilmesindeki amaç nedir?

Yiğit ÜSTE’nin Torbalı Emniyeti tarafından gözaltına alınmasıyla, Torbalı Emniyeti’ne getirilmesi arasındaki 6 saat kayıp zaman dilimi içerisinde neler olmuştur? Bu kayıtsız tutulan işkenceli gözaltı süresi Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir?Değilse sorumlular hakkında araştırma, soruşturma, kovuşturma yapılacak mıdır?

Avukatı tarafından görülen kafasında ve bileklerinde şişlikler, ellerinde yaraların doktor tarafından kayıt altına alınmayışının sebebi nedir?İstanbul Protokolü çerçevesinde işkence iddiası olan kişilerin nasıl muayene edilmeleri gerektiğine dair doktorların uymaları gereken kurallara uymadıkları ya da uyamadıkları yönündeki şikâyetlerin sayısının yüksekliğini ihbar kabul edip, konuyla ilgili Bakanlığınızca bir araştırma yaptırmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye’de son dönemlerde gözaltı merkezlerindeki işkence iddialarını araştırmaya ve önlemeye yönelik bir çalışmanız var mıdır?

İşkenceye karışan kamu görevlilerinin tespiti ve haklarında adli ve idari soruşturma açılması için İzmir Valiliği, İzmir Emniyet Müdürlüğü nezdinde sorumluların açığa çıkarılması konusunda birgirişiminiz var mıdır?

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nunraporları, İnsan Hakları İzleme Örgütü raporları ve İnsan Hakları Derneği’ne yapılan başvurularda yaşanan artışlar evrensel hukuk ilkelerinin ihlaline dair bakanlığınız döneminde bir artış olduğunu göstermektedir. Bakanlığınıza bağlı polis teşkilatında“Miranda Kuralları”kitabı polis akademilerinde okutulmasına rağmen(en temel ifadeyle “ifade verenin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici kötü davranma, işkence, zorla ilaç verme, yorma, aldatma, bedensel cebir ve şiddette bulunma, bazır araçlar uygulama gibi iradeyi bozan bedeni ve ruhi müdahaleler yapılamaz. Belirtilen yasak yöntemlerle elde edilen ifadeler rıza olsa dahi delil olarak değerlendirilemez”denilmektedir)  polis memurlarınızın bu kuralları çiğneyerek işledikleri suçlara ilişkin herhangi bir işlem yapılmakta mıdır?Açılan, yürüyen veya sonuçlanan bir soruşturma var mıdır? 

Editör: Haber Merkezi