Cengiz Aldemir/ANKARA - Hukuki normların yanı sıra toplumsal değerlere göre de mezarlıkların bireylerin yas tuttukları, toplumsal belleklerini sürdürdükleri, saygı, sevgi ve inanç merkezleri gibi kültürel mekânlar olduğunu vurgulayan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, mezar taşına sahip olan birinin tarihe, kimliğe ve bir değere de sahip olduğunu vurguladı. Dini, kültürü, siyasi ve felsefi inancına bakılmaksızın yaşamını yitiren birisinin mezarı ve cenazesinin devletin güvenliği ve sorumluluğu altında olduğunu hatırlattı.

KOLLUK TEHDİDİ

Nisan ayında Van’da başlayan mezar saldırılarının kısa sürede Bingöl, Diyarbakır, Muş, Şırnak gibi birçok kente yayıldığını ve mezar taşlarının kırılıp, sökülerek kemiklerin çıkartılmasına tepki gösteren Kemalbay, mezarlarda yer alan Kürtçe isim ve yazı “ê, î, x” gibi harflerin yanı sıra sarı, kırmızı, yeşil renklerin yer aldığı mezarların hedef alındığını belirtti. Kolluk güçleri tarafından ailelerin aranarak yakınlarının mezarlıkları için, “mezarlarda yazılar, renkler varsa silin, yoksa yıkarız” diye tehdit edildiklerini öne süren Kemalbay, yıktıkları mezarların fotoğraflarını çekip muhtarlıklar üzerinden ailelere ulaştırması talimatının verildiği ileri sürdü. Kemalbay, tehdit sonrası ailelerin mezarlık nöbetine başladığı bilgisini paylaştı.

GÖRGÜ TANIKLARI

İktidarın kutsal sayılan mezarlıkların parçalanmasına göz yumduğunu ve çatışma politikasının bir uzantısı olduğunu ifade eden Kemalbay,Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD tarafından düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 33 gençten Süleyman Aksu’nun mezarı ile farklı tarihlerdeki çatışmalarda yaşamını yitirmiş insanların mezarının defalarca saldırıya uğradığını belirtti. Saldırıları gören tanıkların ifadelerini de paylaşan Kemalbay, “ Görgü tanıkları gece saatlerinde 4 zırhlı araç ve bir kepçe ile mezarlığa gelen özel harekat polislerinin mezarlığı tahrip ettiklerini söylüyor. Yaklaşık 4 saat kalan ve etrafa hakaretler yağdıran polisler sabaha karşı mezarlığı yerle bir ederek ayrıldı” iddiası var. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Orman Mahallesi’ndeki mezarlığa Mayıs 2020 tarihinde“ kimliği belirsiz” kişi veya kişiler tarafından yakınında karakol bulunmasına rağmen 7. defa saldırı gerçekleştirildiği ifade ediliyor” diye konuştu.

Toplumsal değerleri aşağılayan bu insanlık dışı saldırıların bir an önce durdurulmasını isteyen HDP’li Kemalbay, bunları yapanların cezalandırılmasının bir zorunluluk olduğunu söyledi. İktidarın Kürtlerin mezar taşlarının kırılmasına, Alevilerin cemevlerinin basılmasına, Ermeni kiliselerine yapılan saygısızlığa göz yumarak suç işlediğini vurgulayan Kemalbay, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1. Maddesi olan Haklara Saygı Yükümlülüğü’nü hatırlattı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ,” Kolluk güçleri tarafından ailelerin aranarak mezar taşlarının değiştirilmesi yönünde baskılanması ve aksi takdirde mezar taşını tahrip etmekle tehdit etmeleri bilginiz dahilinde midir? Bilginiz dahilinde değil ise bu hukuksuz ve keyfi uygulama talimatını kim vermiştir ve hukuksuz talimatı uygulayanlar kimlerdir?” diye soran Kemalbay şu sorularına da yanıt istedi:

Yasalarla, insan haklarıyla, dini değerlerle ve vicdanla bağdaşmayan bu uygulamaya ilişkin adli ve idari soruşturma açılmış mıdır?

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde bulunan mezarlığın daha önce de defalarca kez saldırıya uğramasına rağmen neden bir önlem alınmamıştır?

Bakanlığınıza, son 10 yıl içerisinde mezarların tahrip edilmesi ile ilgili kaç suç duyurusu yapılmıştır? Bu suç duyuruları ile ilgili yürütülmüş soruşturmaların sonuçları nelerdir?

Toplumsal inanç ve değerleri aşağılayan, toplumsal ayrışmayı derinleştiren kutsal mekanlara insanlık dışı saldırıların bir an önce önlenmesi ve süren tehditler konusunda Bakanlığınızca ne tür çalışmalar yapılmıştır?

Mezarlıklara dönük saldırılara ilişkin Bakanlığınız tarafından kamuoyuna bir açıklama yapılacak mıdır?

Editör: Haber Merkezi