Cengiz Aldemir/ANKARA - Dünya Engelliler Haftası çerçevesinde engelli yurttaşların sorunlarının araştırılmasını isteyen HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, engeller nedeniyle adeta evlerine hapsedilen engelli yurttaşların herkesle eşit hak ve olanaklara sahip olduklarını vurguladı. Kemalbay, engellilerin bağımsız ve kendi kendine yeterlilik, erişilebilir, bir ülkede ve kentte yaşama, ayrımcılığa tabi olmama ve tüm karar alma süreçlerine etkin bir biçimde katılma taleplerini meclis gündemine taşıdı.

İktidarın, engellilik durumunu bir yardım sorunu olarak gördüğünü ve bu yurttaşları toplumsal hayata ve üretime katılmalarının kısıtlandığını vurgulayan Kemalbay, yoksulluk ve yardımlara bağımlı bir duruma itildiğini belirterek, “ Türkiye’de bir vatandaşın engelli olduğunu belgelendirmesi zorunlu kılınırken, engellilerin devlet imkânlarından yararlanması için ILO Sözleşmesine aykırı olarak yüzde 40 engeli olduğunu belgelenmesi şartı getirilmiştir” dedi.

ÇÖZÜM YOLU ÜRETİLSİN

Salgın tedbirlerinde, kamuda çalışan engelli yurttaşların izinli sayılmaları dışında normal zamanlarda dahi çözülmemiş sorunlarla karşılaştıklarını hatırlatan Kemalbay, hayatlarını kolaylaştıracak tedbirlerin alınmadığını ileri sürdü. Gıda, temizlik ve hijyen malzemelerini temin edemeyen engellilerin, yaşamlarının bir kat daha zorlaştığını belirten Kemalbay, “Salgın sürecinde rutin alınması gereken tedavilerin aksaması da başka hastalıkların ortaya çıkması sonucunu doğurmaktadır. Salgın sürecinde SSPE ve diğer kas hastalıklarında Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hizmetlerinden mahrum kalan hastaların tedavilerinin devam edebileceği çözüm yollarının üretilmesi gerekmektedir” uyarısında bulundu.

GELİR VE AYRIMCILIK SORUNU

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın araştırmasında engellilerin yarısından çoğunun niteliksiz işlerde çalıştığı bilgisini paylaşan Kemalbay, iş gücüne ve istihdama katılımının düşüklüğüne dikkat çekti. Engellilere bakım aylığı ödenmesi için aile gelirinin kişi başına düşen bölümünün asgari ücretin üçte ikisinin altında olduğunu belirten Kemalbay, hiçbir geliri olmayan engelli bireylerin diğer aile bireylerinin geliri nedeniyle, engelli aylığı ve bakım ücreti hakkından yararlanamadığını hatırlattı.

Engellilerin temel haklardan yararlanması ve engelli yurttaşlarımıza yönelik bu hakların güvence altına alınması amacıyla ulusal ve uluslararası sözleşme ve kanunları işaret eden Kemalbay, “ IŞİD’in düzenlediği bombalı saldırısı sonucu iki bacağını kaybeden yönetmen Lisa Çalan’ın kayyum tarafından işten atılması, Covid-19 salgını sebebiyle infaz paketinde engelli mahpusların yaşam hakkının korunmaması engelli yurttaşlara yönelik Anayasaya ve yasaya aykırı ayrımcı uygulamalardır” örneğini verdi.

EŞİTLİK TALEBİ

Çok sayıda engellinin Kanun Hükmünde Kararname ile hiçbir soruşturma geçirmeden hukuksuzca işten atıldığını belirten Kemalbay, işsizlikte en fazla ayrımcılığa uğrayanların engelli kadınlar olduğunu kaydetti. Eğitim çağında olan birçok engelli kadının ya hiç eğitim alamadığını ya da kısa bir eğitimden sonra eğitime ara vermek zorunda kaldığını söyleyen Kemalbay, önergesinde şu ifadelere yer verdi: “Engelli bireylerin temel sorunu, toplumsal hayata ve üretime toplumun diğer bireyleriyle eşit bir şekilde katılımını zorlaştıran toplumsal ve yasal düzenlemelerin ortadan kaldırılmasıdır. Tüm engelli yurttaşlarımızın başkalarına gereksinim duymadan yaşamını sürdüren, üreten ve toplumsal yaşama katkıda bulunan bireyler olmaları devletin temel hedeflerinden biri olmalıdır. Bu aynı zamanda sosyal hukuk devleti anlayışının da bir gereğidir.”

Editör: Haber Merkezi