CENGİZ ALDEMİR/ İZ GAZETE- Türkiye'deki fay hatlarını ve buna yönelik önlemlerle birlikte, can kayıplarına neden olan sorumluların cezalandırılması gerektiğini söyleyen Kemalbay, rant politikaları yaklaşımını temel almayan, yapı denetim kuruluşları ve beton lobisinin istem ve çıkarları doğrultusunda olmayan Fay Yasası’nın bir an önce çıkarılması için meclisi göreve çağırdı.

TÜRKİYE AFET ÜLKESİ HALİNE GELDİ

Konuyla ilgili araştırma önergesi veren Kemalbay, Güney Amerika ülkeleri başta olmak üzere deprem kuşağında olan ve daha büyük depremlerle sarsılan dünyanın birçok ülkesinde, yapı stoku dayanıklılığı ile doğa olaylarının afete dönüşmeyişini örnek olarak gösterdi. Türkiye’desiyasi iktidarlarıninsan yaşamını merkeze almayan, bilimin, mühendisliğin gereklerini görmezden gelen ekonomik, siyasal tercihler, rant ve çıkar ilişkilerine dayalı politikalar nedeniyleafet ülkesine dönüştüğü tespitinde bulundu.

FELAKETİ ARTIRAN NEDENLER

Denetimsiz ve ruhsatsız yapıların artması, mühendislik incelemelerinin azaltılması, dere yataklarının imara açılması, dolgu alanlarının sayısının artması, deprem gerçeğini yok sayarak imar planlarının afet riskine göre hazırlanmadığını kaydeden Kemalbay, orta büyüklükte bir depremin bile çok büyük zararlara neden olduğunu hatırlattı.

RANT UYARI DİNLEMEDİ

İmar aflarının yanı sıra deprem toplanma alanlarının ranta açıldığını belirten Kemalbay, 1999 depreminden sonra İstanbul’da belirlenen 470 alanda gökdelen ve AVM’lerin yapıldığını hatırlattı.

Türkiye’nin 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999, Van, Elazığ depremleri sonrası İzmir’de felakete dönüşen deprem gerçeğiyle yüzleşmediğini belirten Kemalbay,“30 Ekim tarihinde meydana gelen deprem merkezinin Ege denizi ve Seferihisar olmasına rağmen Bayraklı Manavkuyu Mahallesinin alt yapısı ile ilgili birçok bilim insanınca yapılaşma için uygun değildir uyarılarına rağmen en ağır ve yüksek binaların buraya yapılması bu bölgenin en çok hasar alan yer olmasına neden olmuştur” dedi.

DEVLETİN GÖREVİ İNSANI YAŞATMAK

İzmir depremi ile ilgili TMMOB’un Gözlem Raporu’nda; yıkıma uğrayan ve ağır hasar alan binaların 8 kat mertebesinde olduğu bilgisini paylaşan Kemalbay, “Yıkılan yapıların birçoğunun zemin katlarının dükkân ya da otopark amaçlı olarak kullanılan alanlar olduğunun gözlemlendiği yer almaktadır. Özellikle Bayraklı’da yalnızca bir köşesi yıkılan binanın alt katında bulunan bir zincir market alanı açmak için binayı ayakta tutan kolonların kesildiği iddiaları ise basında yer almıştır. Sağlıklı güvenlikli yapılarda yaşam hakkı en temel insan haklarından biri olup deprem ve benzeri afetlerin yol açacağı zararları en aza indirmek devletin asli görevlerindendir” hatırlatmasında bulundu.

DEPREM VERGİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜME KAYNAK OLMALI

Devletin, İmar Barışı’ndan yararlanan tüm yapıların öncelikle deprem dayanıklılık testinden geçirilmesi ve bu testi geçenlerin ya da deprem yönetmeliğine uygun hale getirenlerin barıştan yararlanması gerektiğini vurgulayan Kemalbay, kentsel dönüşüm olarak adlandırılan binaların güvenli hale getirilme çalışmalarına desteğin artırılmasını, kentsel dönüşüm sorumluluğu alan yerel yönetimlere Deprem Vergisi’nden kaynak aktarılması gibi felaketlerin önüne geçebilecek önlemlerin araştırılmasını istedi.

Editör: Haber Merkezi