HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Türkiye’nin bölgede izlediği politikaların da etkisiyle göçe en çok maruz kalan ülkelerin başında geldiğini belirtti. Halen 4 milyonu aşkın göçmen/sığınmacı ve mülteci statüsü sahibi olamamaktan kaynaklı sorunlar yaşayan bu insanların kötü yaşama koşullarında, temel haklardan mahrum, ayrımcılık ve nefret söylemleri ile baş etmeye çalıştıklarını kaydeden Kemalbay, belirsizliklerle dolu sığınmacı prosedürünün, bu insanların yaşamlarını tehdit eden bir sistem haline dönüştüğüne dikkat çekti.  

İNSANLIK DIŞI ACI OLAYLAR

Mülteci, sığınmacı, göçmen şeklinde değişik tanımlamaları olan ancak yurttaş olamayan milyonlarca insanın, soyulma, şiddete, taciz gibi insanlık dışı muamelelere maruz kaldıklarını vurgulayan Kemalbay, 8 Aralık 2007’de İzmir Seferihisar’dan kaçak yollarla Yunanistan’a geçmeye çalışırken 56 göçmenin boğulduğu faciayla birlikte bir çok acı olayı hatırlattı. Kemalbay, yaşanan bu faciaların en sonuncusu olan 27 Haziran 2020’de Van-Tatvan arasında yüzden fazla mülteci/sığınmacı/göçmeni taşıyan teknenin batması sonucu 61 kişinin cesedine ulaşıldığını meclis gündemine taşıdı.

KAÇAKÇILIĞA GÖZ YUMULUYOR

Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu’nun 5 Ağustos 2020 tarihinde basında yer alan raporunda; Van Gölü’nün yaklaşık 15 yıldır sığınmacı göçmenlerin taşınmasında bir rota olarak kullanıldığı durumun kolluk tarafından bilindiği ancak göz yumulduğu bilgisini paylaşan Kemalbay, “Aynı raporda göçmen kaçakçılarına ait sosyal medya hesaplarının tespit edildiği,  söz konusu hesaplarda, göçmen kaçakçılarının açık kimlikleri ve iletişim bilgileriyle, reklam niteliğinde paylaşımlar yaptıkları,  bu paylaşımların içeriğinde, verdikleri hizmetin ücretinden yolculuk ve barınma şartlarına kadar ayrıntılı bilgiler verildiği, yine ihtiyaç duyulması halinde İl Göç İdarelerince düzenlenen ikamet belgesi ve yol izin belgelerinin, neredeyse gerçeğine yakın şekilde hazırlanabildiğine ilişkin rakamlara ve açıklamalara yer verilmesidir” dedi.

 “Van’da 27 Haziran 2020 tarihinde yaşanan facia dolayısı ile hakkında idari veya adli soruşturma açılan kamu görevlileri var mıdır? “ sorusunu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelten HDP’li Kemalbay, şu sorularının da yanıtlanmasını istedi:

-Yaşanan bu facia nedeniyle hakkında soruşturma yürütülen kişiler kimlerdir?

-Hakkında soruşturma yürütülen ve kaçakçılığı organize eden başka kişilere bulunmakta mıdır? Bulunmakta ise bu kişilere ulaşılmış mıdır?

-Göçmenleri taşıyan teknenin sahibinin partinize mensup olduğuna dair kamuoyunda yer alan iddialar araştırılmış mıdır? Araştırıldı ise iddialar doğru mudur? Konu hakkında kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılacak mıdır?

-Van Gölü üzerinde sığınmacı/göçmenlerin uzun yıllardır balıkçı tekneleri ile taşındıkları bilgisi bölgede yaşayan vatandaşlarca yaygın olarak bilinmekte iken bugüne kadar kolluğun ve diğer yetkili makamların bu trafikten haberdar olmaması mümkün müdür?

-Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu’nun yayınlamış olduğu raporunda yer alan “ somut kanıtlardan sınır hattında görev yapan bir takım asker görevlilerin yozlaştığı, göçmen kaçakçısı suç şebekeleriyle çıkar ilişkisi içine girdikleri ve bu kişilerin faaliyetlerinin rüşvet karşılaştırdığında kolaylaştırıldığı” bilgisinin edinildiğine” dair iddialara ilişkin olarak  ilgili kurumla görüşmeler yapılmış mıdır?  Yapıldı ise ve doğru ise gerekli önlemlere yönelik planlamalar ve ilgililer hakkında gerekli adli ve idari işlem başlatılmış mıdır?

-Göçmen kaçakçılığını organize eden, sorumluluğu bulunan, araç ve kişi sağlayan şahısların tespiti ve cezalandırılmaları yönünde hangi çalışmalar yürütülmektedir?

-Faciada Van Gölü civarına gazetecilerin girişinin engellenmesinin ve konuya dair kamuoyunun haber alma hakkının sınırlandırılmasının gerekçesi nedir?

-Van Gölü’nün bir iç deniz olduğu gerçeği gözetilerek benzer olayların bir daha yaşanmaması için göl üzerinde denetim faaliyetlerinin insanların sığınma haklarını zedelemeyecek şekilde arttırılması ve benzer ölümcül olaylara müdahale edebilecek donanımlı arama-kurtarma gemileri ile ilgili kurumların hizmetine sunulmasına yönelik herhangi bir planlamanız olacak mıdır?

-Göç ve İltica Komisyonu’nun sosyal ağlarda yapmış oldukları araştırmada bile, göçmen kaçakçılarına ait sosyal medya hesaplarının  açık kimlikleri ve iletişim bilgileriyle kendilerini tanıttığı,   yolculuğun ücretinden, barınma şartlarına kadar ayrıntılı bilgileri paylaştıkları,  İl Göç İdarelerince düzenlenen ikamet belgesi ve yol izin belgelerinin, neredeyse gerçeğine yakın şekilde hazırlanabildiğine ilişkin reklamlar yaptıkları bilinmesine rağmen bu hesaplar ve kişiler neden yasal işleme tabi tutulmamaktadır?

-2010-2020 arası Van Gölü üzerinden geçmeye çalışırken meydana gelen ‘kazalarda’ kaç mülteci yaşamını yitirmiştir?

-Göçmen/mülteci/sığınmacıların yasadışı geçişleri Türkiye’nin izlediği mülteci politikasının sonucu fiilen desteklenmekte midir?

Van Gölü’nde yeterli denetim çalışmalarının yapılmamasının gerekçeleri nelerdir?

-2010-2020 yılları arasında Türkiye sınırlarını geçerken yakalanan kişi sayısı kaçtır? Bu kişilerden; “mülteci, şartlı mülteci veya ikincil koruma statüsü” başvurusu yapan kişi sayısı kaçtır?

-2010-2020 yılları arasında Türkiye’de doğal olmayan ölümler nedeniyle yaşamını yitiren mülteci/göçmen/sığınmacı sayısı kaçtır?

-Mülteci sayısının ve insan kaçakçılığının bu denli yaygınlaşmasında, can kayıplarının artışında Türkiye’nin Irak ve Suriye’de  yürüttüğü politikaların etkisi ölçülmüş müdür? Bölgenin barışa, huzura ve istikrara kavuşması için bir çalışmanız var mıdır?

-Türkiye’de esası sınır dışı etme üzerine kurulan sığınma sisteminin bırakılarak güvenlikçi politika ve yaklaşımlardan arındırılmış ve sığınma prosedürünün uluslararası standartta daha  şeffaf ve erişilebilir hale getirilmesine yönelik bir çalışmanız bulunmakta mıdır?

-Türkiye’nin göçmen kaçakçılarının tercih ettiği güzergah olmasının nedeninin cezasızlık politikaları ile yaptırımların uygulanmaması olmasının etkisi bulunmakta mıdır?  

-Savaş ve siyasi baskılar nedeniyle Türkiye’ye yasa dışı yollarla sığındıktan sonra Türkiye’de  yakalanıp ülkesine  iade edilen mülteci/göçmen/sığınmacının kaçı idam cezasına çarptırılmıştır?

-Türkiye’de inşaat, hizmet, maden, ev hizmetleri gibi bütün sektörlere yayılmış şekilde  kayıtsız ve güvencesiz  çalışan göçmen/mülteci/sığınmacı sayısı nedir? Hiçbir sosyal güvencesi bulunmayan, çoğu asgari ücretin dahi altında çalışan bu işçilerin büyüme rakamlarındaki yeri nedir?

-Çalışma izni verilmediği için yasa dışı konumda çalışan yüz binlerce göçmen/mülteci/sığınmacının Türkiye  büyüme verilerine katkısı ne kadar hesap edilmiştir?

-Yasa dışı konumda çalışan göçmen/mülteci/sığınmacı işçilerin kaçı iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiş, sakat kalmış ya da meslek hastalığına yakalanmıştır?

Editör: Haber Merkezi