Cengiz Aldemir/ANKARA- Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu'nda konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "Bir tarafta para ve deneyim bakımından güçlü, iktidara yakın şirketler var, karmaşık ürün ve hizmetleri piyasaya sürüyorlar; öte taraftan, tüketicinin bu mal ve hizmetler konusunda yeterli bilgiye sahip olması mümkün değil" dedi.

HALKI ŞİRKET VE TEK ELLER SÖMÜRÜYOR

Teknoloji ve üretimin ulaştığı baş döndürücü hız nedeniyle halkın çoğu zaman, satın aldığı mal ya da hizmet kalitesi hakkında bilgi sahibi dahi olamadığını belirten HDP'li Kemalbay, şartlardan doğan tehlike ve zararların bilinme imkânının mümkün olmadığını söyledi.

Sağlıklı bir iradeyle karar verecek durumda olunmamasının, halkın şirketler, tekeller ve piyasa karşısında sömürülmesine neden olduğunu belirten Kemalbay, "Taraflar arasında korkunç bir eşitsizlik var. Teknoloji gelişip karmaşıklaştıkça bu fark daha da açılıyor ve uyuşmazlıklar oluşuyor. O zaman devreye, kamu yararına duruma müdahil olacak güçlü mekanizmaların girmesi gerekiyor ancak uyuşmazlıklarda başvurulan hukuk normları uluslararası gelişmelerin çok gerisinde, demokratik, katılımcı, şeffaf bir yapıda da olamıyor" eleştirisinde bulundu.

HUKUK GELİŞMELERE AYAK UYDURAMIYOR

Tüketicinin Korunması Mevzuatı'nın uluslararası hukuktaki gelişmelere ayak uyduramamasının faturasını halkın ödediğini ifade eden Kemalbay, "Aynı zamanda toplum yararını, kamu çıkarını temel politika olarak görmeyen siyasi anlayıştan besleniyor. Halkın çıkarlarını korumak yerine halkı gelir kaynağı ve müşteri olarak görmek en büyük günahı oluşturuyor. Ranta, kara, sömürüye dayalı politik kararların terk edilmemesi durumunda yasalar da fayda vermiyor.

ŞİRKETLERİN İKTİDARI

Harcamalar üzerinden alınan gelir, dolaysız ve servete göre alınan vergiler yol, su, elektrik olarak bize dönecek olan vergiler. Servetten vergi alınmazken, yurttaşlar ücretlerini almadan vergisini ödüyor. İşçiler, emekçiler ya da işsizler ödedikleri KDV, ÖTV gibi vergileri çifte vergi şeklinde ödemiş oluyorlar. Şirketler ise ÖTV ve KDV'yi gidere atıp bu vergileri ödemedikleri gibi, vergi muafiyetlerinden yararlanıyor, teşvikler alıyor" sözleriyle tepki gösterdi.

HALKIN VERGİLERİ ŞATAFATA GİDİYOR

En büyük tüketici hak ihlalinin vergi sisteminden kaynaklandığını vurgulayan Kemalbay, "Üstelik halkın yol, su, elektrik, hizmet almak için devlete ödediği vergiler geçilmeyen köprülere, uçulmayan havalimanlarına, uçan, yüzen saraylara, şatafata, savurganlığa gidiyor. Yani balık baştan kokuyor" diye konuştu.

HALKLARIN GELECEĞİNE KİMSE İPOTEK KOYAMAZ

Türkiye'nin ağır ekonomik bir buhran içindeyken yapılan zamların geri alınması gerektiğini vurgulayan Kemalbay, toplam vergi gelirleri içindeki yüzde 75'lik dolaylı vergi payının kaldırılmasını istedi. İktidarın, "Bu projeler için cebimizden tek kuruş bile çıkmadı." şeklindeki gayriciddi açıklamalardan vazgeçilmesini söyleyen HDP'li Kemalbay şöyle konuştu:

"Otoyol, HES, köprü, havalimanları, özelleştirmeler aracılığıyla yer üstündeki kaynakları, varlıklarımızı tüketen şirketlerden; iktidarların koruması altında yer altı kaynaklarını yağmalayan, doğayı, çevreyi tahrip eden şirketlerden, onların uygulamalarından da vazgeçin. Ne şirketlerin ne iktidarların, kimsenin, hiçbir gücün Türkiye halklarının bugününe de geleceğine de ipotek koymaya hakkı yok diyoruz; yaşanacak bir ülkeyi bu düzeni değiştirerek hep birlikte kuracağız."

Editör: Haber Merkezi