CENGİZ ALDEMİR/ ANKARA-  Meclis Genel Kurulu'nda İhracatçılar Meclisi yasası üzerine sözü olan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, halka masal anlatan iktidarın, sermayeyi büyülttüğünü vurgulayarak, "Ekonomi büyüyor." dediniz, "Büyüyor." dediğiniz ekonomi ilk 20'den aşağıya düştü ve TÜİK, Andersen'den masallar anlatmaya devam ediyor. "İlk çeyrekte ekonomimiz 7,3 büyüdü." diyor TÜİK. Büyüyen ekonomide emeğiyle geçinen, üreten, çalışanların payı artmış mı diye bakıyoruz; artmamış tabii ki, tam tersine, 4 puan daha geriye düşmüş. Gerçekte kim büyümüş diye baktığımızda, bir avuç sermayedar, sarayın orada burada istifledikleri büyümüş" sözleriyle tepki gösterdi.

AKP, HALKI BORÇ BATAĞINDA DÜŞÜRDÜ 

Bankalara, finans şirketlerine borçları 1 trilyon 144 milyar TL'yi bulan halkın büyüyen tek şeyinin kabaran faturalar olduğunu belirten HDP'li Kemalbay, "İşte haziranı şöyle karşılıyoruz: Doğal gaza yüzde 30 zam, evlerde elektriğe yüzde 15 zam, son bir yılda petrole yüzde 220 zam. AKP iktidarında emekliler, emekçiler tefecilerin, bankacıların, bankaların eline düşmüş durumda.
Bir Maliye Bakanınız var; vallahi evlere şenlik. "Merak etmeyin TL daha fazla değer kaybetmez." dedi geçenlerde ama bu tahmini bile tutmadı, gözleri daha da ışıldayabilir çünkü TL daha da aşağıya düştü, değer kaybediyor, döviz artmaya devam ediyor" eleştirisinde bulundu.

TİM İKTİDAR BASKISI ALTINDA 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)nin iktidarın baskısı altında olduğunu söyleyen Kemalbay, teklifin kamuya hiç bir fayda sağlamadığını vurgulayarak, "Devletin eylem ve işlemleri siyasal iktidar sahiplerinin keyfî yönetimlerine karşı hukuksal güvence vermiyorsa eğer bu hukuksuzluktan herkes payına düşeni alır, "Susma, sustukça sıra sana gelecek." sloganında olduğu gibi. Açık bir şekilde görülüyor ki ihracatçı birlikleri ve TİM iktidarın baskısı altında. Bu teklife göre, TİM ve ihracatçı birlikleri tarafından kullanılan hazine taşınmazları TİM ve birliklere bedelsiz verilecek. Bunda kamunun ne faydası var? Serbest bölgelere dair düzenleme.. buralarda kölelik koşullarında sömürülen emekçileri nasıl etkileyecek?"diye sordu.

SERBEST BÖLGELER İŞÇİ İÇİN CEHENNEM  

2006'da, Antalya serbest bölge Novamedte çalışan kadınların cinsiyetçi emek sömürüsüne maruz kaldığını anımsatan Kemalbay, serbest bölge işletmelerinde ağır sömürü koşullarının sürdüğünü,  teklifin bu tabloya hiçbir faydası olmadığını savundu. Serbest bölgelerin, sermaye için yaratılmış cennetler, işçi ve emekçileri sömüren cehennem olduğunu belirten Kemalbay, "Serbest bölgelerde sermaye desteklenirken, çıkarları düzenlenirken sendikaların eli kolu iktidar ve patronlar eliyle bağlanıyor. İzlenen sıkı sendikasızlaştırma politikası yüzünden işçiler buralarda köleleştiriliyor. Nedense mesele emek sömürüsü olduğunda AKP'nin aklına hiç helal akreditasyon gelmiyor. Oysa işçilerin, emekçilerin helal akreditasyonları da sendikalarıdır ama tabii ki sarı sendikalar değil, yandaş sendikalar değil, sınıf sendikalarıdır" değerlendirmesinde bulundu.

AKP İKTİDARINDA EMEK SÖMÜRÜSÜ DERİNLEŞTİ

AKP iktidarında emek sömürüsünün derinleştiğini söyleyen Kemalbay,  işçilerin mücadeleyle kazandığı iş güvenceleri, iş tanımları belli uzmanlaşmaya dayalı üretim yerine enformel, güvencesiz, kesintili, düşük ücretli taşeron sisteminin yasalaştırıldığını söyledi. Yasanın mülteciler için de bir çözüm üretmediğini, sığınmacıların Suriye'de savaşa benzin döken Erdoğan'ın politikaları yüzünden Türkiye'ye geldiklerini ifade eden Kemalbay, AKP ve patronların sığınmacıları bedava emek deposu gibi gördüğünü söyledi.

SIĞINMACILAR KÖLELEŞTİRİLMİŞ

Sığınmacılar için Soylu'nun, "1 milyon insan gidecek, kim isyan edecek biliyor musunuz? O iş sahipleri." sözlerini anımsatan Kemalbay, "Soylu'nun konuşmasından anlıyoruz ki 2011'den beri sığınmacıların kölelik koşullarında devlet ve sermaye eliyle sömürülmeleri kolaylaştırılmış; patron sömürmüş, Soylu seyretmiş, şimdi de Vedat Bilgin seyrediyor. Sığınmacılar artık seçimin malzemesi olduğuna göre buruşturulabilir, bir köşeye atılabilir. O atölyeler, işletmeler basılıyor, 25 yaşından küçük sığınmacılar oradan toplanıp iade ediliyor" sözleriyle eleştirdi. 

GEZİ AKP'NİN BURNUNUN SÜRTÜLMESİYDİ

AKP'de hukuk, vicdan, ahlak ve insanlığın kalmadığını ifade eden Kemalbay, "Faşizminiz, şiddetiniz her gün daha çok artıyor. O yüzden Gezi'den korkuyorsunuz. Gezi, AKP'nin burnunun sürtülmesiydi, o yüzden çok öfkelisiniz. Kadınlara hakaret Cumhurbaşkanı'na serbest mi diye de bu arada sormak istiyorum. Gezi, kadınların isyanı, haykırışı, erkek egemen kapitalist düzene başkaldırıydı; orada hepimiz bulunuyorduk. Ortak sesimiz, sözümüzdür Gezi. Kadınlara hakaret eden AKP Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı burada kınıyorum. Bir avuç haramiye hizmet eden iktidarınız batsın diyoruz; yerine yaşanabilir bir Türkiye, demokratik halk iktidarı kurulsun istediğimiz için biz Gezi'deydik ve Gezi'deki mücadeleyi de savunuyoruz" diye konuştu. 

BU ÜLKEDE FAŞİZİM VE ZULÜM VAR

Gezi direnişinde katledilenlerin hesabının sorulacağını söyleyen Kemalbay, Güvenpark'ta Ethem Sarısülük'ün düştüğü yere TBMM kürsüsünün konması gerektiğini ifade ederek, "Çünkü Ethem "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." yazan bu yalan yüzünden bu kürsüden düşüyor. Bu ülke bir polis devletine dönüşmüştür. Bu ülkede faşizm var, bu ülkede gençlerimiz katlediliyor, halklarımıza zulmediliyor. Ethem Sarısülük'ten Medeni Yıldırım'a hepsine selam olsun." dedi.
 

Editör: Haber Merkezi