CENGİZ ALDEMİR/ ANKARA- Ankara Katliamı ile ilgili dava dosyasına dayanan bilgilerin, büyük ihmal ve kasıtları gözler önüne serdiğini belirten HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Türkiye tarihinin en kanlı ve en fazla can kayıplarının yaşanmasına neden olan 10 Ekim 2015 tarihindeki Ankara Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ne yönelik canlı bomba saldırılarında yaşanan ihmaller ve suistimallerin, tüm boyutları ile araştırılmasını istedi.

Konuyu meclis gündemine taşıyan Kemalbay, Türkiye’nin farklı illerinden “Emek, Barış ve Demokrasi” talebiyle savaşa karşı bir araya gelen binlerce kişinin bulunduğu Ankara Tren Gar’ı önündeki mitinge yönelik IŞİD’in gerçekleştirdiği katliamda 103 yurttaşın yaşamını yitirdiğini, 500’ü aşkın yurttaşımız yaralandığını belirten Kemalbay, 9 sanığa 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini hatırlattı.

KASIT VE İHMALLER ARAŞTIRILMAMIŞ

Hukuki süreç boyunca adil bir yargılama hayata geçirilmediğini, katliamdan 4 yıl sonra, mahkemeye hiç sunulmayan 5 bin sayfalık 9 “kayıp” klasörün bulunduğu bilgisini veren Kemalbay, ”Saldırının yaşandığı l0 Ekim 2015 sabahı İstihbarat Dairesi Başkanlığınca "Gizli” ibareyle Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’na, intihar saldırısını gerçekleştiren Yunus Emre Alagöz ve Hacı Yusuf Kızılbay ile Mehmet lşık adlı IŞİD’lilerin eylem hazırlığında olabileceğine ilişkin istihbarat bilgisi gönderildiği ve ilçe emniyet müdürlüklerine de gönderilen yazıda teslim saatinin el yazısı ile yazıldığı ve patlamadan yaklaşık 4 saat sonrasını gösteren “13.48” ibaresiyle gösterildiği belirtilmiştir. Yine kırmızı bültenle aranan firariler yasal yollarla Gürcistan’a giriş yapmış ancak yakalanmamışlardır.  Bu ve benzeri “kasıtlar, ihmaller” araştırılmamış, makamlardan bilgi, belge, deliller mahkemeye gönderilmemiş, delillerin gizlenmesinin altında yatan nedenler ve ilgili kamu görevlileri soruşturulmamıştır” dedi.

İSTİHBARAT DİKKATE ALINMAMIŞ

İstihbart bilgilerine rağmen IŞİD çetesi ile bağlantılı kişilerin Suriye’den Türkiye’ye nasıl geçtikleri, Antep’te örgütsel faaliyetlerine nasıl devam edebildikleriyle ilgili bilgilerin açığa çıkarılmadığının altını çizen Kemalbay, Diyarbakır ve Suruç katliamları sonrası, MİT tarafından Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğüne, Ankara’da bombalı eylem yapılacağına dair yazılı bilgi verilmiş olmasının yanı sıra, İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin katliam öncesi istihbarat olduğunu ancak bu istihbaratın dikkate alınmadığını gösteren raporların soruşturulmamasına dikkat çekti.

DEHŞET VERİCİ 9 KLASÖR BİLGİ

Savcıların mahkemeden ve müştekilerden sakladığı ve mahkemeye teslim etmedikleri, 9 klasörün içinde, savunma tarafından açığa çıkartılan dehşet verici belge, bilgi ve ifşaları hatırlatan Kemalbay, “Türkiye’nin 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşadığı ve bir biriyle bağlantılı IŞİD unsurlarının iştirak ettiği 5 Haziran 2014, 24 Temmuz 2015 ve 10 Ekim 2015 katliamlarındaki örüntü görmezden gelinmiştir” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR KATLİAMA DUYARSIZ

Canlı bombaları Ankara girişinde durdurmayan, ellerindeki bilgileri belgeleri kullanmayan, IŞİD’in faaliyetlerine göz yuman, yasal işlemleri geciktirerek önlerini açan, mahkemelerin istedikleri bilgileri sunmayanların mahkeme tarafından araştırılmadığını söyleyen Kemalbay, “Katliam sonrasında dönemin başbakanının bu katliama  “kokteyl terörü”’ dediğini hatırlatarak, siyasi iktidarı katliama karşı duyarsız olmakla suçladı.

İçişleri Bakanından valilere, savcılara, emniyet müdürlerine, MİT yöneticilerine kadar, görev ihmali ve suistimali olan tüm kamu yöneticileri hakkında suç duyuruları ve şikayet başvuruları müdahil avukatlar tarafından yapılmasına rağmen hiçbiri yargı önüne çıkarılmadığını belirten HDP’li Kemalbay sorumluların yargılanmasına izin verilmediğini vurguladı.

Editör: Haber Merkezi