Cengiz Aldemir/ANKARA-Toplumsal yeniden üretimin önemli bir ayağı olan ev işleri cinsiyetçi toplum yapısına göre şekillendiği ve hanelerde karşılıksız üretilen ev hizmetlerinin kadınların omuzlarına yüklendiğini söyleyen HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, DİSK Genel-İş’in Kadın Emeği Raporu’nda ev kadını” olarak lanse edilen ev emekçilerinin en az 13.3 milyonunun çalışma hayatında katılamadığı, hiçbir güvencelerinin olmadığı, erkeğe, devlet yardımına bağımlı bir yaşam sürdürdüğü bilgisini paylaştı.

EV İŞÇİSİNE YASADA VE UYGULAMADA AYRIM YAPILIYOR

Neoliberal koşullar ve pandemiden dolayı kadınların hane içindeki emek yükünün daha da ağırlaştığını vurgulayan HDP'li Kemalbay, "Ev işleri/ bakım hizmetleri işyerleri, devlet kurumları, belediyeler eliyle ücretsiz sunuluncaya kadar sosyal güvence ve emeklilik hakkını sağlamak, anayasanın eşitlik ilkesinin ve sosyal devlet olmanın gereğidir. Yüzde 90’ı kadın olan ev işçilerinin emeği görünmemekte, 4857 sayılı İş Kanunu’nda istisna hükmünde tutulmakta, yasalarda ve uygulamada ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar" dedi.

TÜRKİYE'DE GÜVENİLİR İSTATİSTİK BİLGİ YOK

Dünyada 67 milyon ev işçisinin ve "ev kadınının"; “Ev işi iş, ev işçisi işçidir” sloganını anımsatan HDP'li Kemalbay, "Bu kanun teklifi hem ev emekçisi kadınların hem de istihdam içerisinde çalışan ev işçilerinin sigorta ve emeklilik haklarını güvence altına almak için tasarlanmıştır. ILO tarafından ‘Ev İşçileri İçin İnsana Yakışır İş Hakkında 189 sayılı Sözleşme ’de yapılan tanımlar dikkate alındığında “ev ya da hane halkı için veya ev içerisinde icra edilen işler…” ev işi, “istihdam ilişkisi içerisinde, ev işleri ile uğraşan herhangi bir kişi…” ev işçisi olarak tanımlanmıştır.

Türkiye’de ev işçisi olarak çalışanların sayısına ilişkin güvenilir istatistikler mevcut değildir" ifadelerini kullandı.

2020'DE EV İŞÇİ SAYISI 1 MİLYON CİVARINDA

TÜİK'in Türkiye'de ev hizmetlerinde çalışan sayısını 2020 yılı için 221 bin 751 kişiye ulaştığı verilerinin doğru olmadığını, ampirik araştırmalarda çok daha yaygın olduğunu, ev işçileri sendikalarının, bu sayının bir milyon civarında olduğu bilgisini paylaşan Kemalbay, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), İMECE Ev İşçileri Sendikası ve Evid-Sen tarafından yapılan açıklamalara göre ev işçilerinin çalışma koşulları ve yasalardaki ayrımcı düzenlemelerden kaynaklı

hak ihlalleri ve ciddi sorunlar yaşadığı bilgisini aktardı.

EV İŞÇİLERİNİN SORUNU KATLANARAK ARTIYOR

4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olmayan ev işçilerinin ayrımcılık sorununun yıllardır çözülmediğini, katlanarak büyüdüğünü kaydeden Kemalbay, 6331 sayılı İş Güvenliği Yasasının da ev işçilerini kapsamına almadığını vurguladı. Mevcut yasa içindeki çelişkilere de dikkat çeken Kemalbay, "Bu doğrultuda ev işçileri işsizlik, hastalık ve analıkla ilgili haklara erişimde önemli sorunlar yaşamakta olup sağlık hakkına tam erişim sağlayamamakta ve emeklilik sistemine dâhil olamamaktadırlar. Bu husus hem 5510 sayılı yasaya hem de Anayasanın "kanun önünde herkes eşittir" eşitlik ilkesine, anayasaya ve diğer uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil etmektedir" eleştirisinde bulundu

 MECLİS KADINLAR İÇİN SORUMLULUK ÜSTLENSİN

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)nün 2011 yılında kabul ettiği 189 sayılı Ev İşçileri İçin İnsan Onuruna Yakışır İş Sözleşmesini anımsatan Kemalbay, dünya genelinde 40’ın üzerinde ülkenin onayladığı ancak Türkiye’nin halen onaylamadığı 189 sayılı Sözleşme’nin 13. Maddesini anımsattı. Ev işçilerinin sosyal güvencelerinin sağlanmasının Anayasal bir yükümlülük olduğunu vurgulayan HDP'li Kemalbay, "Ev işlerinin toplumsal cinsiyet rolleri kapsamında şekillenen yapısı, bu işlerin çoğunlukla kadınlar tarafından ve karşılıksız olarak üstlenildiğine yönelik algının varlığı ev işçilerinin yasa ve mevzuatlarda karşılaştıkları ayrımcılığın temelini oluşturmaktadır. TBMM iş yasalarında cinsiyetçi önyargılardan beslenen kanunları değiştirerek, çalışma yaşamının toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi doğrultusunda değiştirmek ve kadınlara iyi işler sağlayacak temeli oluşturmak için sorumluluk üstlenmelidir."

Editör: Haber Merkezi