Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü(DSİ)nün 20 milyonluk kamu zararı ve çok sayıda usulsüzlüklerin Sayıştay Denetim Raporunun 2018 ve 2019 yıllarını kapsayan raporunda yer aldığını belirten HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, konuyu meclis gündemine taşıdı.

Kamu İhale Kurumu KİK'e göre, büyükşehirlerde 90 bin liranın, küçük şehirlerde 30 bin liranın altındaki işler ihale düzenlenmeden doğrudan temin yöntemiyle firmalara verildiğini anımsatan Kemalbay, DSİ bürokratları bu tutarların çok üzerindeki işleri yaklaşık 90'ar bin liralık tutarlara bölüp firmalara dağıttıklarının raporda yer aldığını belirtti.

DSİ’NİN YAPABİLECEĞİ PROJE DIŞARIDAN ALINIYOR
Raporda yer alan usulsüz mal ve hizmet alımlarıyla ilgili tespitleri paylaşan Kemalbay, “Sayıştay Denetçileri tarafından; Baraj, gölet, sulama, taşkın koruma, atıksu toplama ve arıtma tesisleri, içme suyu tesisleri ve isale hattı işlerine ait planlama raporları ve yapım projelerinin hazırlanması işlerinin, DSİ’nin bünyesinde yer alan uzman birimler tarafından rahatlıkla hazırlanması mümkün olun proje hazırlama işlerinin piyasadan hizmet alımı suretiyle temin edildiği ve bedellerinin de bütçeden ödendiği, bu durumunda bütçe ödeneklerinin etkili, ekonomik ve verimli kullanılması ilkelerine uygun düşmediği tespitinde bulunmuşlardır. Yine raporda mevzuat hükümleri uyarınca Sayıştay ilamlarındaki kamu zararlarından doğan alacakların, ilamda yazılı kişiler adına borç kaydedilerek kişilerden Alacaklar Hesabında İzlenmesi gerekirken kurumda söz konusu alacakların fazla veya yersiz ödemelerin yapıldığı yükleniciler(ahizler) adına borç kaydedildiği anlaşılmıştır” dedi.

 

BUNLAR TEFTİŞ EDİLDİ Mİ?
Kamu idarelerinin saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu olduğunu anımsatan Kemalbay, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye, “Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün teknik kapasite, donanım, teknik ve idari personel açısından yeterli ve donanımlı kapasiteye sahip bir kurum olduğu düşünüldüğünde ihalesi yapılacak olan baraj, gölet, sulama, taşkın koruma, atık su toplama ve arıtma tesisleri, içme suyu tesisleri ve isale hattı işlerine ait planlama raporları ve yapım projelerinin hazırlanması için piyasadan hizmet satın almasının nedeni nedir?” diye sordu.

Kemalbay şu sorularına da yanıt istedi:

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nce KİK’e göre belirlenen ihale fiyatlarının çok üzerinde olan bazı mal ve hizmet alımları ile proje yapım işlerinin parçalara bölünerek verildiği firmaların isimleri nelerdir?
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü kamu kaynaklarını nerelere dağıtmaktadır?
Yapım ihalelerinde kazıdan çıkan hafriyat ve benzeri malzemelerin idarenin gösterdiği yerler dışına dökülmesi yerine kamulaştırma yapılarak başka yerlere dökülmesi sonucu gereksiz kamulaştırma giderleri ile zarar-ziyan bedeli ödemelerinden doğan zararların tutarı ne kadardır? Kamu zararı olan bu tutarlar ihaleyi alan şirketlerden tahsil edilmekte midir?
Sayıştay ilamlarındaki kamu zararlılarından doğan alacakların ilamda yazılı kişiler adına borç kaydedilmesi yerine fazla veya yersiz ödemelerin yapıldığı yükleniciler(ahizler) adına borç kaydedildiği belirtilmektedir. Bu yükleniciler kimlerdir? Fazla ve yersiz ödemelerin tutarı ne kadardır?
Kamu zararlarından doğan ilamda yazılı kişiler kimlerdir? Bu ödemelerin yapılmamasının gerekçesi nedir?
2019 yılı içerisinde DSİ Su Kullanım Hakkı Anlaşmasına İlişkin olarak Hidroelektrik Enerji Santrallerinden (HES) tahakkuk edilmesi gereken tutardan 115.117.055,52 TL. tutarında bir farkın olması ile Hidro Elektrik Santrali şirketlere ayrıcalıklı bir tutum mu sergilenmektedir? İmtiyazlı olan bu şirketlerin isimleri nedir?
2018Yılı Sayıştay Denetim Raporu bulgularında 20 milyonluk kamu zararı ile tüm kurumlar arasında ilk sırada yer alan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nde 2019 yılında da kamuyu zarara uğratıcı çok sayıda iş ve işlemler yapıldığı göz önüne alındığında Bakanlığınızca kurumun yapmış olduğu bu usulsüzlükler ve oluşturduğu kamu zararına yönelik olarak herhangi bir denetleme ve teftiş yapılmış mıdır? Yapıldı ise sorumlulara yönelik idari ve hukuki işlemler başlatılmış mıdır?