Cengiz Aldemir/ANKARA- Barınma hakkının, uluslararası hukuk tarafından belirlenmiş temel bir insan hakkı olduğunu ve eğitime her yurttaşın eşit bir şekilde erişebilmesi, demokratik üniversite ve yurtların halkın hizmetine sunulmasının sosyal devlet olmanın gereği olduğunu belirten HDP'li Kemalbay, buna karşın başta yükseköğretim olmak üzere eğitimin her aşamasında en temel ve güncel sorunların başında öğrencilerin barınma sorunları gelmektedir" dedi.

 2020-2021 Eğitim Öğretim Döneminde KYK’ya yerleşemeyen, özel yurtlara ve fahiş kiralara gücü yetmeyen, barınma sorunu yaşayan, parklarda sabahlayan ve “Barınamıyoruz” diyerek seslerini duyurmaya çalışan öğrencilere kolluk güçlerinin müdahale ettiğini anımsatan Kemalbay,  birçok ilde çok sayıda öğrencinin darp edilerek gözaltına alındığını söyledi.

KYK YURTLARIN YÜZDE 10'UNU KARŞILAMIYOR

Türkiye’de her sene kapasitelerinin arttırıldığı ifade edilen devlet yurtlarının, artan üniversite sayısına ve nüfusa oranla yetersiz kaldığını belirten Kemalbay, 2020 yılında üniversite sayısının 203, öğrenci sayısının da 8 milyon 240 bin 997 arttığını kayderek, "KYGM'ye ait yurt sayısının 2020 yılında 773 olarak açıklandığı dikkate alındığında üniversitelerde okuyan 8 milyon 250 bin öğrenci için var olan yurt kapasitesi mevcut ihtiyacın yüzde 10’unu bile karşılamamaktadır" tespitini paylaştı.

CEMAAT VE MERDİVEN ALTI YURT SAYISI BİLİNMİYOR

Artan üniversite öğrenci sayısına karşın 2016'dan bu yana KYK yurtlarının sayısında ve kapasitesinde artış yaşanmazken özel yurtlar ile vakıf yurtlarının sayısının, yıllar boyunca arttığını vurgulayan HDP'li Kemalbay,  "2006'da 1723 olan vakıf/dernek yurtları sayısı, 2021 yılı itibarıyla yüzde 93’lük bir artışla 3 bin 331'e, cemaatlere ait olan ve herhangi bir resmi kayıt olmaksızın kaçak faaliyet yürüten yurtların sayısına yönelik kesin bir veri bulunmazken “Merdiven altı” olarak tabir edilen bu yurtların sayısının da bini aştığı tahmin edilmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

DEVLETİN YETERSİZLİĞİ TARİKAT YURTLARINA YÖNELTİYOR

Yurt yetersizliği nedeniyle birçok öğrencinin devlet yurtlarından yararlanamadığı için özel yurtlar veya  güvenliksiz, kiralık evlerde fahiş fiyatlarla ikamet etmek durumunda kaldığını kaydeden Kemalbay, maddi imkânı olmayan öğrencilerin ise cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakıldığını ifade ederek, "İktidar ise vakıf yurtlarına yapılan ödemelerle bu durumu daha da teşvik etmektedir. Üniversitelerin neoliberal politikalar sonucu kamusal niteliğini giderek yitirmesi, iktidarın cemaat, tarikat gibi yandaş vakıfları kamu yararı gözeten yurt hizmeti yerine ikame etmeye çalışması, kamu kaynaklarını denetimsiz ve şeffaf olmayan tarikat yurtlarına tahsisi, bu yurtların ise ne mekânsal, ne işleyiş ne de personel açısından da denetlenmemesi sonucu çok sayıda olumsuz kimi zaman da vahşet derecesinde olaylar yaşanması sonucunu doğurmuştur" ifadelerini kullandı.

CEMAAT VE VAKIF YURTLARINDA YAŞANAN KATLİAM ÖRNEKLERİ

2008 yılında Konya’nın Taşkent ilçesinde ruhsatsız Kız Kuran Kursu yurdunda yaşanan patlamada 17 öğrenci yaşamını yitirdiğini, 2016 yılında Adana Aladağ'da Süleymancılara ait bir yurtta meydana gelen yangında 11 öğrencinin yaşamını yitirdiğini, 2012-2015 yılları arasında Karaman’da Ensar Vakfı ve KAİMDER’e ait evlerde kalan 46 çocuk cinsel istismara uğradığını ,Muş Karşıyaka Kuran kursunda 3 Temmuz 2021’de tuvalet kapısının koluna asılmış bir şekilde bulunan 12 yaşındaki Mehmet Halit Yavuz'un günlerce komada kaldıktan sonra yaşamını yitirdiğini ve 7 Aralık 2021’de Antalya’da Nur Cemaati’ne bağlı İlim ve Kültür Derneği’nin yurdunda, Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 1. sınıf öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul'un yurt aşçısı tarafından canice katledildiği örneklerini veren Kemalbay,

"Yaşanılan vahim olaylardan da görüldüğü üzere, sosyal devlet ilkesi gereği yerine getirilmesi gereken barınma hakkının öğrencilerimize sağlanamaması bir yana barınma hakkının devlet tarafından izinli ve ruhsatlı olarak özel yurtlara, cemaatlere, derneklere, vakıflara yönlendirilmesi ile devletin bireyleri koruma pozitif yükümlülüklerini yerine getirmemesi telafisi olmayan sonuçlara yol açmaktadır" dedi 

CEMAAT, ÖZEL YURTLAR KAMULAŞTIRILSIN

Bu kanun teklifi ile en temel haklardan olan barınma hakkının kamucu politika çerçevesinde devlet eliyle kontrollü bir şekilde yapılması gerektiğini vurgulayan HDP'li Kemalbay, tüm özel yurtlar ile dernek, vakıf ve cemaat yurtlarının kamulaştırılması, denetlenebilir olması, yurtların ve yurtlarda verilen tüm hizmetlerin ücretsiz olması, yeni yurtlar yapılana kadar öğrencilere kira yardımı yapılması ve üniversitelerin kuruluşunda, her üniversitenin öğrenci kontenjanlarının en az 1/2'’si kadar öğrencinin barınabileceği yurt imkânını sunmakla yükümlü kılınması ile öğrencilerin barınma hakkının karşılanmasının amaçlandığını söyledi. 

Editör: Haber Merkezi