Cengiz Aldemir/ANKARA - Devletin, işçi alacakları tahsilini kolaylaştıracak imkanları sağlaması için, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda değişiklik yapılması için kanun teklifi veren HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Anayasa’da Türkiye Cumhuriyeti Devletinin “sosyal hukuk devleti” olarak tanımlandığını hatırlattı. Şirketlerin içinin boşaltılması, kötü yönetim, yargılamanın uzaması gibi nedenlerden dolayı çalışanların hak ettikleri emeğin karşılığını alamadığını belirten Kemalbay, devletin bu konuda gerekli düzenlemeleri yapması gerektiğinin altını çizdi.

Devlet SGK primi gibi işveren tarafından ödenmeyen kamu alacaklarını şirketin ortak, yönetim kurulu üyeleri ve temsilcilerinin mal varlıkları üzerinden tahsil ettiğini hatırlatan Kemalbay, çalışan işçinin, iş bittikten veya iş sözleşmesi sona erdiğinde işverenin, kayıtlı görünür mal varlığı kalmadığı için alacaklarını tahsil edemediğini vurguladı.

ŞİRKETLERİN İÇİ BOŞALTILIYOR

Bu şekilde tahsil edilmemiş binlerce takip dosyası bulunduğu söyleyen Kemalbay, aynı durumun iş kazası sonucu vefat veya yaralanma halinde de geçerli olduğunu kaydederek, “Çoğu işverenin, şirket kasasını kendi kasası gibi kullanarak, kazancın çeşitli yollardan şirket sahibine aktarılıyor. Şirketler borçlarını ödeyemez hale gelmesine karşın, sahiplerinin varlıkları çoğu kez azalmamakta aksine çoğalmaktadır” dedi.

DEVLET ALIYOR İŞÇİ ALAMIYOR

Öte yandan İcra İflas Kanununun 206’ıncı maddesinin işçi alacaklarını devlet alacaklarının önüne getirdiğini hatırlatan Kemalbay, yasadaki çelişkiye dikkat çekerek, “İcra İflas Kanunun 277-284’üncü maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali yolu, işçiye alacağına kavuşma imkanı vermemektedir. Hak düşürücü sürenin kısalığı, uzun süren yargılamalar, ispat güçlüğü ve işçinin bu davayı açma gücünün olmaması sebebiyle etkisiz kalmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

TİCARET KANUNU VE İFLAS YOLU YETERLİ DEĞİL

Şirket yöneticilerinin sorumluluğunu düzenleyen Türk Ticaret Kanununun, işçilere alacaklarına kavuşma imkanı vermediğini, İflas yolunun da işçinin alacağına kavuşmasını sağlayamadığını vurgulayan Kemalbay, işçi alacağını ödemeyen ticari işletme yöneticisinin hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülen hukuki sorumluluğun her koşulda cezai sorumluluktan önce gelmesi gerektiğini vurguladı.

YENİ DÜZENLEME

Devletin alacaklarına sağlanan güvencenin, işverene ait varlıkları kazandıran işçiye de sağlanmasını isteyen Kemalbay, teklifini şu cümlelerle ortaya koydu: “Yapılan düzenlemeyle, şirket yetkilileri ve ticari işletme yöneticilerinin objektif sorumluluğu düzenlenmektedir. Cezai sorumluluğun sübjektif unsuru olan “kast”ın ispatı gibi belirsiz bir sorumluluk yerine, somut ve objektif sorumluluk düzenlenerek, işçi alacağını ödemeyen şirket ve ticari işletme yöneticilerinin, yönetim kurulu üyelerinin mal varlığından işçi alacağının tahsiline imkân sağlanmaktadır. İşçinin alacağını alamaması halinde, yeni davalarla uğraşarak, çoğu zaman sonuçsuz kalan takipler yerine, doğrudan, şirketi ve ticari işletmeyi fiilen yöneten gerçek kişilerin mal varlığından alacağına kavuşmasına imkan sağlanarak etkili bir tahsil imkanı düzenlenmektedir. Böylece, Devletin “sosyal devlet” niteliği ve “çalışanları koruma” görevi somut olarak yerine getirilmekte işçilerin ücret ve çalışmadan kaynaklanan alacakları güvence altına alınmaktadır.”

Editör: Haber Merkezi