İZ GAZETE- HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Ege Bölgesi’nde bulunan hapishanelerde açlık grevleri, sağlık durumları hakkında hak ihlallerine uğrayan mahpusların kendileri, vekilleri veya aileleri tarafından başvurdukları Özgürlük İçin Hukukçular Derneği'nin Ege Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’yla kamuoyuna yansıdığına dikkat çekti.
İzmir Kadın Kapalı Hapishanesinde mahpusların pandemi tecridinin halen devam ettiğini, tüm iletişim olanaklarının kısıtlandığı, hakların engellendiği, 2016 yılında ilan edilen Olağanüstü Hal’den bu yana hala hiçbir haklardan faydalandırılmadıkları bilgisini paylaşan Kemalbay, "Ceza yasasındaki İstisnai Takdiri Yetkisinin kesin hüküm gibi uygulanarak, aile ve arkadaş görüşlerinin kurum yönetimi tarafından dinleneceğine ve dijital araçlarla bu görüşmelerin kaydedileceğine dair kendilerine tebligat yapıldığı, Abdullah Öcalan’ a uygulanan tecridin kaldırılması için süreli olarak açlık grevine giren kişilere soruşturma ve  davalar açıldığı, disiplin cezaları verilmektedir. 2021 yılı başında yürürlüğe giren yönetmeliğin idare tarafından adeta bir mahkeme kurularak yeniden ceza verme pratiğine dönüştürüldü" ifadelerini kullandı.

CEZAEVLERİNDE YÖNETİM KEYFİLİĞİ VAR

Mahpus Remziye Polat ve Mizgin Çiçek’in tahliyelerinin engellenmesini cezaevi yönetim keyfiliğine örnek gösteren HDP'li Kemalbay, 
Türkiye’de her cezaevinde yaşanmakta olan ihlallerin, hapis cezalarının infazında özgürlüğünden yoksun bırakılmanın kendi başına yeterli bir ceza olduğunu ve gerek hapishanenin fiziksel koşulları, gerekse uygulanan rejimin, çekilmekte olan cezanın şiddetini daha da arttığının bir göstergesi olarak değerlendirdi.

HAK İHLALLERİNE KARŞI SORUŞTURMA VAR MI?

Konuyu Meclis gündemine taşıyan HDP'li Kemalbay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a şu soruları yöneltti: 

İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yaşandığı aktarılan hak ihlalleri bilginiz dahilinde midir?  Bilginiz dahilinde ise Bakanlığınız tarafından sorumlular hakkında başlatılmış herhangi bir soruşturma bulunmakta mıdır?

İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda pandemi sebebiyle tecridin halen devam ettiği, tüm iletişim olanaklarının bu süreçte kısıtlandığı, pandemi uygulamalarının sürekli aleyhe uygulanarak mahpusların tüm haklarının engellendiği bilginiz dahilinde midir? 

“Adalet Bakanlığı’nın talimatı” denilerek her gün odalara baskınların yapılmasının gerekçesi nedir?

Aile ve arkadaş görüşlerinin kurum yönetimi tarafından dinleneceğine ve dijital araçlarla bu görüşmelerin kaydedileceğine dair mahpuslara tebligat yapılması talimatı Bakanlığınızca mı verilmiştir? Bakanlığınızca verildi ise gerekçesi nedir? Bu tebligat   tüm cezaevlerinde bulunan mahpuslara da uygulanmakta mıdır?  

Robokoplar ile zorlayarak sürekli oda değişliği yapıldığı bilginiz dahilinde midir?

Özellikle pandemi koşullarında yapılan oda değişikliklerinde mahpusların götürüldüğü odaların hijyen koşullarının bulunmadığı, ranza ve asgari bulunması gereken eşyaların olmadığı, sürekli olarak su kesintisi yaşandığı bilginiz dahilinde midir? 

Anayasa’nın 26. maddesine uygun olarak düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kapsamında temel bir hakkı kullanan süreli olarak açlık grevine giren kişilere soruşturma açıldığı ve disiplin cezaları verildiği, yine yapılan açlık grevi gerekçe gösterilerek örgüt üyeliği iddiası ile davalar açıldığı bilginiz dahilinde midir?  

İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na mahpusların bildirdiği bu şikayetler doğrultusunda bir denetim uygulanacak mıdır? Sorumlular hakkında işlem başlatılacak mıdır?

Mevcut durumda cezaevlerinin tamamına yayılan ve hükümlüler açısından önemli bir ihlal teşkil eden, insanların özgürlük hakkını ihlal eden keyfi disiplin cezaları ile tahliyesi engellenen mahpuslarla ilgili tahliyelere engel olan kararların değerlendirilmesi gerçekleşmiş ve olası mağduriyetlerin giderilmesine yönelik olarak Bakanlığınızca herhangi bir çalışma yapılması düşünülmekte midir? 

Bakanlığınızın mahpusluğun bu “ağırlaştırılmış” koşullarını etkin biçimde denetleyecek bir mekanizmanız neden bulunmamaktadır?

Genel olarak tüm cezaevlerinde yemeklerin besin değerinin bulunmadığı, yenilemeyecek kadar kötü olduğu buna karşın kantin fiyatlarının ise fahiş olduğuna yönelik gerek “Şikâyet Var” hattında gerek tarafımıza iletilen sorunlarda gerekse de basında yer alan bilgiler doğrultusunda bilinmektedir.  Yemeklerin kötü ve yetersiz, kantin fiyatlarının ise fahiş olmasının gerekçesi nedir? Bakanlığınızca bu konuya ilişkin olarak yapılacak bir düzenleme bulunmakta mıdır?  

Bakanlığınızca tüm cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin bu denli artması üzerine mahpusların uğradığı hak ihlallerini ve keyfiliği ortadan kaldıracak, hak ihlallerinin tespit edilmesini sağlayacak, başta yaşam hakkı ve ayrımcılık yasağına uygun olarak gerekli iyileştirmelerin yapılması ve görevi kötüye kullanmak suretiyle suç işleyen cezaevi yetkilileri ve görevlileri hakkında idari veya hukuki soruşturma başlatılacak mıdır?

Hükümetinizin işkenceye sıfır tolerans açıklamalarına rağmen, işkence ve diğer türde kötü muameleye ilişkin güvenilir rapor ve şikâyetler artarak devam etmektedir. Bu şikâyetlere ilişkin hızlı, etkin ve bağımsız soruşturma açılması, mahpusların çağrılarına cevapsız kalınmasının, kulak tıkanmasının nedeni nedir?

Editör: Haber Merkezi