YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- Sivas’ta 26 yıl önce bugün yakılarak katledilen 33 yazar, düşünür ve aydın için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yanı sıra birçok sosyalist parti, Alevi kültür ve inanç dernekleri, Halkevleri, Liseli Genç Umut, CHP il örgütü ve CHP Buca ilçe örgütü katıldı. Kitle sık sık, ‘Sivas'ı yakanlar, AKP’yi kuranlar’, ‘Faşizme karşı omuz omuza’, ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz’, ‘Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek’ sloganlarını attı.

‘GERÇEK KATİLLER YARGILANMADI’

Basın açıklaması öncesinde konuşan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Görer, Sivas Katliamı’nın insanlık tarihine kara leke olarak geçtiğini ve oradaki ateşin hala yüreklerde olduğunu söyledi. Sivas’ta yanan ateşin, demokrasiye ve kardeşliğe karşı yakılan karanlık ateşi olduğunu söyleyen Görer, “Faşizme karşı omuz omuza olmazsak o bizi yutacak. 26 yıldır asla toplumsal olarak gerçek katiller yargılanmadı. O günkü yetkililer yargılanmadığı sürece, asla gerçek katiller yargılanmış olmaz. Bu ülkenin aydınlık yüzleri 26 yıldır aralıksız haykırmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Madımak Oteli’nin kapısına ‘insanlığın utanç müzesi’ yazılmadığı sürece mücadele devam edecek. Biz Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Ermeni’si, Yahudi’si ile kadını, erkeği ve LGBTİ+’larıyla birlikte yaşamaya devam ediyoruz. Buna engel olmaya çalışanlar başarılı olamayacaklar. Akıllarına yazsınlar.”şeklinde konuştu.

‘DEVLET YETKİLİLERİNİN ÖNÜNDE KATLEDİLDİLER’

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şube Cemevi Başkanı Sedat Mutlu, baskı asimilasyon ve katliam politikalarına karşı eşitklik ve adalet için buluştuklarını dile getirdi.

33 aydın insanın, bütün devlet yetkililerinin gözü önünde yakılarak katledildiğini ifade eden Mutlu, “ Birkaç kişilik eylemde bile binlerce polis yığan devlet o gün hiçbir polisi katliamı önlemesi için göndermedi. Medya ise işbirlikçi rolüne yakışacak şekilde Aziz Nesin’in bazı cümlelerini çarpıtarak, aydınlarımızı hedef gösterdi. Gerici katil güruh ‘kahrolsun laiklik, şeriat gelecek zulüm bitecek’ diyerek kolluk güçlerinin gözü önünde katliamı gerçekleştirdi. Egemenlerin bütün yapılarıyla hayata geçirdiği planlı bir katliamdı. Sonrasında ise çok küçük bir gruba dava açıldı. Katillerin çoğu uzun süre hiç bulunmadı. Bazıları çok az cezalar aldı. Arama kararı olmasına rağmen kimileri askere gitti, evlendi, ehliyet aldı, kimileri ise ellerini kollarını sallayarak yurtdışına gitti” dedi.

‘KATİLLER ÖDÜLLENDİRİLDİ’

AKP döneminde ise davanın zaman aşımına uğradığını söyleyen Mutlu, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Hayırlı Olsun’ cümlesini hatırlatarak, Sivas katillerinin avukatlarının AKP tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildiğini dile getirdi.

‘AKP İKTİDARI KATLİAMDA KENDİ ÖZÜNÜ BULDU’

AKP iktidarının, Sivas Katliamı’nda kendi özünü ve ruhunu bulduğunu vurgulayan Mutlu, “Bu anlayışla toplumun tüm ilerici-demokrat kesimlerine baskı ve tehditle devam ediliyor. Gezi Direnişi’nden beri olağan şekilde rıza üreterek iktidarını devam ettirme şansı kalmayan AKP, ülkeyi baskıya dayalı OHAL rejimiyle yönetmektedir. KHK’larla binlerce insan hukuksuzca tutuklanmış, işlerinden atılmış, muhalif medya organları kapatılmıştır. AKP, Kürt sorununda demokratikleşmeyi değil, güvenlik eksenli savaş politikalarına devam etmektedir.

AKP’nin yarattığı düzende farklılıklara yer yoktur. Bu tekçi anlayışa karşı güçlü bir demokrasi mücadelesi verilmesi kaçınılmazdır. Son yerel seçimlerde de görüldüğü gibi artık halk desteğini de hızla kaybetmişlerdir. Bu gerçeği gören AKP daha da saldırganlaşmaktadır” açıklamasında bulundu.

‘CHP LİDERİNE YAPILAN SALDIRI BİZE SİVAS’I HATIRLATTI’

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara Çubuk’taki şehit cenazesinde yapılan saldırıyı hatırlatan Mutlu, “CHP Genel Başkanı ırkçı, gerici bir güruh tarafından linç edilerek öldürmeye çalışılmıştı. Saldırganların içindeki bir kadın ‘evi yakın’ diye bağırmıştı. Bu bize Madımak Katliamı’nda yaşadığımız dehşeti ve acıyı tekrar hatırlatmıştır.  Saldırı sonrası saldırganlar serbest bırakıldı ve elleri öpüldü. Bu da planlı ve devlet destekli olduğunu net bir şekilde kanıtlamıştır.Bugün toplumun muhalif kesimlerinin hiçbir can güvenliği kalmamıştır. Toplumsal yaşam AKP ile hızla gericileştirilmiştir. Seküler yaşam hedef alınıyor. Eğitimde akıl dışı dogmalara dayalı gerici bir anlayış getiriliyor. Ülkemizin tüm kamusal kaynakları emperyalistlere ve yandaş sermayeye peşkeş çekiliyor. Ekonomik kriz her geçen gün derinleşiyor ve faturası emekçilere çıkarılmak isteniyor. Aleviler üzerinde asimilasyon politikaları hevesle uygulanıyor. Kutsal mekanlarımız çeşitli yollarla elimizden alınarak siysal İslamcılara veriliyor. Alevi çocuklarına zorla din dersleri dayatılıyor. Alevi köylerine zorla cami yapılıyor, cami olmayan yerlere hizmet götürülmüyor. 2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı özünde Alevilere karşı değil; ezilen, ötekileştirilen, dışlanan, yok sayılan bütün toplumsal kesimlere karşı yapılan bir katliamdır. Sivas’ın ışığı sönmeyecek” diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

Editör: Haber Merkezi