Cengiz Aldemir/ANKARA - Ekonomik nedenlerden dolayı 2018 yılında 3 bin 161 kişinin intihar ettiğini hatırlatan Beko, “Hem 2019 yılında hem de bu yılın ilk iki ayında sayısız intihar vakası kaydedildi. Geçen yıl siyanürle toplu intiharlar gündeme gelirken, bu yıl özellikle son iki haftada en az 18 kişi yaşamına son verdiği basında da yer almıştı” dedi.

Siyasal ve ekonomik çıkmazlardan dolayı meydana gelen intiharları İz Gazeteye değerlendiren CHP’li Beko, iktidarın neoliberal ekonomik anlayışının, bireyin toplumla olan ilişkisini bozduğunu ve toplumsal birlikteliği oluşturan kodların değişimden kaynaklı intiharların arttığına dikkat çekti. AKP iktidarının sosyal devlet anlayışından uzak, insanları korumaya yönelik yaşam ortamları hazırlamadığını vurgulayan Beko, “ Bu iktidar döneminde yapılanlara bakacak olursak, kamu çalışmalarının altında siyasi çıkar güdüsü yattığını görebilirsiniz. Asgari ücretin giderek azalması, insan emeğinin değerinin giderek azalması, sigorta sisteminin giderek erimesi rastlantısal değil. Bunlar sadece siyasilerin çıkara dönük politikaları ile doğrudan ilgilidir. Aynı zamanda bu bir sistem sorunudur” eleştirisinde bulundu.

POLİTİK SORUNLAR

İktidarın politik hataları ve baskı aygıtının da intiharlarda etkili olduğuna dikkat çeken CHP’li Beko, yargının araçlaştırıldığını, eğitimin çökertildiğini, medyanın denetim altına alındığını bunların da ekonomiyi etkilediğini kaydeden Beko, “Toplumu ayakta tutan ve ilişkileri etkili derecede oluşturan ekonomik gerçekliktir. Ekonomi kötüye gidiyor. Bundan ötürü her şey bozuluyor. Ancak, buna rağmen medya, yargı ve devleti oluşturan diğer mekanizmalar bu gidişatın üstünü kapatmaya çalışıyor. Halkın bilinç düzeyinin artması için gereken çözümlerin üretilmesi gerekiyor” önerisinde bulundu.Toplumda çok istisnai intiharlar olabileceğini belirten Beko, intiharların çaresizlik sonucunda meydana gelmesinin bir sonuç olduğuna dikkat çekti. Beko, bu sonucu doğuranın ise ekonominin gidişatındaki yükselen işsizlik, iktidarın söylemleri, hitap tarzları ve politikalarının bireyin psikolojisini bozduğu tespitinde bulundu. Türkiye ekonomisinin sürekli kötüye doğru evirildiğini dile getiren Beko, Ekonominin iyiye dönük bir refleks de göstermediğini ifade etti.

KAPİTALİZM ÇÖKÜYOR

Dünyada kapitalizmin çöküş sürecine girdiğini ileri süren Beko, bu çökme sürecinin 3-5 senelik değil, uzun yıllar alabileceği görüşünü paylaştı. Beko şöyle konuştu: “Bu çöküş ara sıra kendisini güncellese de çöküş sürecek. Kapitalizm dünyanın bütününde yaşanan bir hastalık haline geldi. Avrupa ülkeleri ve ABD’de sosyal hizmetler yavaş yavaş çöküyor. Sosyal güvenlik çemberleri daraltılıyor. Hizmetler azaltılmaya çalışılıyor. Kapitalizme karşı insanlar birlik olsa, dünya yerinden oynar. Türkiye, esas itibariyle yüksek faiz, düşük kur ve dış dünyada gelişen finans sektörüne bir pazar alanı yaratmaya çalıştı. Türkiye finans sermayesine ve üretilen mallar için bir piyasa yaratmış oldu. Bu ne demektir; sıkışan kapital sistemin Türkiye hacminde bir piyasa yaratmış oldu. Bu piyasa Türkiye’de geçici bir parıltı yarattı. Biz bunları yabancılara terk ettik. İlk evrede her şey iyiye gidiyordu. Tüneller, metrolar, köprüler o boş kalan firmaların konvansiyonel yaparak, bizim gelecek nesillerimizi borçlandırarak yapıldı. Siyasi iktidar topluma bu yönde hizmeti, iktidar olmak için kullandı ve tuttu. Bu bir siyasi körlük” yorumunda bulundu. Bu süreçte mevcut siyasal iktidara ve onun uzantısı olan emperyalistlere karşı toplumsal muhalefetin bir araya gelerek, küresel sermayeye karşı, küresel bir direnç göstermesi gerektiğinin altını çizdi. Beko, mutsuz olan insanları mutlu etmenin kendi ellerinde olduğunu belirterek, yaşanabilecek bir dünyanın var olduğunu sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi