Cengiz Aldemir/İZ GAZETE- Türkiye’de 2014 yılında yapılan yerel seçimler sonrası yürürlüğe giren Bütünşehir Yasası ile büyükşehir belediyelerinin tüm ilçeleri merkez ilçe statüsü verilerek Büyükşehir Belediyesi’ne bağlanmıştı.

ANAYASAYA AYKIRI BİR YASA

Bütünşehir yasası ile köylerde yaşanan mağduriyetleri İz gazeteye değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, "Bütün şehir yasası ile kanunun tüzel kişilikleri kaldırılan ve sınırları değiştirilen köy ve beldelerde referandum öngörülmeden yerellik ortadan kaldırıldığından yerinden yönetim ilkesine ve Yerel Yönetim Özerklik Şartı'na dolayısı ile Anayasa'ya aykırı bir yasa olduğunu bir kez daha anımsatmak isterim" dedi.

KÖYLÜLER MAĞDUR

Bütünşehir Yasası’ndan sonra mahalle olan köylerde köylülerin tarlalarını ekemediğini, ektiklerinde ürünün getirisinden daha fazla vergi vermek zorunda kaldıklarını kaydeden CHP'li Beko, yasanın geçimini tarım ve hayvancılıkla sürdürmeye çalışan köylüleri mağdur ettiğini söyledi.

YASA ÜZERİNDE ACİL DÜZENLEME ÇAĞRISI 

Milli Emlak’ın yerlerinden dolayı köylünün hacizlik olduğunu ifade eden CHP'li Beko, köylülerin arazileri ektiğini, ektiğinden daha fazla vergi borcu gelmesinden dolayı ekemediğini söyledi. İktidara seslenen Beko, "Köylüler ekseler, ektikleri ürünün getirisinden daha fazla vergi vermek zorundalar. Afrika'da arsa kiralayan Saray yönetiminin çıkardığı köylüyü mağdur eden Bütünşehir yasasıyla güzelim İzmir'in bereketli  topraklarının ekilmesine engel oluyor. Buradan iktidara çağrım şu; Bu yasanın hızla tekrar düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu yaparsak en azından bu ekimlerin yapılabilmesini sağlayabiliriz. Bırakın vergi almayı ekilmesi için teşvik etmek zorundayız. Bakın Dünya bir gıda kriziyle karşı karşıya acilen bu yasa üzerinde yeni bir düzenleme yapmalıyız ve üretici olan hayat kaynağımız köylülerimizi ve geleceğimizi kurtarmış oluruz” çağrısında bulundu.

ÜNİTER YAPI UYARISI 

Yapılan düzenlemeler ile 29 ilin kapsadığı coğrafyada tamamen farklı bir yönetim biçimi, 52 ili kapsayan coğrafyada ise başka bir yönetim yapısı oluşturulduğuna dikkat çeken Beko, "Bakın, "İdarenin bütünlüğü" ilkesinin tümüyle dışlanarak bir ülke ve iki yönetim yapısının getirildiği ifade edildi ve " Türkiye'nin siyasal yapısı üniter devlet esasına dayanmaktadır. Bunun idari yapı bakımından zemini merkezden yönetim ilkesine dayanan il yönetimidir. İl yönetimini yerinden yönetim esasına dayandırmak üniter yapıdan sapma anlamına gelir. Yönetimde böyle bir yapılanma getiren, Anayasanın üniter devlet ilkesi bakımından kabul edilmesi mümkün olmayan ve Anayasaya açıkça aykırı düşen iptali istenilen kuralların uygulanmaları halinde sonradan giderilmesi güç ya da olanaksız durum ve zararların doğabileceği açıktır. Bunu bir kez daha hatırlatmak isterim" uyarısında bulundu.

TARIMSAL EKONOMİ KÜÇÜLDÜ 

Bu kapsamda kırsal kesimin planlanmasının tarımsal üretimin de planlanması demek olduğunu belirten Beko, tarımsal ekonominin küçüldüğünü vurgulayarak şu uyarılarda bulundu: "Daha önce uzmanlar mevzuat ve planlama pratiğinin yetersiz olacağı; Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belediyenin planlama yetkisinde olan ve tarımsal üretim yapılan arazilerde etkin olup olmayacağının tartışılması gerektiğini dile getirmişlerdi. Ne yazık ki yasa öncesi hiç bir araştırma, planlama yapılmamış ve AKP iktidarda kalmak için, oy kaygısı yüzünden seçim malzemesi yapmıştır. Yine tarımsal araziler imar baskısına maruz kalmış ve kurban edilmiştir. Köylerde yaşam, huzur kalmamıştır. Aynı zamanda köydeki vatandaşların mali yükümlülüklerinin artmasıyla köyden kente göç artmıştır. Yine tarım toprakları bir karar ile arsaya dönüştürülmesi ve imara açılabileceği eleştirileri gerçek oldu. Tarımsal arazilerin imara dönüştürülmesi ile tarımsal ekonomi küçülmeye başladı. 

ÖZELLİKLE KADINLAR İŞSİZ KALDI 

Tarım sektöründe çalışan özellikle kadınlar işsiz kaldı. Yeni bir düzenleme yapılmazsa, bu insanlar daha da yoksullaşacak ve bu durumda göç daha da artacaktır. Büyükşehir belediye hizmet sınırlarının ilin mülki sınırı yapılması ile toplumsal ve idari bakımdan bir kent-kır ayrımı da yok edilmiş, kent tanımı da yapılamaz duruma gelmiştir."

Editör: Haber Merkezi