Mustafa Yılmaz'ın konuya ilişkin köşe yazısı şu şekilde:

"İzmir Büyükşehir Belediyesi ilk defa 1992’de Metro inşaatı için Hazine garantili kredi aldı.
Bu kredi ile Üçyol ile Bornova arasındaki metro tamamlandı. Faizleriyle birlikte 1 milyar lirayı bulan kredinin tamamı İzmirlilerin su ve emlak paralarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce ödendi.
Metro’yu Halkapınar’a kadar uzatmak da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikleri arasındaydı.
Bu iş için gerekli proje de hazırlandı. Hatta Büyükşehir Belediyesi Halkapınar ile Otogar arasındaki Kamil Tunca Bulvarı’nın tapusunu 22 milyon lira vererek TCDD’den satın aldı.
Tam Halkapınar-Otogar Metrosu inşaatı başlayacakken, TCDD yetkilileri bölgeden hızlı tren hattı geçireceklerini ve raylı sistemin Otogar’a ulaşması sorununu bu şekilde çözeceklerini bildirdi.
Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi de hattın yapım işinden çekildi.
Proje hazırlandı. ÇED onayı da alındı. Hat toplam 4.5 kilometreyi bulacak.
Şehitler Caddesi (Vakıflar İstasyonu) altından ve Kamil Tunca Bulvarı (Altındağ ve Çamdibi İstasyonları) altından devam ederek Otogar’da sona erecek 5 istasyonu olacak.
Ayrıca Halkapınar’da yer alan mevcut depo sahasına bağlantı yapılacak. İniş çıkışlar, asansör ve yürüyen merdiven ile gerçekleştirilecek.
İstanbul’da yapımı tamamlanan Üsküdar-Sancaktepe Metro hattındaki aç-kapa yöntemi, Halkapınar-Otogar Metro Projesi’nde de uygulanacak.
Başlangıç istasyonu olan Halkapınar İstasyonu’ndaki delme çalışmaları ise aç-kapa sisteminden farklı olarak Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu ile yapılacak.
Projenin 531 milyon liraya mal olması planlanıyor.
Ama Halkapınar ile Otogar arasındaki Metro için TCDD bütçesinden sadece 30 bin TL ayrıldı.
Elbette bu kadar parayla Metro’nun 1 metresinin bile yapılması mümkün değil.

***

Mezarlık ve itfaiye yerleri için İzmir Büyükşehir Belediyesi Hazine’den tahsis istedi. Yıllarca cevap bile verilmedi. Büyükşehir Belediyesi mezarlık yerlerini bile satın almak zorunda kaldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iskelelerle ilgili talepleri yıllarca muhatap bile bulamadı. 5 metre genişliğinde 5 ahşap iskelenin izni için yıllarca Ankara’da bakanlık koridorlarında top çevrildi.
Körfez’in temizlenmesi için hazırlanan projeye 3 yıl yıl bekletildikten sonra ÇED izni çıktı.
Ankara’nın bir haftada çıkardığı kentsel dönüşüm dosyaları İzmir söz konusu olunca yıllar sürdü. Cennetçeşme ve Limontepe’yi içine alan 47 hektar alandaki kentsel dönüşüm çalışmaları 2 yıldan fazla bekletildi. Sonra da Büyükşehir Belediyesi’nin elinden alındı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Agora gibi arkeolojik alanlarda kazıların yürümesi için verdiği ekonomik destekler Bakanlık tarafından kabul edilmeyince kazılar 9 ay aksadı.
Buca Kaynaklar’daki Et Entegre Tesisleri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 7 milyon liralık teklifine rağmen verilmedi. İzmirli kasapların hakkı olan tesisler atıl kaldı.
İZSU’nun İzmir’in su ihtiyacı olduğunu söylemesine rağmen Efem Çukuru’nda suya değil altına izin verildi.

***
Son örnek tarihi elektrik fabrikası oldu.
Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarılan Alsancak’taki tarihi Elektirik Fabrikası’nın satış ihalesine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in talimıyla Grand Plaza A.Ş de katıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe ve Grand Plaza A.Ş Genel Müdürü Hasan İkat Büyükşehir adına ihalede yer aldı.
Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katıldığı ihale 15 dakikada sonuçlanırken, taraflar 35 milyon TL. bedelle anlaştı. İhale komisyonun değerlendirmesinin ardından Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında satış sözleşmesi yapılacak.
Yani İzmirli tarihi değer taşıyan kendi malını yine büyük bir bedel ödeyerek satın almak zorunda kaldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin metro, yol ya da yeşil alan için harcayacağı 35 milyon lira kentin bir değerini kaybetmemek için Özelleştirme İdaresi’ne verildi."

İZMİR'DE SON DAKİKA