CENGİZ ALDEMİR /ANKARA - Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde yetmişinin 1'inci ve 2'nci derece deprem bölgesinde yer aldığını ve nüfusun yüzde 70'inin bu bölgelerde yaşadığına dikkat çeken CHP’li Arslan konuyla ilgili İz gazeteye değerlendirmelerde bulundu. Binaların deprem yükü hesaplamaları, güçlendirme çalışmaları ve riskli yapıların belirlenmesinin bu haritaya göre yapılması gerektiğinin altını çizen Arslan, “Elâzığ depremi , ardından İran’da meydana gelen ve Van’da da can kaybına neden olan deprem ülkemizin depremlere hazırlıksız olduğunu bir kez daha göstermiştir” dedi.



İktidarı deprem konusunda ders almamakla suçlayan ve İnşaat Mühendisleri Odasının yayınladığı rapora dikkat çeken Arslan, “Rapora göre Türkiye genelinde mevcut binaların yüzde 67’sinin ruhsatsız, yüzde 60’ının 20 yaşından olduğu bilgisi yer alıyor hal böyleyken, sırf kaynak yaratmak adına bir affı çıkardınız, af için 7 milyon 450 bin 577 başvuru yapıldı. Yani tehlike arz eden yapıların sorumluluğu içinde yaşayan vatandaşın inisiyatifine bırakılarak yasallaştırıldı. Oysa alınacak önlemlerle bu can ve mal kayıplarını en aza indirmek mümkündür. Japonya başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde bunun örneklerini görmek mümkündür. Birinci derece deprem bölgesinde bulunan bir ilin milletvekili olarak depreme ilişkin önlemler sürekli gündemimizde oldu. Hem bilgi edinme hem de soru önergesi yoluyla konuyu yakından takip ettik. Şimdi ülke olarak depreme ne kadar hazırız, yaşanan büyük depremlerden ne kadar ders alınmış bunu paylaşmak istiyorum” eleştirisinde bulundu.

OKULLAR ALLAHA EMANET

İzmir’de ki devlet okullarında depreme karşı alınan önlemlere ilişkin MEB’den gelen yanıta tepki gösteren Arslan, “Ne diyor Milli Eğitim Bakanlığı; 2011-2017 yılları arasında İzmir’de bulunan okullarda deprem önlemlerine ilişkin 10 milyon 660 bin lira ayırdık. Bununla 222 okulda deprem tatbikatı yaptık, 69 okul için güçlendirme projesi hazırladık, 46 okulda güçlendirme yaptık. İzmir’de Milli Eğitim Bakanlığının 2 bin 579 okulu bulunuyor. Geriye kalan 2 bin 235 okulun durumu nedir? Yanıt yok. Onlar Allaha emanet. Yılda bir milyon 700 bin lira ödenekle ne kadar önlem alınabilir. Bahsettiğimiz yer ülkenin 3 büyük kentinden biri ve birinci derece deprem kuşağında. Allah korusun gündüz meydana gelecek bir depremde en fazla risk altında olan yerlerden biri okullarımız” uyarısında bulundu.

BAKANLIK BİNASININ YÜZDE 51’İ DAYANIKSIZ

Sağlık Bakanlığı’na ait binaların yüzde 51’inin depreme hazır olmadığını da belirten Arslan, İzmir’de bulunan hastanelerin depreme ilişkin durumu ile ilgili bakanlıktan gelen yanıtı paylaştı. Arslan, “Bakanlığın 14 Eylül tarihli yanıtını paylaşmak istiyorum. Haziran 2018 itibariyle İzmir Genelinde Sağlık Bakanlığı'na ait binaların yüzde 49’u depreme dayanıklı. Depreme dayanıklı hale getirilmesi gereken bina sayısı ise yüzde 51. Bunların yüzde 20’sinin depreme karşı güçlendirilmesi mümkün değil, yanı yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Yüzde 31 ise güçlendirme ile kurtarılabilecek binalar” diye konuştu.

KAMU’YA WEB ÇAĞRISI

Kamu kurumlarını görev yaptıkları binaların depreme dayanıklılığı konusunda web paylaşımı yapma çağrısında da bulunan Arslan, “Depreme ilişkin önlem almak iktidarıyla muhalefetiyle ortak görevimiz. Bir tek vatandaşımızın bile burnunun kanaması için her türlü önlem alınmalıdır. Bu konuda kamu kurumları öncülük etmelidir. Her kurum kendi web sayfasından kurumuna ait binaların depreme karşı dayanıklılığını içeren bilgiyi paylaşsın. Hatta binaların girişinde bu bilgilerin bulundurulması zorunluluğu getirilsin. Radikal önlemler alınmadığı, etkin denetim yapılmadığı sürece hiçbir şeyin değişmeyeceği ortadadır.”

Editör: Haber Merkezi