YAĞIZ BARUT / İZ GAZETE - Sohbet havasında geçen buluşmada partililer, Aksünger’i, PM üyeliğine tekrar seçilmesinden dolayı tebrik etti ve başarısının devamını dilediler. Partililere teşekkür eden Aksünger, “Hiçbir listeye girmeden seçildim. Beni örgütüm seçti. Demek ki bu partinin bir vicdanı var. PM’de İzmir’in temsil oranı düştü. Bunu partideki baronlar yaptı” diye konuştu. Aksünger, Afrin operasyonundan, yapılacak tüzük kurultayına kadar pek çok konuda partililerin sorularını yanıtladı.

“PARTİYİ TEK BİRŞEY KURTARIR: LİYAKAT”

CHP örgütünün bir vicdana sahip olduğunu söyleyen Aksünger, “Bu partiyi tek bir şey kurtarabilir o da liyakat. Bu olmadan partinin kurtuluşunun olduğuna inanmıyorum. Emeğin değeri olacaksa gerçekten liyakatin önemi olması gerekir. Liyakat yoksa emeğin değeri ortaya çıkmaz, kimin ne yaptığı anlaşılamaz. Ama şöyle bir yanlışla da karşı karşıya kalmayalım, herkes 2019 seçimlerini milat gibi görüyor ve orayı kıyamet senaryosu şeklinde konuşuyor, bence çok yanlış bir şey bu. Daha önceki seçimlerin hepsinde herkes bunu söyledi ve söyler. Merak etmeyin ölüm olmayacak sonunda. Bence gelecek planlarının tohumlarını atıp partiyi değiştiremezsek, o zaman çocuklarımız için daha büyük felaket olacak. Neden 2019 seçimleri milat değil diyorum? Bu kadar büyük korkuyla umutsuzluk yaratarak bir seçim kazanılamaz. Umut olacak her şeyden önemlisi.” şeklinde konuştu.

“İZMİR PM’DE BARONLARDAN KAYNAKLI KAYBETTİ”

Partinin bütün yapısını değiştirecek olan, yeni üye yapısı, liyakat düzeni, yeni örgüt yönetim sistemi, aktif üyelik yapısının partide hazır olduğunu belirten Aksünger, “Bunlar uygulanır mı uygulanmaz mı bilmiyorum ama sonuçta devamlılık esasına dayalı olarak yapılmazsa bence partinin önündeki 5 yılları gider. İzmir PM seçimlerinde kaybetti. Bazı baronlardan kaynaklı olarak kaybetti. Bizler delmeseydik orayı, İzmir’in temsilcisi yoktu aslında. Yazık yani. Burada gelip hiçbir ilçe seçimlerine karışmadım, böyle şeyleri de sevmem, herkesin yüreğinde bir aslan yatar, ben gelip 15-20 gün burada çalışsaydım farklı şeyler olurdu, ama ben partime çalışıyorum. İzmir açısından üzüntü verici, bu partiye ve İzmir’e ne verdiklerine dönüp baksınlar. Bence tabanı ve CHP’yi temsil etmeyen bir hikaye var ortada. Çünkü bu partiye gönül vermiş, bu kadar çok yürekli, azimli ve ödün veren insanlar hiçbir partide böyle bir üye yapısı yoktur.”ifadelerini kullandı.

“CESARETLE GERÇEKLERİ KONUŞAMIYORUZ”

Eğer gerçekten insanlar cesaret gösteremezse önümüzdeki süreçte de çocuklarına kötü şeyler bırakacaklar ve bunun sebebi bizler olacağız diyen Aksünger, “Cesaret diyoruz kurultaya ama cesaretle gerçekleri konuşamıyoruz. Cesaretle yeni şeyleri konuşmaktan çekiniyoruz. Evet, Afrin için aynı şeyi söylüyorum, girerseniz Afrin’e cinayet olur. Halk ölecek çünkü, sadece onlar ölmeyecek, askerler bizim çocuklarımız ölecek, kimin umurundaymış yarın göreceğiz. Emri sen mi verdin, ben mi verdim? Aynı şeyleri yaşayacağız. Recep Tayyip Erdoğan aynı şeyi söyleyecek ama biz ne söylüyoruz? Önemli olan onun ne söylediği değil, asıl biz doğru bildiğimiz şeyin arkasında durup bunları halka anlatıyor muyuz, anlatmıyor muyuz?” şeklinde konuştu.

“PARTİNİN YENİLENMEYE İHTİYACI VAR”

Partide heyecan eksikliği olduğunu vurgulayan Aksünger, “Kişisel istikballeri bir kenarı koymalıyız. Bu parti önümüzdeki süreçlerde liderler yetiştirmeli. Yenilenmeye çok ihtiyacı var partinin. Koca çınarın, kurumuş dallarını kesmeye ihtiyaç var. İzmir için de geçerli, aynı şeyler, aynı ayak oyunları, aynı tipler. İç kavgalar, ülkeyi yönetme refleksinin önüne geçiyor. Böyle olunca heyecan kalmıyor. Şunu da söyleyeyim ben partiliyim, bizi kovalasalar da gitmeyiz. Kovalamaya çalışanlar gider.”dedi.

“ORADA DA BİZİM SUÇUMUZ VAR!”

Bir partilinin seçimlerde sandık güvenliği ile ilgili sorusuna cevap veren Aksünger, “Hiçbir devlette bir ana muhalefet partisi bu kadar çok seçim güvenliğiyle uğraşmaz. 16 Nisan’da YSK’yla ilgili bir sıkıntı yaşandı ama orada da bizim suçumuz var. Onu şimdi açıklamayacağım, yeri geldiği zaman açıklarım, bende kalsın şimdi ama sizin tahmin ettiğiniz bir şey değil o zaten. En büyük problem Güney Doğu Anadolu illerindeydi, kentlerde 600 bin kişiye oy kullandırtmadılar. Diyarbakır’da seçime katılım oranı yüzde 70’in altına düştü. İzmir gibi bir yerde bile bazı sandıklarda adam yoktu, kaldı ki Doğu’da nasıl olsun. Aslında devletin yapması gereken şeyi CHP yapıyor, o yüzden herkesin daha yürekli olmaya ihtiyacı var.”dedi.

“ZAMANLAMASI YANLIŞ! DAĞ FARE DOĞURABİLİR”

Tüzük değişikliğinin çok acele olduğunu vurgulayan Aksünger, “Zamanlaması çok yanlış, bu iş doğru değil. Bizim yapacağımız tüzük değişikliği önümüzdeki sürecin bütününü ilgilendiren bir konu. Sadece partinin iç dinamiğini değil, partinin nasıl davranacağını ilgilendiren bir konu ve 20 gün sonraya alelacele konmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü ben bile yaptığım çalışmaların hepsini toparlayabilmiş değilim. Yüzlerce konu var. Cumhurbaşkanı seçiminde adayın nasıl seçileceğinin yöntemi tüzüğe konulması lazım, görüşlerin alınması lazım, bunun yanı sıra liyakat düzenin oturması için il görüşlerinin alınması lazım. Ben açıkçası doğru bulmuyorum, dağ fare doğurabilir.” ifadelerini kullandı.

“HAYIR BLOĞUNUN OY VERECEĞİ KİŞİ OLMALI”

Cumhurbaşkanı adayının en kısa zamanda belirlenmesi gerektiğini söyleyen Aksünger, “İkinci turda da Hayır bloğunun oy vereceği kişiyi doğru tespit etmemiz gerekiyor. Eğer bu partinin genel başkanı siyaseten geri dönmeyecekse, kazanma ihtimali ve kendini hissetme ihtimali en çok olan kişiyi koymamız lazım. Ama sadece bizim tabandan değil, diğer bütün tabandan olabilmesi lazım” dedi.

“EN BÜYÜK CİNAYETİ İŞLERSİN…”

Türkiye’nin Suriye denklemini anlatan ve Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde rehin olduğunu ifade eden Aksünger’in konuşmasının ilgili bölümü şöyle: “Bu benim şahsi görüşümdür, her zaman da söyledim bunu. Kimseden de korkum yok o konuda. Partinin de böyle yapması gerektiğine inandım. Çünkü eninde sonunda başımıza geleceğini hepimiz biliyoruz. O dönem MYK’da olduğum için söyledim, herhangi bir konuda şerhimi koymaktan da çekinmedim. Bazı arkadaşlar şerh de koymadıkları halde şimdi konuşuyorlar şöyle olsaydı böyle olsaydı diye, söyleseydin o zaman MYK’da beraberdik, hoş olmuyor yani, öyle şey olmaz, doğruya doğru eğriye eğri.  Afrin konusunda da aynı şeyi söyledim. Zamanında Suriye’nin parçalanmasını destekleyen bir numaralı adam Tayyip Erdoğan’dı. IŞİD’in doğduğu zaman da o silahların nereye gittiğini açıklayamayan bu güruh şimdi başka şey için Kürtleri suçluyor. Afrin’in çok önemli bir özelliği var, burada yaşayan bütün halkın yüzde 98’i laik. Senin ÖSO dediğin adamlar cihatçı, onlarla bunları baş başa bırakırsan en büyük cinayeti işlersin. Bu adamlar El Nusra’nın, IŞİD’in, EL Kaide’nin adamları. Oraya girmek zor ama girdin diyelim çok insan ölür. Sonucunda ne olacak peki? Sen burayı Esad’a vermek zorundasın zaten, başka şansın yok. Münbiç’e gidecekmiş, gidemezsin. Orası Amerika, PYD değil, bitmiş o iş, 18 tane üs var orada. İncirlik üssünü kapatırmış. Kapat bakalım, aşağıda 7 tane atom bombası duruyor. Her yıl yenilenen nükleer başlıklar duruyor orada. Kaldırsana yerinden göreyim.”

Editör: Haber Merkezi