YAĞIZ BARUT/ CEREN DUMAN- İZ GAZETE- AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni açıkladı. İktidarın övünerek açıkladığı, demokrasiyi güçlendireceği, hak ve özgürlüklerin genişletileceği, daha adil bir yargı sisteminin kurulacağı mesajını verdiği yeni adalet reformu, geniş kesimlerce samimi bulunmadı. Demokrasinin güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi gibi 2 temel perspektife göre hazırlandığı savunulan yargı paketini, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel’e sorduk. Yargı paketindeki maddelerin yok sayılamayacağını ancak maddelere değil uygulamalara bakacaklarını vurgulayan Yücel, “Bu paket yargı bağımsızlığına hiçbir şey kazandırmıyor. Somut veriler yerine temennilerden ibaret. Bugüne kadar yapılan rezillikler ortadayken, sizin hangi sözünüze neden inanayım!” diyerek tepkisini dile getirdi.

‘TEMEL SORUN YARGININ BAĞIMLI OLMASI’

AKP Genel Başkanı Erdoğan yargı paketini açıklarken, avukatlara yeşil pasaportun verileceğini söylemesinden sonra, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu memnunluğunu belirtir şekilde Erdoğan’ı alkışlamış ve bu tavrı sosyal medyada çok tartışılmıştı.

 Feyzioğlu’nun tavrını eleştiren Yücel, “Birlik Başkanı öyle bir tavır gösterdi ki, sanki bir kısım avukatlara yeşil pasaport verilmesi halinde, avukatların bütün sorunları çözülecekmiş gibi bir haldeydi. Bizler uzun zamandır şunu söylüyoruz. Yargının sorunu paradan, binadan ibaret değil. Elbette bunlar sorunun bir parçası ama temelde yargının bağımlılığı gibi bir sorunumuz var. Bunu çözemediğiniz noktada ne söylediğinizin ya da ne yaptığınızın bir önemi yok. Bu reform taslağını o kadar iştahla sundular ki ancak henüz kanun yok, temennilerden ibaret sadece. Orada yazanları yok saymak, altına imza atmamak mümkün değil. Ama problem şu ki, aynı metin 2002’den beri önümüze sunuluyor. Dönüp bakıyoruz, yargı ne kadar bağımsız, avukatlar, hakimler ne kazandı, nerede kazanım sağlandı? Hiçbir şey yok. Yine bir şey yok, sadece temennilerden ibaret. Avukatlar bugün adliye içinde kısıtlı alanlara girerken,  dosya incelerken sıkıntı yaşıyorlar. Soruyorum, yeşil pasaport dışında buralara girmeye yarayacak herhangi renkte bir pasaport var mı? 20 yılın üzerindeki avukatlara yeşil pasaport verip, sorunlar çözülmüş gibi davranmak hiçbir işe yaramıyor. Yargı bağımsızlığına hiçbir şey kazandırmıyor bu paket.” diye konuştu.

‘UYGULAMALARA BAKACAĞIZ’

Yargı paketindeki maddelerin tersten okunması gerektiğini söyleyen Yücel, “Adil yargılamayı temin edeceğiz diyorlar, bu yargının adil olmadığını gösteriyor. Yargıyı bağımsızlaştıracağız diyorlar, aslında yargının bağımsız olmadığını gösteriyor. Bugüne kadar bütün belgelerde aynı temenniler vardı. Daha iyi bir yargı sistemi isteyen herhangi hukuk belgesinde, bu temennilerin olmaması imkânsız olurdu. Biz uygulamaya bakacağız. Ben 2015’te verdikleri sözleri ne kadar tuttuklarına bakıyorum. 2019 yılında cezaevindeki gazetecilere, düşüncesini açıkladıkları için ceza alanlara bakıyorum. Hapis cezası alan Türk Tabipler Birliği üyelerine, avukatların cezalandırılmalarına bakıyorum. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bütün bu rezillikler orta yerdeyken, sizin hangi sözünüze ve neden inanayım!” ifadelerini kullandı.

‘ÖNERİLER SORUNLARI ÇÖZECEK NİTELİKTE DEĞİL’

Yargı reformu paketinin hangi niyetle açıklandığını bilmediğini belirten Yücel, “Bu beni ilgilendirmiyor. Ben ne kazanıyorum ona bakarım. Avukatlık üzerine ortaya koydukları şeylerin hiçbiri, avukatların temel sorunlarını çözecek nitelikte öneriler değil. Israrla inatla altını çiziyoruz; temel sorun yargı bağımsızlığıdır. Bunun için de bir siyasi iradeye ihtiyaç vardır. İdarenin içindeki temsilcilerin hepsinin, yargıya müdahalesinin son bulması ve yargı mensuplarına da güvence getirilmesi gerekir. Yargı bağımlı halde, yürütmeden bağımsız bir karar verebilecek durumda değil. Bunlar ortadan kaldırılmadan getirilen önerilerin hiçbiri sonuç verecek çözümlemeler değil.” dedi.

‘BARO BAŞKANI OLARAK ENDİŞELENİYORUM!’

Uzun sürmeleri nedeni ile tartışmalara neden olan imar ve çevre davaları için özel mahkemelerin kurulacağı yönündeki maddeyi örnek vererek değerlendirmesine devam eden Yücel, “Çevre davalarıyla ilgili özel mahkeme kurulacağı söyleniyor. Bugüne kadarki yargı pratikleri sebebiyle Baro başkanı olarak endişeleniyorum. Sebebi de şu; çok defa mahkemelerden yakındılar. ‘Biz, iş yapmaya çalışıyoruz ama bize engel oluyorlar dediler.’ Acaba diye soruyor insan, bu engeli ortadan kaldırmak için bir özel mahkeme yapılanmasına mı gidilecek! Çünkü oraya belirli görüşten 5 hakim atarsanız işte o zaman idarenin verdiği her türlü kararı, gerçek hukukilik denetiminden uzaklaştırmış olursunuz. Bir kentin geleceği paradan daha önemlidir. Mahkemeler bu denetimi yapıyor. Bunu ortadan kaldırırsanız o zaman tümüyle sınırsız bir iktidardan bahsetmiş olursunuz. Bu da demokrasilerde görülen yönetme biçimi değildir ancak totaliter yönetimlerde rastlanan bir yönetme biçimidir.” açıklamasında bulundu.

Sorunların çözümünü, açıklanan yargı paketinde görmediğini, daha somut ve yapılacak düzenlemelere ilişkin ayrıntıların olması gerektiğinin savunan Yücel, “Bu bir yol haritası ve nasıl gidileceği yolda belirlenecek denilebilir. Ben yolda ne yapacağınıza ilişkin bir güven taşımıyorum. Bugüne kadar yapılan uygulamalarda bana bir umut vermiyor” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi