YAĞIZ BARUT / İZ GAZETE - İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı, Genel Merkez’den onay alan 85 kişilik İl Yönetim Kurulu üyelerini tanıtmak üzere Kordon Hotel’de bir toplantı gerçekleştirdi. Partisinin İzmir İl Başkanlığını üstlenen Yıldırım Ulupınar siyasette tecrübeli olmasına rağmen çok heyecanlı olduğunu söyledi. Heyecanımız eksik olmasın diyen Ulupınar, “Maddi manevi doygunluğa ulaşmış tecrübeli isimlerle çalışıyoruz. Tek isteğimiz halka hizmet edebilmek.” şeklinde konuştu.
İzmir İl Yönetim Kurulu’nda dikkati çeken isimler şöyle: Eski DSP Milletvekili Rahmi Sezgin, Eski DYP Manisa Milletvekili Cengiz Üretmen, Eski DSP Balçova Belediye Başkanı Ali İhsan Ülker, Eski MHP Balçova İlçe Başkanı Av. Ülkü Doğan, Eski DP Genel Başkan Yardımcısı Galip Çetin, Eski Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Rüştü Kadıoğlu, Eski MHP Bornova İlçe Başkan Yardımcısı İsmail Vatansever, Eski MHP Karşıyaka İlçe Başkanı Lütfi Kılıç, Eski AKP Çeşme İlçe Başkanı Atila Certel, Eski MHP Torbalı İlçe Başkanı Musa Serbest, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Abacıoğlu.
Ayrıca İl Yönetim Kurulu Üyeleri arasında öğretmen, emniyet müdürü, pilot, ceza hakimi, mühendis, doktor, avukat, akademisyen gibi iş kollarında çalışmış isimler yer alıyor.
‘SİYASETİ TERCİH OLARAK DEĞİL, MECBURİYET OLARAK GÖRDÜK’
Toplantıda konuşmasını yapan İzmir İl Başkanı Yıldırım Ulupınar önemli mesajlar verdi. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlarda siyaseti bir tercih olarak değil bir mecburiyet olarak gördük diyen Ulupınar, “Mecburuz, çünkü sorumsuz siyasetin getirdiği ve toplumsal kutuplaşmalara yol açarak yorduğu bu ülke bizim. Mecburuz, çünkü basit siyaset gereği kullanılan ötekileştirici, düşmanlaştırıcı, yok sayıcı gibi milli birlik ve kardeşlik duygusunu ezmeye başladığı bu millet bizim. Mecburuz, çünkü Ortadoğu coğrafyasında yükselen alevlerin her geçen gün daha fazla yaraladığı bu vatan bizim.” diye konuştu.
‘NORMALLEŞMEYE İHTİYACIMIZ VAR’
Türkiye olarak son derece problemli bir coğrafyada yaşadığımızı belirten Ulupınar, “Ülkemiz uzun zamandır birleştirici, kardeşliğimizi pekiştirici, siyasette, ticarette, kültürde, sporda, sanatta normalleştirici dile ve uygulamalara hasret kalmıştır. Normalleşmeyi sağlayacak bir dile ihtiyaç var. İşte İYİ Parti siyasi yelpazede kendisine yer bulmak için sıradan bir amaçla değil, normalleşmeyi sağlamak ve toplumun tüm kesimlerin ortak geleceğini inşa etmek için Genel Başkanımız Meral Akşener’in önderliğinde biz varız demiştir. Bu anlamda omuzlarımızdaki kutsal yükün farkındayız ve iddialıyız. Milletimizden gördüğümüz açık destek en büyük enerji kaynağımız olacaktır. Çıktığımız yol iktidara yürüyüştür.”ifadelerini kullandı.
‘ISRARLARI ARTIK GÜVENLİK RİSKLERİ OLUŞTURMAKTA’
Biz kimsenin gömleğini değiştirmesini istemiyoruz diyen Ulupınar, “Adaletin, ehliyetin ve liyakatin hakim olduğu bir Türkiye için vatana ve insana hizmet paydasında buluşacağımız herkesle yürümeye azimliyiz. Ülkemizi yönetenlerin, yönetme yeterliliği kalmamıştır. Bu konudaki ısrarları artık güvenlik riskleri oluşturmaktadır. Ergenekon ve Balyoz Kumpaslarıyla TSK çok büyük bir töhmet altında bırakılmış, çok kıymetli mensupları iftiralarla cezaevlerine doldurulmuş, tavsiyeler yaşanmış, kozmik oda basılmış, sırları alınmış ve bunun adı da bağırsakları temizlemek olmuştur. İktidarın devleti temsil noktasındaki varlıkları sadece riski artıracaktır, geleceği daha belirsiz hale getirecektir.” şeklinde konuştu.
‘İKTİDARIMIZIN ÖNCELİKLERİ NELERDİR?’
Ulupınar, “İYİ Parti sadece şikayetleri dile getirmek ve itirazlar partisi olarak kurulmamıştır. Amacımız intikam veya rövanş almak kavramlarından uzak durarak demokratik biçimde çözüm üretmek, önermek ve halkımızdan gördüğü destekle bunları hayata geçirmektir.”dedi
İktidarımızın öncelikleri nelerdir diyen Ulupınar, şunları söyledi: “Parlamenter sisteme geri dönülecektir. Zengin, adil, özgür ve mutlu bir ülkenin temelleri atılacaktır. Toplumsal barış ve kardeşlik duygusu hakim olacaktır. Adalet devletin en temel düsturu olma özelliğine kavuşturulacaktır. Parti ve devlet kesin hatlarla birbirinden ayrılacak, parti devleti gibi bir uygulama tarihten silinecektir. Hem Batı hem İslam dünyası ile ilişkilerimiz normalleştirilecektir. Bilim ve teknolojiye ağırlık verilecektir. Yerel yönetimler partilerin ve genel başkanların değil halkın yerel yönetimleri olacaktır. Kamu düzeni kişilerin iki dudağının arasında olmaktan çıkarılacak, sadece hukukun ve demokrasinin emrinde ve denetiminde olacaktır. Yargı bağımsızlığı tüm bağımsızlıkların anası olarak kabul edilecektir. Devlet işleri en yakın akrabaya, en iyi partizana veya başını en kolay eğene değil en ehil olana verilecektir. İletişim özgürlüğünün üzerinde hiçbir gölge bırakılmayacak, kamunun imkanlarıyla beslenen havuz medyalara izin verilmeyecektir. Ekonomide ve siyasette rekabetin önü hiç kapatılmayacaktır. Lider keyfiyetine terk edilmiş antidemokratik siyasal düzen değiştirilecektir. Ekonomik istikrar ve yatırım cesareti için güven arttırıcı tedbirler alınacaktır. Dış politika partiler üstü bir niteliğe kavuşturulacak milli bir dış politika inşa edilecektir.”
‘İZMİR SEVDAMIZDIR ONA HİZMET MUKADDES BORCUMUZDUR’
İzmir bizim sadece yaşadığımız, ürettiğimiz, havasını soluduğumuz yer değil, aynı zamanda kimliğimiz, hayat tarzımız ve daha çok sevdamızdır diyen Ulupınar, “İzmir’e hizmet bizim için tarihe hizmet, vatana hizmet, millete hizmet demektir. İzmirimizin genel ve yerel iktidarların çekişmesinde mağdur edildiği süreçler İYİ Parti’nin iktidarıyla son bulacak ve İzmir layık olduğu hiçbir hizmet ve ilgiden mahrum kalmayacaktır. Bizler İzmir yönetimine büyük bir şevkle talip olduk, layık görüldük. Amacımız il ve ilçe teşkilatlanmasında partimizin geneli için bir model oluşturmak ve bunun Türkiye genelinde yaygınlaştırmasını sağlamaktır. Bizler makamları doldurmak için değil, hizmet üretmek ve sonuç almak için buradayız. Fark yaratmak zorundayız. Bu bizim İzmir’e lütfumuz değil, mukaddes borcumuzdur.” ifadelerini kullandı.
