NAZMİ CAN ARSLAN / İZGAZETE -  İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu adına Kamu Emekçiler Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Çağdaş Topal basın açıklamasını okudu. Çağdaş Topal, Türk Tabipler Birliği (TTB) yöneticilerinin denetimli serbestlikle serbest bırakılmalarının ertesi günü bu operasyonun yapılması ve Emek ve Demokrasi Güçleri’nin hedef alınması tesadüf olmayıp aksine sistematik saldırıların devamı niteliğinde olduğunu ifade etti. Toplumsal muhalefeti susturma ve etkisizleştirme operasyonları tüm hızıyla devam ettiğini belirten Çağdaş Topal, “Dün sabah ev baskınları sonucu aralarında KESK MYK üyesi Elif Çuhadar, basın mensupları ve HDP’li yöneticilerin de olduğu 42 kişi gözaltına alınmıştır. Edindiğimiz bilgilere göre gözaltılara, 2014 yılında İzmir’de yapılan bir panele katılmaları gerekçe gösterilmektedir. Emek ve barış mücadelesi yürütenlere yönelik gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklama operasyonları, sindirme ve kriminalize etme amaçlıdır” dedi.

“GÖZALTI VE TOPLU TUTUKLAMA FURYASINI ŞİDDETLE KINIYORUZ”

AKP’nin OHAL’i anayasal hakları ortadan kaldırmak için kullanmakta olduğunu dile getiren Çağdaş Topal konuşmasını şöyle tamamladı: “OHAL, iktidara istediğini yapma ve siyasal hedeflerine uygun zemin yaratma keyfiyeti veren bir araca dönüştürülmüştür. 2014 yılında izin verilen, tamamen düşünce ve ifade özgürlüğü, barışçıl gösteri ve toplanma hakkı kapsamında yapılan bir etkinliğin gerekçe gösterilerek 42 arkadaşımızın sabah evleri basılarak gözaltına alınması, OHAL’in kullanılma amacını bir kez daha gözler önüne sermiştir. OHAL, AKP’nin elinde bir yargı sopasına dönüşmüş, umarsızca ve pervasızca savrulmaktadır. AKP’nin ne OHAL sopası ne de diğer faşizan politikaları, bizleri emek, demokrasi ve barış mücadelesinden alıkoyabilir. ‘Hukukun üstünlüğü’ sıralamasında 113 ülke arasında Türkiye’yi 101. sıraya getirenlere düşünce ve ifade özgürlüğünü hatırlatmamızın bir etkisinin olmayacağını biliyoruz. Ancak temel hak ve özgürlüklerin bu kadar pervasız biçimde ayaklar altına alınmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Düşünce ve ifade özgürlüğü, dönemsel politikalar uğruna ezilip geçilecek, yok sayılacak haklardan olmayıp yüzlerce yıllık mücadeleler ve ödenen bedellerle güvence altına alınmışlardır. İktidar, hukuku hiçe sayarak suç işlemekten vazgeçmelidir. Gözaltı ve toplu tutuklama furyasını şiddetle kınıyoruz. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, hukuk tanımaz saldırılara son verilmelidir.”

Editör: Haber Merkezi