Menemen İzban İstasyonu önünde bir araya gelen HKP üyeleri “Devrim Şehidi Teğmen Kubilay Ölümsüzdür”, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir”, “Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler” yazılı pankartlar açarak Kubilay Anıtı’na yürüyüş gerçekleştirdi.

Anıt girişinde HKP’liler adına basın açıklamasını HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak gerçekleştirdi. Çolak, Kubilay anması eylemlerini Terörle Mücadele Tim’leri tarafından takip edildiğini söyledi. Eylemlerinin TEM tarafından takip edilmesine tepki gösteren Çolak şunları söyledi; “Halkın Kurtuluş Partisi, bu ülkede 47’nci siyasi partidir. 3 tane genel seçime katılmıştır. 550 milletvekili ile 81 ilde seçimlere katılmıştır. Kimse terör örgütü yaftası takamaz. Bununla uğraşanlarda bu uğraşlarının altında kalırlar”

HKP üyeleri açıklama sırasında, “Teğmen Kubilay Ölümsüzdür”, “Teğmen Kubilay Onurumuzdur”, “Laiklik Yoksa Bilimde Yoktur”, “Laiklik Yoksa Özgürlük Yoktur”, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür” sloganları attı.

Av. Tacettin Çolak’ın gerçekleştirdiği basın açıklaması:

Devrim Şehidi Teğmen Kubilay, Ortaçağcı gericiliğe karşı mücadelemizde yaşıyor

Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyet düşmanı Ortaçağcı gericiler tarafından katledilen Teğmen Kubilay’ı anmak, yaşadığımız bu gericilik yıllarında daha da bir anlam kazanmaktadır. Her türden ilerici gelişmeye karşı olan, akıl ve bilimdışı safsatalarla doktrine edilmiş Ortaçağcı gericiler, genç Cumhuriyetin vatansever genç öğretmeni Teğmen Kubilay’ı bundan 91 yıl önce katlettiler. Tefeci-Bezirgân Sermayenin ideolojisi olan Ortaçağcı gericilik her fırsatta Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’e, onun devrimlerine, o devrimlerin sürdürücüsü devrimci gençlere saldırmıştır. Teğmen Kubilay ve arkadaşları Bekçi Şevki, Bekçi Hasan da bu saldırılarda şehit olanlardandır.

Ortaçağcı gericiler 19 yıllık AKP’giller iktidarında da ABD Emperyalist Çakalının yanında saf tutmaya ve Muaviye-Yezid, CIA-Pentagon İslamı’yla halkımızı inmelendirip, Allah’la kandırmaya devam ediyorlar. Tarikatlar, Kur’an Kursları ve Diyanet eliyle ülkemizin en ücra köşelerine kadar kök saldılar. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla kendilerine karşı gelebilecek Mustafa Kemalci Subayları Ordudan atarak Orduyu “site bekçisi” konumuna düşürdüler. Bunların günümüzdeki versiyonlarının Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi katleden anlayıştan zerre kadar farkı yoktur. Tıpatıp aynıdırlar.

1930 yılının 23 Aralık günü Cumhuriyet 7 yaşında; Halifelik kaldırılmış, Türkiye Cumhuriyeti inşa edilmekteydi. Kurtuluş Savaşı’ndan önce ülkemizi İngilizlere teslim eden ve Mustafa Kemal için idam fermanı çıkartan Padişah Vahdettin, savaş zaferle sonuçlanınca çareyi İngilizlere sığınmakta bulmuştu. Ama ülkemizde kalan yandaşları içten içe Cumhuriyet’i yıkma savaşı veriyorlardı.

İşte Menemen’de Teğmen Kubilay’ı şehit eden Derviş Mehmet de bunlardan biriydi. Etrafında topladığı müritlerle, halkı da kışkırtarak gerici bir ayaklanma başlattı. Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulması üzerine alay komutanı, Yedek Subay Kubilay’ı bir manga askerle birlikte olay yerine gönderdi. Kubilay, askerlerin yanından ayrılarak tek başına Ortaçağcı gericilerin arasına girdi ve onları teslim olmaya ikna etmeye çalıştı. Silahlı gericilerden biri ateş ederek Kubilay’ı yaraladı. Bunu gören askerler, ateşle karşılık verdiler ancak tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardı. Elebaşlarından Derviş Mehmet “Bana kurşun işlemiyor”, diyerek halkı kutsal bir vazifesi olduğuna ikna etmeye çalıştı.

Kubilay yaralı halde uzaklaşarak cami avlusuna sığındı ancak Derviş Mehmet ve yandaşları peşinden geldiler. Kubilay’ı orada şehit ettiler. Olay yerine sonradan gelen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı ancak açılan ateş sonucu o da şehit edildi. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de yine açılan ateş sonucu şehit edildi.

Bundan 91 yıl önce Yedi Düvele karşı verdiğimiz Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın kazanımı olan Cumhuriyet’i yıkmak isteyenlerin devamcıları bugün iktidardadırlar ve bu uğursuz görevi yerine getirmek için Şeytanla bile işbirliği yapmaktan çekinmiyorlar. FETÖ İblisi ile amaç birliği yaptılar. ABD-AB Emperyalistleri ile işbirliği yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Tarikatlar ve Vakıflar aracılığıyla ülkemizi Ortaçağ’ın karanlığına sürüklemeye devam ediyorlar.

Bunların Hz. Muhammed ve Dört Halife Döneminin İslamı ile zerre kadar ilgisi yoktur. Bunlar Abdullah Bin Mübarek’in dediği gibi “Din kisvesi altında dünya menfaati sağlayanlardır”. Dolayısıyla insanların en alçağıdır.

Bunların karşısında Teğmen Kubilay’ın cesareti ile davranan bir tek bizim partimiz var; HKP var. Partimiz bu Din Bezirgânlarının maskesini düşürmeye devam ediyor. Bunlarla Teğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin cesaretiyle mücadele etmeye devam edeceğiz. Sürdürdüğümüz İkinci Kurtuluş Savaşı ile hak ettikleri yere, Tarihin çöplüğüne göndereceğiz bunları! Devrim Şehitleri Teğmen Kubilay, Bekçi Hasan, Bekçi Şevki’yi saygıyla anıyoruz.

Editör: Haber Merkezi