İzmir’in Menemen ilçesinde HKP üyeleri, Cumhuriyet karşıtı güçler tarafından katledilen Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan için 23 Aralık 2019 tarihinde anma etkinliği düzenledi.

Etkinlikte Av. Tacettin Çolak basın açıklaması yaptı. Çolak'ın okuduğu metinde “Kaçak Sarayın Reisi” ifadeleri yer aldığı için açıklamayı takip eden polisler tutanak tutmuş ve Çolak'a Menemen Savcılığı tarafından “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan dava açılmıştı.

Aynı zamanda Tacettin Çolak hakkında sosyal medya hesabından HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut’un gündeme ilişkin kaleme aldığı yazıları paylaşmasında da İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün ihbarı ile İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından da dava açılmıştı.

ERDOĞAN’IN AVUKATI DURUŞMAYA KATILMADI

HKP’li Tacettin Çolak’ın AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçundan yargılandığı davanın üçüncü ve karar duruşması bugün Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanık Tacettin Çolak, avukatları Ali Serdar Çıngı, Azime Ayça Okur, Halil Ağırgöl, Kadir Çağdaş Karadeniz, Doğan Zafer Çıngı ve çok sayıda HKP üyesi katıldı. Erdoğan’ın avukatlarının katılmaması ise dikkat çekti.

‘KAÇAK SARAYIN REİSİ’ SÖZÜNDEN BERAAT ETTİ, PAYLAŞIMA CEZA VERİLDİ

Duruşmada Tacettin Çolak, ‘Kaçak Sarayın Reisi’ sözünden beraat etti. Ancak HKP liderinin yazılarını paylaştığı için Çolak’a 3 yıl 1 ay 27 gün hapis cezası verildi.

“KUBİLAY’I KATLEDENLERİN TORUNLARININ MEMURLARI BİZE BU CEZAYI VERDİ”

Duruşma ardından HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak, Menemen Adliyesi önünde açıklama yaptı. Çolak şu ifadelere yer verdi:

“Halkın Kurtuluş Partisi, 2010 referandumundan sonra yargının AKP’nin hukuk bürolarına dönüştürüleceğini iddia etmişti. Bugün aradan 12 yıl geçti, 2022 yılında AKP’nin hukuk büroları bize bir ceza daha verdi. Hoş geldi, sefa geldi. Bugün verilen 3 yıl 1 ay 27 günlük ceza aslında Menemen’de Cumhuriyet’e kasteden, Cumhuriyet’i yıkmaya çalışan Ortaçağcı, gericilere karşı direnen Kubilay’ı andığımız için bize bu ceza verildi.  Aslında Kubilay’ı andınız diye dava açamadılar, torunlarına hakaret ettik diye dava açtılar. Ve Kubilay’ı katledenlerin torunlarının memurları bize bu cezayı verdi.

“TÜRK YARGISI BİTMİŞTİR,  ADALET BİTMİŞTİR”

Dolayısıyla Türk yargısı bitmiştir, adalet bitmiştir, kanunsuzluklar diz boyu yürümektedir ve bu kanunsuzluklar adliyenin içine kadar gelmiştir. Bu yargıdan bir adalet beklemek,  ölü gözünden yaş ummakla eş anlamlıdır. O nedenle yaptığımız paylaşımlar, ülkedeki haksızlıkların, ülkedeki kanunsuzlukların, hırsızlıkların, vurgunların, yağmanın, talanın, yalanın, kamu malı aşırmanın teşhiridir, tespitidir. Bunların hiçbirinde en küçük bir suç yoktur. Bunda suç arayanlar kendisi suç işlemiştir. Biz bundan 14 yıl önce FETÖ yargısı da gördük, Silivri’de FETÖ’nün yargıçlarını da gördük. Onlar da önüne gelene bilet kesiyordu. Yurtsever askerlere, Laik aydınlara bilet kesiyorlardı. Ama şimdi o FETÖ yargısı, yargıçları yargılama yaptıkları Silivri Zindanlarındadır.

“GERÇEKLERİ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Evet, bu devran dönecek, bu böyle gitmeyecek ve bu yargılamaları yapanlar, bize ceza verenlerde cezalandırılacak bu suçlarından dolayı. Çünkü biz beynimizde düşündüğümüz, yüreğimizin süzgecinden geçirip ağzımızdan kelimelere döktüğümüz hiçbir düşünceyi ama hiçbir düşüncemizi, ne mahkemelerde, ne basının önünde, ne de belki biraz sonra hakkımda ikinci bir suç duyurusunu yapacak olan polis kameraları önünde söylemekten çekiniriz. Hiçbir şeyden çekinmeyiz. Bu ülkenin en Vatansever, en Yurtsever, en Halksever partisi Halkın Kurtuluş Partisi olarak hakkımızda kim ne ceza verecekse versin gerçekleri söylemeye hep devam edeceğiz.

“KAÇAK SARAY’IN CÜBBELİ MEMURLARI TARAFINDAN HAKKIMIZDA CEZA VERİLDİ”

Dün Genel Başkanımız Nurullah Ankut Efe Çağlayan Hukuk Bürosunda yargılandı, bugün Menemen Hukuk Bürosunda bize ceza verdiler. Dün Genel Başkanımıza silahların gölgesinde savunma yaptırmak istediler ona isyan ettik. Bugün de burada Kaçak Saray’ın cübbeli memurları tarafından hakkımızda ceza verildi. Varsın versinler hoş geldi, sefa geldi.

“VIZ GELİR, TIRIS GİDER”

Bundan 40 yıl önce 12 Eylül Faşizminin zindanlarındaydım 18 yaşında bir genç olarak. O zindanlardan ben Hukuk Fakültesine geldim. Oralarda derviş çilesi doldurmadık, mücadele ettik ve hukukçu kimliğimizi kazandık. Ve 40 yıl sonra bir de ertelemesiz bile olsa cezalarla karşılaştık. Vız gelir, tırıs gider. Her zaman söylüyoruz; “Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense ölmek yeğdir” AKP Faşizminin bize vermiş olduğu cezaların hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Çünkü biz zaten emekçi halkımızın gönlünde çoktan beraat ettik.

Editör: Haber Merkezi