Halkın Kurtuluş Partisi, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” sistemini açıklaması önce Merkez Bankası’nın rezervinin 20 Aralık günü 3.6 milyar dolar, 21 Aralık günü 3.4 milyar dolar toplamda 7 milyar dolar azaldığının araştırılması için harekete geçti.

MERKEZ BANKASI ÇALIŞANI: İLK DEFA BÖYLE BİR YAZI GELDİ

HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Avukat Tacettin Çolak, İzmir Merkez Bankası’na giderek iddiaların araştırılması için başvuruda bulunmak istedi. Parti adına hazırlanan dilekçeyi alan banka görevlilerinin dilekçeyi kayda sokmak için 20 dakika bekletildiklerini belirten Çolak, “Kardeşim dilekçenin içeriğinden bağımsız dilekçeyi alırsınız. Ondan sonra dilekçeye bir cevap verirsiniz” diyerek duruma tepki gösterdi. Merkez Bankası Çalışanı, “Haklısınız böyle bir yazı ilk defa geldi” diye konuştu.

“7 MİLYAR DOLAR NEREDE VE KİMLER TARAFINDAN SATILMIŞTIR?”

HKP avukatı Tacettin Çolak, 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu’nun 4’ncü, 5’nci, 11’nci ve 29’ncu maddelerine dayanarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İdare Merkezi’ne gönderilmek üzere T.C. Merkez Bankası İzmir Şubesine verdiği dilekçede şu sorular yöneltti:

1-20 Aralık akşamı ve devamında satılan 7 Milyar Dolar, Nerede ve Kimler tarafından satılmıştır? Ayrıca satılan dolarlar nereden gelmiştir?

2-20 Aralık Akşamı Dolar Kuru 18.40 TL iken kimler dolar bozdurma işlemi yapmıştır? Bu bozdurma işlemini yapanlara öncesinde kim veya kimler haber vermiştir?

“TÜM ÜLKE İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTADIR”

Soruların cevaplarını HKP ve tüm kamuoyuyla paylaşılması talep edilen dilekçede “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası gibi önemli bir kurumun 20 Aralık gecesi bozdurulan 7 Milyar Doların bilgisini vermesi ve bu bilginin kamuoyu ile paylaşılması tüm ülke için hayati önem taşımaktadır. Nitekim bu konu tüm ülke halkını ilgilendirdiği için de 4982 Sayılı Kanunun açıklanmasına istisna koyduğu bilgiler çerçevesine girmemektedir” ifadelerine yer verildi.

“15 GÜN İÇERİSİNDE YASAL OLARAK BİLGİ VERMEMEK SUÇTUR”

HKP İzmir İl Yönetimi adına HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak, İzmir Merkez Bankası önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bugün Halkın Kurtuluş Partisi olarak Merkez Bankası İzmir Şubesi’ne bir dilekçe verdik. Dilekçemiz 25 dakika denetimden geçti. Ondan sonra ancak dilekçemiz işleme girdi. Bakın polisler bile şuanda bizim açıklama yapmamıza müdahale ediyor. Neden? Çünkü biz Merkez Bankası’na iki soruyoruz. İşte bu ülkenin en Yurtsever, en Halksever, en Vatansever Partisi olan Halkın Kurtuluş Partisi olarak 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu uyarınca Merkez Bankası’ndan bu bilgilerin partimize verilmesini istiyoruz. 15 gün içerisinde yasal olarak istediğimiz bu bilgileri vermemek yine Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde hapis cezasını gerektiren bir suçtur. Şimdi burada biz 84 milyon insanın hakkını, kamunun uğratıldığı zararı soruyoruz. Bu 84 milyon insan arasında bize biraz önce müdahale eden bu polis memurları da var. Onlarında vergilerinden karşılanan bir avuç yandaşa giden bu vurgunların hesabını soruyoruz. Ama maalesef ülke bu hale getirildi ki, kendi derdine, kendi sorunlarına tercüman olduğumuz halde bize müdahale etmekle kendini görevli sanıyor polisler. Ama Halkın Kurtuluş Partisi’nin önüne hangi güç, hangi engel çıkartılsa çıkartılsın hukuksuzluklara karşı, haksızlıklara karşı, vurguna karşı, yolsuzluğa karşı hep mücadele ettik. Bundan sonrada mücadele etmeye devam edeceğiz.”

NE OLMUŞTU?

HKP avukatları, 22 Aralıkta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” sistemini açıklaması öncesi milyar dolarların satılmasını yargıya taşımıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TCMB Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu ve Yüksek kurdan yüklü miktarda döviz bozduranlar hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma ve Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması” suçlarını işlediklerini belirterek suç duyurusunda bulunmuştu.

HKP avukatları 27 Aralıkta Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” tebliğinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmıştı.

Editör: Haber Merkezi